KUR'ÂN-I KERİM, yazılı bir mushaftır. Vahiy gelir gelmez Peygamber Efendimiz (a.s.m.) inen âyet ve sûreleri vahiy kâtipleri olan Sahabilere hemen kaydettirir ve yazdırırdı. Dolayısıyla Kur'ân-ı Kerîm ilk indiği andan itibaren yazılı olarak muhafaza edilmiştir.
Sahabiler Kur'ân'ı hem yüzüne bakarak okurlardı, hem de ezberledikleri sûreleri ezberlerinden okurlardı. Her iki halde de okunan Kur'ân'dır ve asıl itibariyle arada bir fark yoktur. Ancak hadislere baktığımızda Kur'ân-ı Kerîmi yüzüne bakarak okumanın tavsiye edildiğini ve daha sevaplı olduğunu görmekteyiz. Çünkü bu şekilde hem gözle, hem de dille ibadet edilmiş olmaktadır.
Ubade bin Sâmit anlatıyor: Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
'Ümmetimin en hayırlı ibadeti yüzüne bakarak Kur'ân okumasıdır.'
Bu hadiste Kur'ân'ı yüzünden okumanın hayırlı bir i-badet olduğu bildirilirken, Evs bin Evsu's-Sakafî'nin rivâyet ettiği hadiste de yüzünden okumanın daha sevaplı olduğu bildirilmektedir.
'Kur'ân'ı ezberinden okuyan kimsenin sevabı bin derece iken, yüzünden okuyanın sevabı bunun iki katıdır.'
Kur'ân-ı Kerîmin bereketi sayesinde gelişen bir hat sanatı vardır. Osmanlılar zamanında zirveye çıkan bu sanat başlı başına bir iş kolu ve sektör olarak asırlarca varlığını devam ettirmiş ve günümüze kadar gelmiş ve bundan sonra gelişerek yaşayacaktır.
Kur'ân hattı başka hiçbir yazıya benzemez. Onun yazı şekli, yazım tarzı ve hat biçimi aynı zamanda insanın gözünü dinlendirmekte, ruhuna ayrı bir pencere açmakta, göze çok farklı bir güzellik aşılamaktadır.
İnsan Kur'ân'ı yüzünden okurken aynı zamanda böyle bir hisseyi de almaktadır.
Bu ve benzeri pek çok hikmetlerinden dolayıdır ki, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) yüzünden okumayı teşvik etmiş, sevap cihetini de belirterek dikkatimizi çekmiştir.
Ebû Said el-Hudrî anlatıyor. Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
'Kur'ân'a bakmak, mânâsını tefekkür ederek ve içindeki hârika olaylardan ibret alarak gözünüze ibadetten hisse veriniz.'
Bu hususta Ebû Ubeyd şu rivâyeti kaydediyor: 'Kur'ân'ı ezberden okuma yerine yüzünden okumanın fazileti, nafile ibadetler yanında farz ibadetin fazileti gibidir.'
Bu şekilde Kur'ân okumak Allah ve Resulünün sevgisini kazanmaya da vesiledir.
Bir Kur'ân ehli ve uzmanı olan Abdullah bin Mes'ud anlatıyor. Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
'Allah ve Resulünün sevgisi ile sevinç duymak isteyen kimse Kur'ân'ı yüzünden okusun.'
Sahabe-i Kiram, özellikle meşhur Sahabiler, yüzünden Kur'ân okumayı güzel bir âdet ve alışkanlık haline getirmişlerdi. Meselâ, İbni Abbas'ın anlattığına göre, Hazret-i Ömer Radıyallahü Anh eve gittiği zaman Kur'ân'ı yüzünden okurdu.
Kur'ân'la buluştuktan sonra ilerlemiş yaşına rağmen hayatının son demine kadar neredeyse Kur'ân'sız nefes almayan Hazret-i Osman (r.a.) da şöyle diyordu:
'Mushafı açıp Kur'ân okumadığım bir gün veya gecenin üzerinden geçmesini istemiyorum.'
Bize Kur'ân kıraatini ulaştıranlar arasında yer alan ve Sahabi içinde de seçkin bir Kur'ân ehli olan Abdullah bin Mes'ud da bize şu tavsiyede bulunuyor:
'Her zaman Mushafa açıp bakın.'
72- Kenzü'l-Ummâl:1:511
73- el-İtkan Fî Ulûmi'l-Kur'ân Trc 1:258; Kenzü'l-Ummâl. 1:516
74- Kenzü'l-Ummâl: 1:510
75- Kenzü'l-Ummâl. 1:516
76- el-İtkan Fî Ulûmi'l-Kur'ân Trc., 1:258
77- Kenzü'l-Ummâl, 1:224
78- Hayatü's-Sahabe, 4:27