O kadar çok yazma isteğiyle dolup taşıyorum ki gene. Ama kendi içimde dolup,kendi içime taşıyorum. Dökülecek başka yer bulamıyorum çünkü.
Neden dürüst olmak yerine hep yalana kaçar insan?
Anlatsana biraz bana.
Çok şey var bilmediğim.
Sebebi olduğun çok şey var.
Anlat bana.
Mesela şu an nefeslerimin neden kesildiğini,sıcak sıcak damlaların gözlerimden neden böyle yuvarlanıp durduğunu anlat!
Umursamazlığını nasıl kazandığını da!
Duyarsızlığın vermiş olduğu rahatlığını anlat.
Duyarlılığın beni ne hâle koyduğunu da anlat.
Anlatamazsın.
Açıklaması yok çünkü yaptığın hiç bir şeyin.
Öylesine boş yaşıyorsun ki, öyle boşluktasınki…
Acıyorum sana…
Acıyorum.
Yaptıkların için anlamlı bir kılıf bulmaya çalışıyorum.
Hepsi elimde paramparça oluyor. Sığmıyorsun hiç birine.
Bir çerçeve çizip içine yerleştiriyorum, yok, orada da olmuyorsun.
Nereye koysam ya fazlasın ya eksik.
Tamam değilsin,tamam değilsin.