Sık sık vurgulandığı gibi eş seçimi, hayatın en önemli kararlarındandır. Dolayısıyla isabetli bir seçim, huzur ve mutluluk; isabetsiz kararın ise pek çok sıkıntı ve problemleri beraberinde getirmesi kaçınılmazdır.Öyle ise, daha önce bir eşte aranması gereken müsbet özellikler detaylı olarak araştırılmalı, uzun ve derin tahliller, analizler yapılmalı. Değiştirme imkânı olan bir âlet, cihaz veya beyaz eşya için yaptığımız araştırmaların milyon katını eş seçimi için yapmak zarûreti var.
Gencin, “Onu seviyorum, öyle ise evlenmeliyim!”; ailenin, “Madem sevdin, bize buna saygı göstermek düşer!” yaklaşımları son derece sakıncalı değil mi? Unutmayın, sevmek şart, ama, yeter şart değildir. Bir otomobilin hareket edebilmesi için “yakıt!” şarttır. Ama, yalnızca yakıt kifayet etmez. Elektrik aksamı, direksiyonu, tekerleri de, vs. olmalıdır.
Sevgi, aile yuvasının yakıtıdır. Ama, aile hayatını yalnız başına sevgi ile sürdürmek mümkün değildir. Öyle ise nasıl bir metot uygulamalı?
Önce kesinlikle nasıl biriyle evleneceğine karar vermeli. Tabiî ki, bundan da önce kendinizi, yani kişiliğinizi tanımanız gerekir. Sonra da şu tesbitleri yapmalısınız kendi dünyanızda. (Hatta bunları yazılı hâle de getirebilirsiniz):
İkili ilişkilerde, aile hayatında sizin için önemli olan hususlar nelerdir? Ne arıyorsunuz? Huzur mu, paylaşım mı, destek mi, heyecan mı, ya da güven mi? Vazgeçemeyeceğiniz öncelikleriniz nedir, kesinlikle kabul etmeyeceğiniz şeyler nelerdir? Ve en sonunda da ihtiyaçlarınızı, beklentilerinizi, şartlarınızı belirleyin.
Unutmamalı ki, olumlu duygu ve hasletler huzur ve mutluluğu, olumsuzları ise, huzursuzluk ve mutsuzluğu getirir. Ve mutlaka olumlu duygular, hasletler taşıyan bir eş tercih etmelidir.
Ayrıca, “az bir şey israftan ne çıkar” diye düşünmemek gerekir. Zira, iktisat etmek ve israftan kaçınmak, namaz, oruç, zekât gibi emirler Hakim-i Mutlak olan Rabbimizin emridir. Cezası peşindir. Kimi zaman sıkıntı, kimi zaman musîbet, kimi zaman kriz olarak bize döner. İşte, bir damla suyun hesabını yapmaya başladık.
Sıralayageldiğimiz olumlu özelliklerin en az yüzde 70-80’i mutlaka bulunmalıdır. Yüzde 90, yüzde 100’lere varan aşırı beklentiler de gerçeklerle bağdaşmaz. Zira, hiçbir insan yüzde yüzlük değildir!
Eşsiz eş arayan eşsiz kalır! Unutmayın, araştırmalardan sonra bulduğunuz eşin, bir eşi daha yok!
.....
Birine, arkadaşı sormuş:
“Evlenmiyor musun?”
“Şartlarım tutarsa olur.”
“Ne istiyorsun ki?”
“Güzel olsun, akıllı olsun, dindar olsun, zengin olsun, kültürlü olsun, şefkatli olsun, ciddî olsun, itaatli olsun, biraz da esprili olsun.”
“Anlaşılan sen, birden fazla evlilik istiyorsun abi!”