Arslan BULUT
"Sokma akıl yedi adım gider" sözünü babam sık kullanırdı. Yıllar önce bir sohbetimizde rahmetli Kemal Ilıcak'a bu Trabzon deyiminden bahsedince telefona sarılmış ve bazı dostlarına bu sözle hitap etmişti. Yine kamuoyuna mal etmek için de bu deyimi yazılarımda ve konuşmalarımda sık sık kullanmıştım.
***
Nereden mi aklıma geldi?
Tayyip Bey, Türkiye'nin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı olarak her yıl Lozan Antlaşması'nın yıldönümlerinde bir mesaj yayınlar.
Mesela Lozan'ın 90'ıncı yıldönümünde "Kahraman ordumuzun ve aziz milletimizin milli mücadeleyle cephede yazdığı destanın masa başında tescili olan Lozan Barış Antlaşması, diplomatik bir zafer niteliği taşımaktadır" dedikten sonra "Gazi Mustafa Kemal Atatürk" ve antlaşmanın mimarı olan devlet adamlarını rahmet ve şükranla andığını bildirmişti.
İki ay önce de Lozan'ın 93. yıldönümünde "Aziz milletimizin inanç, cesaret ve fedakârlıkla elde ettiği zafer, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanına taşınarak tescil edilmiştir" demişti.
Fakat Erdoğan, olağanüstü halin üç ay daha uzatılması konusu gündemdeyken başka bir tartışma konusu ortaya attı ve "Tarihte bize ne yaptılar. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler. 1923'te bizi Lozan'a razı ettiler. Birileri de bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı. Her şey ortada... Şöyle bağırsan duyulacak adaları biz Lozan'da verdik. Zafer bu mu? Oralar bizimdi" dedi.
Erdoğan, "O anlaşmada masaya oturanlar o anlaşmanın hakkını veremediler. Veremedikleri için sıkıntısını biz yaşıyoruz" diye İsmet Paşa'yı ve onu Lozan'a gönderen Atatürk'ü eleştirdi.
Şöyle bağırsan sesin duyulacak 152 adacık ve kayalığı son yıllarda Yunanistan'a kim verdi peki?
***
Erdoğan, ilk gençlik yıllarında etkisi altında kaldığı Kadir Mısıroğlu'nun "Lozan Zafer mi hezimet mi?" söyleminden hareket ediyor. Mısıroğlu mantığı, bir devlet adamının hayata geçirebileceği bir düşünce tarzı değildir. Mısıroğlu aklı ile 40 yıl yaşanır mı? Bir adım bile atamazsınız!
Mısıroğlu, Atatürk ve Cumhuriyet'e yönelik hakaretler sebebiyle defalarca mahkûm olmuş, bir ara vatandaşlıktan da çıkarılmış bir kişidir. Şimdi Türkiye bu akılla mı yönetilecek? Türkiye, hezeyan halinde kendi varlığına karşı çıkan zihniyetlerle yönetilemez.
***
Bu arada Erdoğan'ın ideolojik destekçileri "Türkiye, yeniden kuruluyor" diyor. Olağanüstü hal rejimi de Türkiye'nin yeniden kurulması hedefine uygun ideolojik kararlarla sürdürülüyor. Anıtkabir'e saygısızlığa kadar uzanan tırnak kesme gibi iğrenç eylemlere dur demesi gereken makamda olan Tayyip Erdoğan, bu konuda hiç ses çıkarmadığı gibi Cumhuriyetin temellerini oluşturan Lozan'ı ve Cumhuriyet kurucularını eleştiriyor!
Ben dostça uyarımı yapayım yine de... Bu mantık ve bu yönelim Tayyip Erdoğan'a hiçbir hayır getirmez!
FETÖ tehdidi sürerken Atatürk'ün resimlerini astırıp, tehdit savuşturulduktan sonra yine Atatürk ve rejim eleştirisine girmek, FETÖ, PKK ve IŞİD ile mücadele sebebiyle milletin verdiği desteği, rejimi değiştirmek için kullanmaya kalkışmak bu desteğin kesilmesine sebep olur. Siz hangi partinin desteğini alırsanız alın, milleti böler ve kaosa sebep olursunuz.
***
Erdoğan, Türkiye'nin kredi notunun düşürülmesi konusunda konuşurken, iş adamlarının da tepki göstermesini isteyerek "Siz de haykırın be... Dimdik durun be. Her şeyden önce siz Türk'sünüz Türk. Türkiye Cumhuriyeti'nin evladısınız" dedi.
Hani AKP sayesinde AKP'li bir il başkanı Türk olmaktan kurtulmuştu? Hani Anayasa'dan Türklüğü kaldıracaklardı?
Yaaa siz de Türk'sünüz Türk Sayın Erdoğan! Türkiye Cumhuriyeti'nin evlâdısınız!
Kaynak: Siz de "Türk'sünüz Türk" Sayın Erdoğan! - Arslan BULUT