Beyin Tümörü Bitkisel Tedavi ve Bitkisel İlaçlar
Beyin tümörünün bitkisel ilaçlarla tedavisi mümkünmüdür? Hangi bitkiler beyin tümörüne iyi gelir? Bu sorular beyin tümörü hasta ve yakının sürekli sorduğu ve internetten, etraftan cevap aramaya çalıştığı sorulardır. İnternette pek çok bitkiden ve beyin tümörüne iyi geldiği iddia edilen mucize bitkisel ilaçlardan bahseden sitelere rastlanmaktadır.
Genelde bu siteler bu işten internet üzerinden rant sağlamaya çalışan kendilerine herbalist adı veren modern şarlatanlara aittir. Kan beyin bariyeri aşıldı, beyin tümörüne kesin çare, kanserin deşifresi gibi pek çok göz boyayıcı sloganla hastaların umut arayışlarından faydalanmaya çalışmaktadırlar. Bu sitelerdeki çoğu bilgi taraflı, uydurma veya çok az bilimsel dayanağı olan bilgilerdir. Hastaların bu rantçılara karşı uyanık olması gerekir.
İşte bizde bir grup gönüllü hasta yakını olarak diğer hastaları bu karmaşa içinde doğru ve güvenilir bilgilere ulaştırmak için bu siteyi hazırladık. Umarız bu site size faydalı olur. Sorularınız olursa lütfen çekinmeden, sayfanın altına yorum bırakınız. Size elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağız.
Beyin tümörünün bitkilerle tedavisi mümkün mü?
Beyin tümörünün bitkilerle tedavisi mümkün mü?Cevap evet. Zaten hali hazırdaki pek çok kanser ve beyin tümörü ilacı bitkiler üzerinde yapılan araştırmalar sonucu bulunmuştur. Örneğin beyin tümörü dahil pek çok kanser türünde kullanılan Oncovin adlı ilaç Madagaskar Menekşesi (Catharanthus roseus) adlı bitkiden elde edilir.
Aslında günümüzde sayıları 100e yakın pek çok bitkinin antitümör özelliği laboratuar deneylerinde keşfedilmiştir. Ancak önemli olan en etkili ve en az yan etkiye sahip bitkileri veya kimyasal maddeleri bulmaktır. Çünkü antitümör özelliği gösteren pek çok bitki doğadaki halleri ile kullanıldıklarında insanlar için öldürücüdür. Örneğin yakın antitümör özelliği keşfedilen Zakkum (nerium oleander) bitkisinin insanlar için öldürücü olduğu bilinmektedir. Yine bunun gibi Noel Gülü bitkiside zehirlidir.
Bilimadamları bu zehirli bitkilerden ilaç yapabilmek için, içlerindeki özleri ayrıştırararak tümöre etki eden etkin maddeyi bulup saflaştırırlar. Böylelikle bitkinin içinde bulunan diğer maddeler vücuda verilmemiş olur ve ilacın etkinliği artırılır. Bu daha sonra laboratuarda hayvanlar üzerinde denenir. Hayvanlar üzerinde, etkisi ve doğru dozu belirlendiğinde insanlı deneylere başlanır. Bu deneyler bilimadamlarınca özel olarak tasarlanır ve ilacın verileceği hastaların ilaçtan önceki durumu, ilaç verildiği zamanki durumu dakikası dakikasına izlenir. Hastada oluşturduğu alerjik etkiler, vücut fonksiyonlarına olan etkisi, örneğin kalp atışı, kan basıncı, ateş sürekli izlenir. İlaç hastada ters bir etki yaptığında derhal müdahele edilir.
Bitkisel ilaçlarda nelere dikkat edilmelidir
Bu bize bitkisel ilaçların ne kadar dikkatli ele alınması gerektiğini gösteriyor. Kendilerine herbalist adı veren, hiçbir bilimsel eğitimi olmayan, kişilerin yukarıda saydığımız yöntemlerle bu maddelere ulaşmaları zordur. Onların ne eğitimi vardır ne de araç gereçleri. Bulduklarını iddia ettikleri ilaçların çoğunu herhangi bir hayvan üzerinde dahi denemeden hastalara verirler. Ve bu ilacı kullanan hasta üzerinde hiçbir sorumluluk kabul etmezler. Zaten sırf bu yüzden karışımlarını gıda ürünü sayılabilecek basit şeylerden hazırlarlar. Böylece bunu alan hastalarda bir sorun çıkmayacağını düşünürler. Ancak beyin tümörü çok ciddi bir hastalıktır ve normalde masum görünen pek çok şey beyin tümörüne ters etki yapabilir. Örneğin bal, nektar veya kan inceltici özelliklerdeki maddeler gibi.
Kan-beyin bariyeri
Beyin vücudun diğer organlarından farklı olarak kan-beyin bariyeri denilen özel bir filtre ile korunur. Bu sayede yalnızca belli maddelerin beyne geçişine izin verilir. Aksi takdirde insanlar beyinlerinden çok kolay hasta olurlardı. Kan beyin bariyerini geçebilen moleküller sınırlıdır. Yani bir bitki vüdudun herhangi bir yerindeki tümöre doğrudan verilince etki etse de beyin tümörlerine etki etmeyebilir. Çünkü beyin bu maddeyi geçirmez.
Bitkisel ilaçlarda dozaj
Bitkisel ilaçlarla ilgili bir başka husus da dozajdır. Ağız yoluyla alınan maddelerin kana geçerek beyne ulaşması güçtür. Alınan maddelerin büyük kısmı sindirim sistemi tarafından beyne ulaşmadan dışarı atılır. Bu yüzden normalde tümöre doğrudan verildiğinde etkili olan bir bitkisel ilaç, ağızdan alınırsa bunun beyin tümörüne etkisi olmaz, çünkü beyne ulaşmadan çoğu dışarı atılmıştır bile. Örneğin Zerdeçal bitkisinde bulununan Kurkumin maddesinin beyin tümörü hücreleri üzerine verildiğinde tümörü öldürücü özelliği görülmüştür. Ancak Zerdeçal ağızdan alındığında bilimadamları gördüler ki alınan zerdeçaldaki kurkuminin neredeyse tamamı sindirim ile dışarı atılıyor. Kendileri bu maddeyi ayrıştırıp saflaştırdıklarında ve damardan verdiklerinde beyne ulaştığını gördüler. Ancak henüz insanlar üzerinde geniş çaplı deneylerle damardan alındığında vücuda olan yan etkileri saptanmamıştır.
Bitkisel ilaçların sindirim yolu ile dışarı atılmasının bir yolu yüksek dozlar kullanmaktır. Ancak en masum madde dahi vücuda yüksek dozda verildiği takdirde insanda zehirlenmelere yol açar. Örneğin hayat kaynağımız olan ve nötral bir madde olan su dahi, aşırı alındığında insanı öldürebilir. Kaldı ki diğer kimyasallar için bu limit çok daha düşüktür. Bilimadamları bu yüzden tümöre etki eden ilaçları sindirim sistemine takılmadan beyne ulaştıracak özel tasarlanmış moleküllerle bağlarlar. Böylece ağızdan aldığımız küçük bir tablet dahi kolayca beyne ulaşır. Bazı durumlarda ilaç daha etkili olması için damardan verilir. Böylece sindirim sisteminden atılması engellenir.
Bitkisel ilaçların etkinliği
Bitkisel ilaçlarla ilgili son nokta ise, bu ilaçların etkinliğidir. Bazı bitkiler tümöre etki etselerde, yaptıkları etki çok sınırlıdır. Kanser için umut ışığı olan bazı bitkilerden elde edilen kimyasallar saflaştırılıp, kimyasal yapıları laboratuar ortamında değiştirilerek daha güçlü ve etkili hale getirilmekte ve sentetik olarak üretilmektedir. Hali hazırda doğal hali ile kullanılan pek çok bitki, geliştirilmiş sentetik ilaçlara kıyasla çok daha az etki etmektedir. Bu yüzden normal ilaçları bırakıp bunların çok daha az etkili bitkisel versiyonlarını kullanmak pek akıllıca olmayabilir.
Neden bitkisel tedavi
Bütün bunlar bir yana, literatürde 120 çeşit beyin tümörü keşfedilmiştir. Mevcut ilaçlar ancak en çok rastlanan tümör türleri için geliştirilmektedir. Bu sebepten bazı tümör türlerinde daha az etkili olurlar. İlaç şirketleri ekonomik olarak karlı olmayacak araştırmalara para yatırmazlar, bu yüzden bazı tümör türleri için hali hazırda bitkisel tedaviler iyi bir çözüm olabilir. Ancak yukarıda belirttiğimiz gibi, bu bitkilerin etkilerinin ve yan etkilerinin bilimsel olarak test edilip kanıtlanmış olması gerekir. Beyin tümörü tedavisini mahalle aktarının hazırlayacağı etkisi ölçülmemiş, yan etkisi test edilmemiş, saflık ve toksik derecesi bilinmeyen ilaçlara bırakmak işi çok şansa bırakmaktır. Bu yüzden en azından bilimsel bir dayanağı olan, kontrollü şartlar altında hazırlanmış ilaçlara, hekim kontrolünde yönelmek gerekir.
Bitkisel ilaçların fiyatı
Burada şu nokta da önemlidir. Yeryüzünde hiçbir bitkinin değeri yüzlerce dolar değildir. Bitkiler doğada saf olarak bulunur ve kolayca yetiştirilir. O yüzden yüzlerce dolara satılan bir bitkisel karışım sizin amiyane tabir ile ‘yolunacak kaz’ olarak görüldüğünüzün bir işaretidir. Size böyle yaklaşan insanlardan uzaklaşın. Çünkü bu tip para odaklı ahlaksız insanlar sizin sağlığınızı tehlikeye atacak şeyler yapmaya da meyillidir.
Beyin tümörüne iyi gelen bitkiler nelerdir?
Beyin tümörü üzerinde etkileri bilimsel olarak araştırılmış ve kanıtlanmış bitkiler:
Ökse Otu
Zakkum
Zerdeçal
Reish Mantarı
Noel Gülü
Isırgan Otu