Kıl dönmesi yani tıbbi ismiyle pilonidal sinüs rahatsızlığının oluşumu için henüz kesin bir sebep bulunamamıştır. Fakat bu yönde çalışmalar yapan bilim adamları saç, ense kılları ve elbise tozları gibi yabancı cisimlerin sebep olduğu yönünde ortak bir kanıya varmışlardır.
Kıl batığı ile karıştırılır
Halk arasında vücutta çıkan kılların yönünü değiştirip içe doğru uzamasıyla oluştuğu sanılan rahatsızlık aslında kıl batığıdır. Fakat kıl dönmesi ile karıştırılmakta olup aslında çok farklı rahatsızlıklardır.
Saç teli bu kadar ince ve yumuşak olmasına rağmen nasıl olur da rahatsızlığın oluşumuna sebep olur diye kafanızda soru işaretleri oluştuğunun farkındayız. Şimdi yazımıza bunu açıklayarak devam edelim.
Kıl dönmesi sebepleri ?
Erkek ve kadınlarda görülen bu rahatsızlık daha çok erkeklerde görülür. Bu da kısa saç tercih edilmesinden kaynaklı bir problemdir. Şöyle ki, insanların saçlarından günlük olarak ortalama 100-150 civarında tel dökülmektedir. Bu çok farkedilen bir durum değildir fakat oldukça normaldir. Saç telleri, ense ve sırtta bulunan kıllar aşağı doğru düşmekte ve kuyruk sokumu bölgesine inmektedir.
Vücutta bulunan deliklerden giriş sağlarlar
İnsan vücudunda milyarlarca delik vardır. Bunlar gözle görülemeyecek kadar küçük ve çok sayıdadır. Çok ince ve yumuşak sanılmasına rağmen bu kıllar diğer bölgelere göre daha zayıf olmasından dolayı kuyruk sokumu bölgesinde bulunan bu deliklerden giriş yapmayı yayılarak oturma sayesinde başarırlar. Bir saç telinin bir delikten vücuda girmesi ile birlikte diğer kıl, tüy ve yabancı cisimlerde ardından giriş sağlamaktadır. Dolayısıyla bu şekilde vücutta bir kıl yumağı oluşmaktadır.
Kıl yumağının etrafını vücut bir kapsül ile sarar. Bu noktaya kadar kişi sert, hızlı veya uzun süre oturuşlar sonucunda kapsülün patlaması anına kadar hiç bir belirti hissetmez. Kapsül patladıktan sonra acı, ağrı gibi şikayetler başlamaktadır.
Bu rahatsızlığa maruz kalan kişilerin tedavi olması gerekmektedir. Çünkü bu rahatsızlığın herhangi bir ilaç, krem ya da benzeri bitkisel karışımlar ile tedavisi söz konusu olamaz. Mikro sinüsektomi yöntemi ile tedavi olunması önerilir ve kişiye büyük avantaj sağlar.