En uygunsuz durumlarda hıçkırmaya başladığınız oldu, değil mi?
İlk seferi her ne kadar sessiz ve derinden olsa da zamanla daha çok hızlanan, rahatsız edici bir hale geldiği durumlar hani.

Hıçkırığı geçirme konusuna geçmeden önce hıçkırık nedir ve neden hıçkırırız ona bir bakalım.
Yemek yerken veya bir şey içerken aklımız başka bir şeyle meşgul olduğunda, diyaframı ve kapakçığı kontrol eden kaslara gönderilen emirler karışabilir ve bu durum, diyaframda bir kasılmaya yol açar ve sonuçta hıçkırırız.

Pek çok kez deneyimlediğiniz gibi hıçkırık söz konusu olduğunda doğru bilinen şeylerin yanında birden fazla da yanlış bilinen şey oluyor haliyle.
Hıçkırığı geçirme yöntemleri arasında en çok bilineni, hıçkıran kişiyi korkutmak olabilir. Fakat, hiçbir işe yaramadığı bilinmez.

Limon suyu içirmek, karabiber, enfiye vs kullanarak hapşırtmaya çalışmak gibi gıdalar üzerine kurulmuş önlemler de anlamsız ve boşunadır.
Hıçkıran kişiden nefesini tutmasını istemek de sıklıkla başvurulan fakat hiçbir işe yaramayan bir diğer yöntemdir.

‘’Bunlar işe yaramıyor anladık, öyleyse ne yapmalıyız?’’ diyor olabilirsiniz.
Gelin, şimdi hıçkırığı geçirmek için en doğru çözüme bakalım şimdi de.

Hıçkırık geçirme yöntemleri arasında en kesin çözüm, karbondioksit solumaktır.
Karbondioksit solumak da düşündüğünüz gibi çetrefilli bir işlem değil aslında.

Bir poşet veya kese kağıdını alıp, içine doğru sıklıkla nefes alıp, nefes veriyoruz.







Bu işlemi bir süre devam ettirdikten sonra beynimiz, vücudun zehirlenmeye başladığını düşünmeye başlıyor.

Sonraki hamlesi ise vücudun boşa enerji harcadığı şeyleri kısarak, tasarrufa geçmek ve sistem kaynaklarını kapatmak oluyor.
Ve böylece hıçkırığınız da anında kesiliyor.

Konu ile alakalı bilmeniz gereken bir şey daha var ki, o da şu:
Karbondioksit soluduğunuz için başınız dönebilir, soluma olayını fazla uzatmayın