500 bin civarında Türkiye kökenli insanın yaşadığı ülkedeki seçimler öncesinde Türkiye ile gerilim gündeme damga vurmuştu.
Gerilim, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na verilen iniş izninin iptaliyle başlamış, karayoluyla Hollanda’ya geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Almanya’ya geri gönderilmesiyle derinleşmişti.
Erdoğan’ın yaşanan gerginliklerin ardından “Oy vermeyin” çağrısında bulunduğu isimlerden Başbakan Mark Rutte, Hollanda’daki seçimi zaferle tamamladı.
Bazı Türkiye kökenli seçmenler ise kendi seçeneklerini ‘yaratarak’ Erdoğan’a oy verdi. Doğal olarak söz konusu oylar geçersiz sayıldı.
Cumhurbaşkanı, iki gün önce yaptığı “Oy vermeyin” çağrısında Rutte’yle beraber aşırı sağcı Geert Wilders’i de katmıştı: “Bir tane ırkçı başa güreşiyormuş, bir de iktidardaki parti. Ben de buradan Hollanda’ya ve Almanya’ya sesleniyorum. Türkiye’ye düşmanlık güdenlere, oradaki tüm yabancılara, Müslüman kardeşlerime diyorum ki, gelin oylarınızı verirken bu ikiliye sakın oy vermeyin. Hayır kampanyası için oralara gidenler varsa bu tuzağa düşmeyin”
Erdoğan’a geçen yılın kasım ayında düzenlenen ABD başkanlık seçimlerinde de oy çıkmıştı.