Hacet Namazı (Dilek namazı): Dünyası ya da ahireti için bir isteği, dileği bulunan kişinin kıldığı dört rekatlık bir namazdır. Hâcet namazı dört veya on iki rek‘at olarak kılınır. Dört rek‘at olarak kılındığı takdirde birinci rek‘atında Fatiha'dan sonra üç Âyetu'l-kursî, diğer üç rek‘atında ise Fâtiha'dan sonra birer kere İhlas, Felak ve Nas sûreleri okunur.
Her ihtiyâcını Allâh'a arzeden ve her fırsatta O'nu zikredip yücelten Rasûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve selem- her hangi bir ihtiyacı olan kimselere iki rek'at namaz kılmalarını tavsiye etmiştir:
"Kimin Allâh'a veya her hangi bir insana ihtiyâcı hâsıl olursa önce abdest alsın, abdestini de güzelce alsın, iki rek'at namaz kılsın, sonra Allâh Teâlâ Hazretlerine senâda bulunsun, Rasûlullâh -aleyhi's-salâtü ve's-selâm-'a salât okusun, daha sonra da şu duâyı yapsın:
Lâ ilâhe illallâhu'l-halîmu'l-kerîm. Subhânallâhi Rabbi'l-arşi'l-azîm. Elhamdu lillâhi rabbi‘l-âlemîn; Es'eluke mucîbâti rahmetike ve azâime mağfiretik; ve'l-ismete min kulli zenbin ve'l-ganîmete min kulli birrin ve'sselâmete min kulli ism. Lâ teda' lî zenben illâ gaferteh; ve lâ hemmen illâ ferrecteh; velâ hâceten hiye leke rıdan illâ kadaytehâ. Yâ Erhame'r-râhimîn!" (Tirmizî, “Salât”, 140, 348).
'Halîm ve kerim olan Allâh'tan başka ilâh yoktur. Arş-ı A'zam'ın rabbi noksan sıfatlardan münezzehtir. Âlemlerin Rabbi'ne hamd olsun. Allâhım! Rahmetine vesile olacak amelleri, mağfiretini celbedecek esbâbı taleb ediyor, her çeşit günahtan koruman için yalvarıyorum. Her çeşit iyilikten zenginlik, her çeşit günahtan selâmet diliyorum. Rabbim! Affetmediğin hiçbir günâhımı, kaldırmadığın hiçbir sıkıntımı bırakma! Rızâna uygun olan her türlü dileğimi yerine getir! Hangi amelden râzı isen onu ver, ey Rahîm olan, bana en ziyâde rahmet gösteren Rabbim!' bundan sonra dünyevî veya uhrevî her ne dilerse taleb eder, çünkü o dilek takdir edilir." (İbn-i Mâce, İkâme, 189; Tirmizî, Vitr, 17)
Allâh Rasûlü'nün hâcet namazı tavsiyesine sıkıca sarılan ashâbı, herhangi bir ihtiyaçları olduğunda Allâh'a ilticâ eder ve murâdlarına nâil olurlardı. Bir yaz günü bahçıvanı Enes -radıyallâhu anh-'e gelerek yağmur yağmadığından ve bahçenin kuruduğundan yakındı. Hz. Enes su getirterek abdest alıp namaza durdu. Selâm verdikten sonra bahçıvanına:
- Gökyüzünde bir şey görebiliyor musun? diye sordu. Bahçıvan:
- Göremiyorum, dedi. Enes -radıyallâhu anh- tekrar içeri girip namaz kıldı. Üçüncü yahut dördüncü kez bahçıvanına:
- Gökyüzünde bir şey görebiliyor musun? diye sorunca adam:
- Kuş kanadı gibi bir bulut görüyorum, dedi. Bunun üzerine Enes -radıyallâhu anh- namazını ve duâsını sürdürdü. Az sonra adam yanına girdi ve:
- Gök bulutla kaplandı ve yağmur yağdı, dedi. Hz. Enes:
- Haydi Bişr bin Şegaf'ın gönderdiği ata bin de yağmurun nerelere kadar yağdığını araştır, dedi.
Bahçivan ata binip etrâfı dolaştığında yağmurun Müseyyerîn köşkleriyle Gadbân sarayından öteye geçmediğini gördü ki Enes -radıyallâhu anh-'ın bahçesi de bu sınırlar dâhilindeydi. (İbn-i Sa'd, et-Tabakâtü'l-kübrâ, VII, 21-22)
Ashâb-ı kirâm'ın hâcet namazı ile Allâh'a yönelip yalvarmalarına bir başka misâli de Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:
Rasulullah -sallallâhu aleyhi ve selem-'in ashâbından Ebû Mı'lâk adında biri vardı. Bu zat başkaları ile ortaklık kurarak ticaret yapardı. Dürüst ve takvâ sâhibi biri idi. Bir defasında yine yola çıkmıştı.
Karşısına çıkan silahlı bir hırsız:
- Neyin varsa çıkar seni öldüreceğim, dedi. Ebu Mı'lâk:
- Maksadın mal almaksa al, dedi. Hırsız:
- Ben sâdece senin canını istiyorum, dedi. Ebu Mı'lâk:
- Öyleyse bana müsaade et de namaz kılayım dedi. Hırsız:
- İstediğin kadar namaz kıl, dedi. Ebu Mı'lâk namaz kıldıktan sonra üç defa şöyle duâ etti:
- Ey gönüllerin sevgilisi (Yâ Vedûd), ey yüce arşın sâhibi, ey dilediğini yapan Allâhım! Ulaşılmayan izzetin, kavuşulmayan saltanatın ve arşını kaplayan nûrun için beni şu hırsızın şerrinden korumanı istiyorum! Ey imdâda koşan Allâhım! Yetiş imdâdıma.
Ebu Mı'lâk duasını bitirir bitirmez, elindeki kargıyı kulakları hizâsında tutan bir süvârî peydâ oldu! Süvâri mızrağı hırsıza saplayıp onu öldürdü. Sonra da tâcire döndü. Tacir:
- Kimsin sen? Kimsin sen? Allâh seni vasıta kılarak bana yardım etti, diye sorunca süvari:
- Ben dördüncü kat semâ ehlindenim. İlk duânı yapınca semânın kapılarının çatırdadığını işittim. İkinci defa duâ edince gök ehlinin gürültüsünü işittim. Üçüncü defa dua edince, zorda kalan biri dua ediyor, denildi. Bunu duyunca Allâh'tan, onu öldürmeye beni memur etmesini istedim. Allâh Teâlâ da kabul etti ve geldim. Şunu bil ki, abdest alıp dört rek'at namaz kılan ve bu duayı yapan kimsenin, zorda olsun veya olmasın duası kabul edilir, dedi. (İbn-i Hacer, el-İsabe, IV, 182)
Hacet (Dilek) namazının kılınışı
Dört Rekatlık Hacet Namazı
- 1. Rekat
- "Niyet ettim Allah rızası için Hacet namazı kılmaya" diye niyet ederiz
- "Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
- Subhaneke'yi okuruz
- Euzü-besmele çekeriz
- Fatiha okuruz
- 3 defa Âyetu'l-kursî okuruz
- Rüku'ya gideriz
- Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
- 2. Rekat
- Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
- Besmele çekeriz
- Fatiha okuruz
- Sırasıyla İhlas, Felak ve Nas surelerini okuruz
- Rüku'ya gideriz
- Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
- Oturarak Ettahiyyatu okuruz
- 3. Rekat
- Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
- Besmele çekeriz
- Fatiha okuruz
- Sırasıyla İhlas, Felak ve Nas surelerini okuruz
- Rüku'ya gideriz
- Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
- 4. Rekat
- Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
- Besmele çekeriz
- Fatiha okuruz
- Sırasıyla İhlas, Felak ve Nas surelerini okuruz
- Rüku'ya gideriz
- Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
- Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
- "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız