“Deli” konusunda o kadar çok sözümüz ve deyimimiz var ki... Hemen hemen herkesin öyle ya da böyle bir deliliği vardır... Peki ya deli çeşitleri...
Bursalı müderris Mehmed Said, 1815’te halk dilindeki deli çeşitlerini bir araya toplamış ve Deliname’yi yazmıştır... 56 çeşit deli tanımlaması yapar. İşte onlardan bazıları..
Ağzı açık deli: Söyleyecek yerde ağzını açar bakar.
Asıl deli: Kendini cennetlik sanır.
Benkaz deli: Yorulmaktan usanabilmez.
Bılkın deli: Korkmayacak yerden korkar.
Cebi pak deli: Gözüne sürme çeker ve bezenir.
Cin kıl deli: Bir cevabı işitmeğin çekirge gibi sıçrar.
Cinni deli: Hayvanları ve insanları dövmek ister.
Çarpık deli: Elini ve parmaklarını oynatır bir şeye uymaz.
Dem geldi deli: Kah akıllılık eder kah delilik eder.
Ebleh deli: Kendini cümleden akıllı zanneder.
Esirik deli: Ağzı deve gibi köpürür ve yakası yırtar.
Fitne deli: Alemde piçlikle geçinir.
Gözü büyük deli: İşlemekten kâr etmekten korkar.
Kayık deli: Her şeye kapınır. Hamama gider kurnaya, düğüne gider zurnaya.
Kızıl deli: Az şeyden çok kavga eder.
Kuş akıllı deli: Döğüş etmeyi sever.
Lipri deli: Söylediği cevabı anlatamaz.
Maslahat deli: Kendi işini kor ***rın işine gider.
Misafir deli: Meyhaneden çıkar, yarenleri eve götürür, kendi uyur.
Oynatan deli: Sakız çiğner, gözünü kaşını oynatır.
Pervane deli: Bir kere gidilecek yere yüz kere gider.
Sevdavi deli: Ev, bahçe, mülk edinir haramdan
Süfli deli: Her ne bulursa pak diye yer, karga gibi burnu boktan çıkmaz.
Şeytani deli: Kimseyi beğenmez, gururluluk eder.
Şuara deli: Söylediği cevabı kafiyeye uydurur.
Takla göz deli: Hayrı ve şerri bilmez.
Tenbel deli: Karını ve kibini kor, kahvelerde ve berber dükkanlarında uyur.
Tiryaki deli: Kimse ile zindekanlık etmez. Divarlarla çekişir, tabakları çanakları kırar.
Zınkıl deli: Kamildir, çocuklarla oynar, gençlerle sohbet eder.
Zır zır deli: Daima lafzenlik eder ve çok söyler.
Zirzop deli: Bir iş eder yine ürüdüğü yerde beyan eder.