Büyük ihtimalle en az bir kere ucundan kıyısından küflenmiş bir ekmek gördünüz ve küflenmiş kısmı kesip kalanını yemeyi düşündünüz. Peki bu fikir gerçekten mantıklı mı, yoksa değil mi?
Öncelikle küflerin mantarlarla biyolojik olarak aynı ailede bulunduklarını söyleyelim.
Zaten mikroskop altında ekmeğin üzerindeki küfü incelediğinizde, sapları ve sporlarıyla mantarlara benzediğini de görebilirsiniz.
Küf sporları, yapıları gereği ekmeğin üzerinde değişik renkler oluştururlar.
O meşhur mavi-yeşilimsi rengin nedeni de tam olarak budur.
Küf denildiğinde biyoloji ile biraz ilginiz varsa aklınıza hemen penisilin gelecektir.
Nitekim oldukça önemli bir ilaç olan penisilin, küflerden elde ediliyor. Bu da küflerin o kadar da zararlı olmayabileceği algısını oluşturuyor. Fakat şunu belirtmek gerek, küflerin yüz binlerce farklı türü var ve bazıları gerçekten ölümcül derecede zararlı.
Gelelim ekmeğin üzerinde oluşan küf türüne.
Nefes alma güçlükleri ve alerjik etkiler yaratabilecek olan küfler insanları ve diğer hayvanları hasta edecek mikotoksinler üretirler. Bu mikotoksinlerin en ünlülerinden biri olan aflatoksin de; ekmeğin, pirincin, tahılların ve kabuklu yemiş ürünlerinin içinde veya üzerinde oluşur.
Etkisini hemen göstermeyen aflatoksin, zamanla vücudun bağışıklık sistemini çökerterek, iç organlar ve özellikle de karaciğerde tahribata yol açar.
Peki küfün oluştuğu kısmı kesip kalanını yemek mantıklı bir çözüm mü?
Maalesef hayır. Nitekim küfler, sapları yardımıyla köklerini ekmeğin en iç kısımlarına kadar ulaştırabilir. Sağlığı ciddi derecede etkileyebilecek olan mikotoksinlerin oluştuğu yerlerin de kökler olduğunu düşününce, ekmeği kesip yemenin bile oldukça tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz. Sonuçta kök kısımları gözle görülemiyor, dolayısıyla ne kadarlık bir alana yayıldığını anlamanız imkansız.
Dolayısıyla sadece küflü kısmı kesip gerisini mideye indiriyorsanız, buz dağının görünmeyen kısmını tüketiyorsunuz demektir.
Ki uzmanlara göre küflerin oluşturduğu mikotoksinler zamanla vücudun bağışıklık sistemini çökertiyor, iç organlarda ve karaciğerde tahribata yol açıyor, ödem oluşmasına ve kusma ya da karın ağrısı gibi durumlara neden oluyor, hatta kalp ve böbreklerde yağlanma veya kanser gibi ciddi hastalıklara da davet çıkarıyor. Bunun dışında komaya girebilir, hatta direkt ölebilirsiniz bile. Durum ciddi anlayacağınız.
Aynı şekilde salça ve peynirde oluşan küflerde de küflü kısmı kesip atmak çözüm değil.
Dediğimiz gibi küfler, hastalık yapan mikotoksinlerini kökleriyle daha alt tabakalara kadar yayıyor. Özellikle salça ve ekmeğin yumuşak yapıda olması da işlerini kolaylaştırıyor, yumuşak peynirlerde de aynı risk mevcut. Fakat peynir sertse küflü bölgeyi biraz geniş şekilde kesip tüketebilirsiniz. Aynı şekilde özel olarak küflendirilmiş peynirlerde de tabii ki bir sıkıntı yok, özel küf türleri kullanılarak üretiliyorlar.
"Daha önce küflü ekmek veya peynirin o kısmını kesip yedim, hiçbir şey olmadı?"
Bu iki anlama geliyor olabilir:
1) Küf etkisini hemen göstermedi ama bu davranışı sık sık tekrarlıyorsanız vücudunuzda zehri biriktiriyor olmanız muhtemel, uzun vadede ciddi şekilde problem yaşatabilir.
2) Baya şanslı bir insan olduğunuzdan yediğiniz besindeki küf türü aflatoksin üretmiyordu. Bir sonraki seferinizde bu kadar şanslı olmayabilirsiniz.
Özetle, küfle şaka olmaz.