- Herkes bıraksın senin için ölürüm laflarını. Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin, sonra başkası için ölürsünüz .
- Yüz dilde seni seviyorum desen ne fayda.. Bir dilde adam gibi sevmedikten sonra.
- Sen nereye ben oraya adım adım... İnsan sevdikçe iyileşiyor, artık anladım.
- Az sözle çok şey anlatacaksın. Seni seviyorum diyeceksin sadece ama öyle her zaman değil, yalnızca hissettiğinde.
- Bazen sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin, Her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki; istesende silemezsin.
- Her şeyden biraz kalır diyor birileri , çoğulluk haklılıktır. kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı..
- Her kadın hoşlandığı adamın soyadını aldığında nasıl durur diye içinden söylemiş ya da bir yerlere yazmıştır.
- Bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir, ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa . işte o zaman sevmiştir.
- Ben aslında her şeyi sonradan öğrendim... Herkes herkesi sonradan öğrenirmiş; bunu da sonradan öğrendim.
- Sana olmayan özlem bir şeye benzemiyor...
- Belki de asıl ustalık budur; her zaman acemi olmayı bilmek.
- Düşünüyorum da biz, büyüyerek çocukluk etmişiz.
- Hiçbir şey umurumda değil diyorum aşktan ve umuttan başka.
- Şimdi otobüs gelir biner gideriz Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç.
- Biri kurbağa öper,biri yüzyıllarca uyur,biri 7 cüceyle yaşar,biri kuleye kapatılır. Bir masal prensesi olsan bile kadınlık zor.
- Kadınları mutlu etmenin 20 yolu'' diye bir sürü gereksiz haber çıkıyor. Tek maddede açıklıyorum: Dürüst olun, yeter .
- Hazırladım, hazıra durdum giydirdim gölgemi Kuş çığlığı senin bölgen sorma benim bölgemi Aşklar telef olur gider Sokak köpeği gibi Gitsin Harcansın bazı şeyler Sen dur e mi.
- Erkek söz verir, Adam tutar.
- İnsan en çok sabahları arar sevdiği kadını.
- Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım...
- Durduğum yer benim değil iken, gidebilecek bir yerimin olmaması ne acı; gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gaflet; nihayetinde ölmüyorken yaşıyor olan insanın, yaşıyorken öldüğünü bilmemesi bu, bu ne tuhaf bi’ hayret.
- Elbet hep böyle geçmeyecek ömrüm, biliyorum Bu çeşit yaşamak, zor. Kim bilir tanrım, kim bilir Hangi güzel yerde beni, Hangi ölesiye sevda bekliyor?
- Kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde, kaç kilo çekerdi yalnızlık... Kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının.
- Biliyoruz neyi bölüştüğümüzü. Konuşmasak da.
- Belki yagmura da gerek kalmazdı, İnsanlar bu kadar kirli olmasaydı.
- Hayatın kutlu olsun sevgilim ki sana değişe değişe aktım.
- Eylül toparlandı gitti işte Ekim falan da gider bu gidişle…
- Bozuk bir saattir yüreğim hep sende durur...
- Zamansız gelme elim kolum dağınıksa sarılamam !
- ben seni uyuttum, seni karıştırdım,seni şaşırdım birşeyler akıp akıp giderdi, dünyada başvurduğum bir şeydin, yalnızlığım gibi ...yanında sonsuz durduğum.
- Ve oturuldu bir takım şeyler söylendi... İmla kurallarıyla mutsuzluk üstüne.
- Sana diyeceğim şu ki küçüğüm; Büyüme! Hayat seni de mahveder.
- Toprak, Sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?
- gün gelir herkes sevdiğini anlar kaşla göz arasında.
- Sana olmayan özlem birşeye benzemiyor...
- Herkes ne zaman ölür? Elbet gülünün solduğu akşam.
- Ne yapalım Bari bağışlayalım birbirimizi.
- Senin bir yönün var orda durur yaşarım!
- Ancak durursa anlaşılır saatin kaç olduğu.
- Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
- Sevgim acıyor. Kimi sevsem, Kim beni sevse...
- Özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir Özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir...
- Ne o beni kandırmıştı. Ne ben onu baştan çıkarmıştım. İkimizde bildiklerimizin ötesine, bulduklarımızın üstüne çıkmak istemiştik. Bir noksanlığı var sanıyorduk bütün olanların belki. Ama aslında bütünlüklerimize bahaneydik.