Polikistik over sendromu (pcos, pko)
Polikistik over sendromu (PCOS) (Stein- Leventhal Sendromu) genç ve orta yaş kadınlarda görülen en sık metabolik bozukluktur. Poli: çok anlamındadır polikistik: çok sayıda kist içeren anlamına gelir. Polikistik over hastalarının çoğunda (hepsinde değil) yumurtalıklarda çok sayıda yanyana dizilmiş ufak kistler izlenir. Bunlar aslında normal anlamda yumurtalık kistleri gibi değildir, onlardan farklıdır, küçüktür.

- Oligomenore , amenore (seyrek adet görme , adet görememe)
- Anovulasyon (Yumurtlama düzensizliği)
- Androjen hormonlarında yükseklik ve/veya buna bağlı aşırı tüylenme (hirsutismus) , akne v.b bulgular
- Yumurtalıklarda çok sayıda küçük yumurta kistleri
- Şişmanlık
ile karakterize bir hastalıktır.

Polikistik Over Sendromu (PKO, PKOS) olan hastaların % 80’ninde ultrasonografide yumurtalıklarda büyüme, yumurtalık kapsülünde kalınlaşma ve kapsülün hemen altında birçok (10 taneden fazla) küçük kist görülür. Ancak bu görünümün olması her zaman polikistik over sendromu olduğunu göstermez, çünkü normal kadınların % 23’ünde de ultrasonografide aynı bulgulara rastlanabilir.

Hastalık genellikle adet düzensizliği (daha çok seyrek adet görme şeklinde), sivilce, yağlı cilt, kıllanma, infertilite (kısırlık) ve kilo artışı gibi belirtilere yol açar.

Tanı için değişik kriterler kullanılmaktadır:
- Kanda erkeklik hormonlarının yükselmesi
- Muayenede kıllanma, sivilce ve ciltte yağlanma gibi erkeklik hormonlarının yükselmesi ile ortaya çıkan belirtilerin varlığı
- Seyrek adet görme veya seyrek yumurtlama
- Şişmanlık
- İnsülin direncinin artması gibi...
Tanı (teşhis) hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tedavi:
Tedavide amaçlar diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri ile normal vücut ağırlığına gelmeyi sağlamak, androjen hormonlarının seviyesini düşürmek ve tüylenmeyi azaltmak, gebelik istemi varsa bunu sağlamaktır. Ayrıca bu hastalarda kronik anovulasyona (yumurtlama bozukluğu) bağlı endometrium (rahmin iç tabakası) sürekli östrojen hormonuna maruz kalır ve bu da endometrium kanseri riskini arttırır, tedavi amaçlarından birisi de bunu önlemektir.
Kilolu hastalarda diyet ve egzersizler sayesinde kilo kaybı ile yumurtlama fonksiyonları ve dolayısı ile adet düzeni normale dönebilmektedir, gebelik şansı artabilmektedir.

Çocuk istemeyen hastalarda en çok kullanılan tedavi seçeneklerinden birisi doğum kontrol hapları ve progesteron hormonlarıdır.
Bu hastalardaki aşırı tüylenmeyi azaltmak için yine doğum kontrol hapları, siproteron asetat, flutamid, finasterid gibi ilaçlar kullanılabilmektedir.
Bir diabet ilacı olan metformin bu hastalarda androjen üretimini azaltmanın yanı sıra ovulasyon (yumurtlama) üzerine olumlu etkileri olması nedeniyle bu hastalarda kullanılabilmektedir. Bu yüzden özellikle çocuk istemi olan hastalarda tedaviye eklenebilmektedir.
Çocuk isteyen hastalarda yumurtlamayı uyaran ilaçlar kullanılır. Genel olarak klomifen sitrat’la başlanıp yanıt alınamazsa daha etkin ilaçlara geçilmektedir. Bütün tedavi yöntemleriyle hala gebelik elde edilemeyen hastalarda seçenek tüp bebek (IVF) tir.
PCOD hastalarında cerrahi tedavi olarak eskiden ovarian wedge rezersiyon uygulanmaktaydı, günümüzde laparoskopik ovaryan drilling uygulanabilmektedir. Wedge rezersiyonda yumurtalığın (over) içerisinden kama şeklinde bir bölüm çıkarılarak alınır. Drilling operasyonunda ise yumurtalıklara 4 - 5 adet delikler açılır. Bunda da amaç yumurtlama düzenini sağlamak ve bu sayede gebelik şansını arttırmaktır