Palm yağını duydunuz, değil mi?





Hani şu severek yediğimiz birçok şeyin içerisinde olan ve hakkında pek çok efsane dolaşan ünlü yağ.
Palm yağına, ne kadar lezzetli bisküvi, gofret ve çikolata gibi şey varsa onun içinde bir şekilde rastlanmaktadır.





Fakat, lezzet ve sağladığı fayda tam olarak ters orantılıdır haliyle…
Palm yağı, palmiyenin bir türünden elde edilen sıvı yağdır.





Palm yağı, bitkisel kökenli olmasına rağmen yüksek miktarda doymuş yağ asidi içerdiğinden sağlığımızı ciddi anlamda tehdit eder.
Palm yağındaki doymuş yağ asiti oranı %44,3 iken, ayçiçeği yağındaki oran sadece %7 ‘dir. Yağdaki doymuş asit oranının yüksekliği ise kalp ve damar hastalıklarına yol açar.





İçerdiği yüksek yağ oranından dolayı direkt olarak vücudun bağışıklık sistemini hedef alır ve yavaş yavaş çökertmeye başlar.
Palm yağı, oda sıcaklığında katı haldedir.





Sıvı yağlara göre ısıya daha fazla dayanıklı olduğundan fast food restoranlarında patates kızartmalarında kullanılır.
Restoranlarda yediğimiz patates kızartmasının lezzetinin sebebi de palm yağıdır.

Buraya kadar anlatılanlar palm yağının insan sağlığına olan zararları ile alakalı.




Bu işin bir de ekolojik tarafı var maalesef.
Palm yağı plantasyonu, yağmur ormanlarına ve yağmur ormanlarındaki vahşi yaşama zarar vermekte, üretildiği yerlerde yaşayan hayvanların yok olmasına neden olmaktadır.

Ayrıca bu palmiye ağaçları bulundukları bölgelerde karbon emisyonuna büyük katkı sağlıyor, fakat kesimler nedeniyle istenilen düzeylere ulaşmıyor bu emisyon değerleri.
Dünyada kalan son 3 büyük tropik yağmur ormanından birisi olan Güneydoğu Asya yağmur ormanları, dünyanın en ucuz bitkisel yağı olan palm yağı çiftlikleri kurmak için kasten çıkarılan yangınlarla katlediliyor.

2015 yılında Endonezya’da orman yangını olduğunda, günde salınan karbon miktarı, bütün Amerikan ekonomisinin saldığından daha fazla oluyordu.
Palm yağı ile alakalı tartışmalar sürer gider.





Bazı insanlar bu endüstrinin ekolojik hayata ve insan yaşamına çok zararlı olduğunu, bazıları da hiçbir zararı olmadığını ve olmadık spekülasyonlarla bu sektöre zarar verilmeye çalışıldığını düşünüyor.
Yakın zamanda ülkemizde yayına başlayan İklim Meselesi belgeselinde izlemiştim.






Oradaki bir kişi diyordu ki: “Ekolojik olmayan bir yatırımın, ekonomik olma ihtimali yoktur”
Olay aslında bu kadar basit…