Namaz (Arapça: صلاةSalah), İslam'ın şartlarından biri olarak kabul edilen bir ibadet. Kur'an'da günün belli vakitlerinde [1][2]abdestle birlikte[duaya kalkılması ifadesi bulunur. Kur'an’a göre namaz Allah'ı anarak teslimiyetin gösterildiği bir arınma biçimi ve İbrahim'e öğretilen bir ibadet şeklidir.



Dini önemi ve müeyyidesi

Geleneksel İslam'da ergenlik çağına girmiş kadın erkek her Müslümanın namaz kılması zorunludur.
Hanbeli mezhebine göre namazı terk etmek küfür, diğer üç mezhebe göre ise günahkarlıktır. Bu sebeple Şeriathukukunda yetişkinliğe ulaştığında namaz kılmayan kişi fasık kabul edilir, şahitliği kabul edilmez, dövülür veya hapsedilir.[kaynak belirtilmeli
Tarihçe, terminoloji


Bosnalı Müslümanların namaz kılmaları, tarih. 1906

Namazın İslama özgü ve islam ile başlayan bir ibadet şekli olduğu kanısı Müslümanlar arasında yaygındır. Ancak başta Kur'anayetleri olmak üzere namazın müslümanlara özgü bir tapınma tarzı olmadığını gösteren kayıtlar günümüze kadar ulaşmıştır.Mekke döneminde ilk yazılan sureler olduğu rivayet edilen Alak ve Müddessir surelerinde namazdan bahsedilmesi bu görüşü desteklemektedir.
Hint toplumu ve İslam öncesi Ortadoğu toplumlarında, bu tapınmaların bir arınma ritüelini takip eden, günün belirli saatlerinde belirli bir yöne veya nesneye yönelerek yapılan dua merasimleri olduğu, bu merasimlere değişik vücut hareketlerinin eşlik ettiği bilinmektedir.
İslam namazının, bu tapınmalardan farklılaşması ve bugünkü yaygın kabul gören şekli alması üzerinde değişik görüşler bulunmaktadır. Sünni kesim bu ibadetin hicrete yakın Mekke döneminde, miraçta emredilmiş olduğuna inanır. Aleviler ise bu ve benzer hadislerinEmeviler döneminde yazıldığına ve çoğunluğunun uydurma olduğuna vurgu yaparlar.
Namaz; Diğer bazı dini kavramlarda olduğu gibi SanskritçedenFarsçayaoradan da Türkçeye geçmiş bir sözcüktür ve İran'da ateşe tapanların "ateş önünde eğilmesi" için kullanılır. Namaskara selamlama ve bağlantı anlamına gelmektedir.
A. J. Wensinck, salât kelimesinin kökeninde bir Aramî tesirinin kendisini hissettirdiğini, “Selūtã” kelimesinin bir mastar ismi olduğunu ve ‘katlamak’ manasına geldiğinin açık olduğunu ifade etmiştir.
Namaz kılmak deyimi, Türkçede Kur’anda "ikametü's-salat" şeklinde terkip olarak kullanılan ifadenin yerine konmuştur. Salât dua etmek, ikametü's-salât ise "duanın yerine getirilmesi" anlamlarına gelir.
İslâmiyet öncesi namaz

İlkel dinlerde


Sümer'lerde namaz tapınmasına benzetilen heykelciklerden birisi

Sümerler'de namaz ibadeti beş vakit olarak tatbik ediliyordu.
Hinduizm'de tekrarlanan matra (dua, selamlama) sözcükleri eşliğinde günün belirli saatlerinde Güneşe dönük hareketler (yoga) yapılır. (Surya Namaskara)
Mecusilik'te abdeste benzeyen bir temizlik işleminden sonra günde beş vakit çeşitli dualar (gah) yapılarak ibadet ediliyordu.
Sabiilikte islam'a benzer şekilde abdest ve namaz tapınması bulunur. Bu tapınma Cedi burcuna yönelinerek yapılırdı.
Arap geleneğinde

Cahiliyye döneminde Zeyd b. Amr b. Nüfeyl ve Kus b. Saide gibi haniflerin namaz kıldığı bilinmektedir. Ebu Zer'in müslüman olmadan önce üç yıl boyunca yatsı ve sabah namazlarını kıldığı rivayet edilir.
Yahudi-Hırıstiyan geleneğinde

Yahudilik'te de şaharit (sabah namazı), musaf (öğle namazı), minha (ikindi namazı), neilat şerarim (akşam üstü) ve maarib (gece namazı) olmak üzere namaz ibadeti beş vakittir.
Süryani Ortodoks Kilisesinde namaz, Hıristiyan dininin ilkelerine inanmış bir kimsenin Tanrı’ya taparken; O’na niyaz ve şükranlarını sunması, nimet ve rahmetlerini dilemesidir. İnanan kişinin Tanrı’ya bir niyazı, yalvarması ve duasıdır.
Süryanilerde namaz günlük yedi vakittir. Sabah, öğle, akşam, gece yarısı namazları mecburi; kuşluk, yatsı, ikindi mecburi değildir. Sabah, öğle, ikindi kilisede topluca kılınır. Diğer namazlar kişisel olup, evde veya işyerinde kılınabilir. Kıble doğu’dur, namazlar Pazar ve bayram günleri dışında secdelidir. Namaz esnasında erkeklerin başı açık kadınların ise örtülü olması gerekmektedir.
Kur'an ve hadislerde

Kur’anda Salât kelimesinin geçtiği günlük namaz vakitlerine ilişkin ayetler;

Erkekler Amman, Ürdün'de sokakta namaz kılmaları.


  • "Namazlara hele orta namaza Not A, dikkat edin ve Allah için boyun eğerek kalkıp namaza durun."(Bakara Sûresi: 238)
  • "Gündüzün her iki tarafında ve Not B, geceye yakın olan saatlerinde namaz kıl!"(Hud Suresi: 114)
  • "Güneşin batıya kaymasından Not C, gecenin kararmasına kadar namaz kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur."(İsra Suresi: 78)

İsra 78. Ayetinde iki farklı anlama gelen iki ayrı okuma şekli bulunur. Sabah namazını ifade eden şekil "sabah'ın Karnı" ifadesidir. "Sabah Kuranı" ifadesi ise sünnilerce okuyuşta tercih edilen, manada tercih edilmeyen ifade olmuştur.
Kur'an’da "işâ" (akşam)'ın yatsı anlamında kullanıldığı bir ayet bulunur; "Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olanlar, üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve akşam namazından sonra. Üçü sizin için mahremdir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz......"(Nur suresi58.)
Kur'an'da namazın kılınış şeklini anlatan bir ayet bulunmaz, namaz ile alakalı olduğu düşünülen ifadelerde Allah'ın secde halinde,(4:102) eğilerek, (22:77) ve ayaktayken (3:113) anılması veya dua edilmesi anlatılır.
Hadislere göre Namaz dinin direğidir. Bazı Sünni fıkıh ekolleri ve hadisçiler tarafından Kur'andan sonra, İslamın en önemli yazılı kaynağı kabul edilen Sahih-i Buhari de geçen bir hadis'e göre Allah günde beş vakit namazla günahları siler

Mezhepler arası farklılıklar


İslam mezhepleri arasında namazla ilgili ön şartları, hazırlığı (abdest), vakitleri, miktarları, farz, vacip, sünnet gibi kavramlar ve bu kavramlara verilen anlamlarda farklılıklar görülür. Sünni müslümanlar ve Fâtımîler'in devamı niteliğinde olan İsmaili mezhebi'nin Mustâ‘lî’îyyekolu günlük 5 vakit ibadeti benimsemişlerdir.
Günlük 5 vaktin farz olduğu inancı Kur'an’ın açık emirlerine değil, bazı ayetlerin kapsamını genişleten yorumlar ve hadislere dayanan ve Sünni İslam toplumlarınca benimsenen bir uygulamadır. Namaz vakitleriyle ilgili ayetler birçok farklı anlayışın ve rivayetin etkisiyle yorumlanmış, bu ayetlerin hangi namazlarla ilgili olduğu konuları açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır.
Geleneksel Sünnifıkıhçılara göre Müslümanlar'a günlük olarak beş vakit namaz farzdır. Ancak bu namazların ikişer rekatının farz, diğerlerinin sünnet veya farzla bitişik sünnet olduğu kabul edilir. Sünni İslamda yolculuk, korku gibi durumlarda öğle ve ikindi, akşam ve yatsı birleştirilerek günlük 3 vakit namaz kılınır. Ayrıca cuma ve cenaze namazlarının farz oluşundan bahsedilir. Cuma namazı yetişkin ve hür erkekler için gerekli görülürken cenaze namazında birkaç kişinin bu görevi yapması diğer inananlardan yükümlülüğü kaldırır.
Bazı din bilimciler, Şii Müslümanlar ve Kur’anist (hadislerin dini referans olmasını reddeden, yalnızca kuranı referans edinen) İslamcılar günlük 3 vakit namazı esas alırlar.
Kur'ancı müslümanlara göre namaz üç veya iki vakit olarak kılınır. Üç vakittir diyenlere göre bu üç vakit namaz'ın hangileri olduğu konusu da çok açık değildir. Örneğin bu üç vakte bir anlayışa göre öğle-ikindi, akşam-yatsı ve sabah olarak, bir başka uygulamada akşam, yatsı, ve sabah olarak rastlamak olasıdır.
Prof. Dr. Süleyman Ateş'e göre öğle ve ikindi namazları Kur'ana değil, peygamberin uygulamalarına dayalı ibadetlerdir. O'na göre Kur'anda geçen namazlar sabah, akşam ve gece (Teheccüd) namazından ibarettir.[36]
Namaz şeklen kılınışı ve içerisinde okunan âyet ve duaları itibariyle, günümüzün Sünnî, Şiî ve Haricîler'den arta kalan İbadiyyemezheplerinin %98'den fazlasında ayni biçimde icra edilmektedir. Dünya Müslümannüfusunun %1'ini teşkil eden Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye'den olan Nizârîler'de ise kılınış şekli ve yapılan dualar itibariyle bazı değişiklikler oluşmuşsa da, Fatiha Suresi ile ardından Kur'an-ı Kerîm'in diğer âyetlerinin okunması hususunda temelde bir farklılık bulunmamaktadır. Bazı küçük tarikat ve cemaatlerin ana grubun dışında kalması olasıdır. Tarih boyunca Ghulat-i Şîʿa olarak adlandırılan Keysân’îyye ile ondan ortaya çıkmış olan Râvend’îyye, Rizâm’îyye, Muhammira gibi kolların ve Bahreyn Ahsâ'da bulunan Ebû Saîdîler olarak adlandırılan Karmatîler'in namaz ve oruç gibi ibadetlerle ilgileri yoktu.
Şiîllik'teki uygulamalar

Şiilik'te namaz üç vakitte toplanmış 5 namaz olarak icra edilir. Sabah 2, öğle ve ikindi 4'er, Akşam 3, yatsı 4 rekattan oluşur

İsmâilîliğinTâyyîb’îyye kolundan olan Alavî Buhra'da Namaz vakitleri İmâm Câʿfer es-Sâdık'ın uygulamaları esas alınmak suretiyle tespit edilmektedir. Bunların görüşüne göre, öğle namazının hemen ardından ikindi namazı vakti henüz girmemiş olsa dahi zaruret hasıl olması durumlarında kılınabilmektedir. Esasta ise ikindi namazının asıl vakti Pakistan ve Hindistan Hanefilerinin de uygulamakta oldukları gibi, Türkiye'deki ikindi namazı vaktinden 40-55 dakika daha sonra girmektedir. Öğle namazının vakti süresi ise ikindiye kadar uzamamakta olup ikindinin vaktinden 60-90 dakika daha evvel sona ermektedir. İkindi namazının müddeti ise zaruret hasıl olduğu hallerde öğleden hemen sonra başlayıp akşam vaktine kadar devam etmektedir


İsmâilîler'in diğer bir kolu olan Nizâr’îyye fırkasının görüşüne göre ise, Nizarî Namazı günde Üç kez altışar rekat olarak ve oturarak Cemâ’at-Hane adı verilen yerlerde kılınmaktadır. Nizârîler'de namazın ne zaman ve nasıl kılınacağı İmâm-ı Zaman tarafından tespit edilmekte ve değiştirilebilmektedir. Şu andaki uygulamaları devrin imâm-ı zamanı olan IV. Ağa Han'ın dedesi III. Ağa Hantarafından tespit edilmiş olan şeklidir. Namazı oturarak icra etmelerinin gerekçesi olarak yaşlıların ayakta kılmalarında karşılaşılan güçlüklerden dolayı olduğu; Üç defa altışar rekat olarak icra etmelerinin gerekçesi olarak ta günümüzün yoğun çalışma hayatına uyum sağlayabilmek maksatlı olduğu İmâm-ı Zaman IV. Ağa Han tarafından dile getirilmektedir.

Dürzîler'de ise dinî ibâdetler genellikle Perşembe geceleri (Perşembe'nin akşamını Cuma'nın sabahına bağlayan gece) "Halvetu’l-Bayada" ya da "Meclis" adı verilen, Muhammed bin İsmâ‘il ed-Derezî'nin Tevhîd Dâvâsı esnasında ilk defa inzivâya çekildiği varsayılan ve "Halvet-Hâne" olarak ta adlandırılan Beyaz Evler'de icra edilir. İbadetleri aşırı bir gizlilik içerisinde icra edildiğinden ve başka mezheplerin mensuplarını içlerine kabul etmemelerinden dolayı da Muhammed Ebû Zehra'nın tâbiriyle "Artık onların durumlarını en iyi Allah-u Teâlâ bilmektedir"


Alevi İslam anlayışında ise namazın biçimsel yapısının, dînin değil arap kültür ve geleneğinin bir uzantısı kabul edilmesi sebebiyle günlük kişinin istek ve iradesine göre dua anlamında bir ibadet dışında şekilsel olarak namaza karşı çıkılır. Alevîlik'te namaz ibadetinin günlük 5 vakte çıkartılmasının Emeviler zamanında yazılan ve (miraç hadisi gibi) birçoğunun Alevîler tarafından hurafe ya da uydurma olduğuna inanılan hadislerle gerçekleştiği ifade edilmektedir.
Ayrıca bakınız: İsmâilîler, Nizâr’îyye, Nizârîler, Namaz (Nizarî), Tâyyîb’îyye, Davudî İsmailîlik, Alavî Buhra, Emevîler devrinde Aleviler ve Alevî inancı
Selefilik'teki uygulamalar

Ehl-i sünnet'in Asarî-Hanbelii'tikadından olan ve temelleri Muhammed bin Abd ul-Vahhab ile onun Yirminci yüzyıldaki en önemli takipçisi Muhammad Nâsır ud-Dîn el-Albanî[45] tarafından atılan Vehhâbî-Selefilik'te namazın sünnetlerinin bidat sayılabileceği ihtimâli göz önünde bulundurulmak suretiyle bir günde sâdece 17 rekât farz[46]olan kısmı kılınır. Namaz vakitlerine karşı aşırı hassâsiyet gösteren Selefîler, namazlarını vaktin girmesiyle birlikte hiç zaman kaybetmeden icrâ ederler. Türkiye'deki namaz vakitleriyle karşılaştırıldığında, muhtemelen öğle namazı 5-6 dakika, ikindi 6-7 dakika, akşam namazı 7-8 dakika ve yatsı namazı da 10-15 dakika daha evvel kılınabilmektedir. Kısacası, Türkiye'de daha henüz ezanlar okunmaya başlamamışken bir Vehhâbî bahsi geçen namazların farzlarını tamamlamış olabiliyor. Ayrıca, sabah ve Cuma namazı haricindeki diğer namazların başına ya da sonuna her hangi bir sünnet namazının eklenmemesi de bidat olabileceği endişesinden olsa gerek, ayrıca üzerinde titizlikle durdukları hususlar arasında gelmektedir. Sağa sola selâm vermek suretiyle namazın sona ermesinin hemen ardın da fazladan bir dua ya da tesbihat yine bidatlar kapsamına gireceği endişesiyle yapılmamaktadır.
Farz namazlar


  • Sabah namazı: Sabah, tan yerinin ağarmaya başlamasından, Güneş'in doğuşuna kadar olan zamandır. 49.5° enleminin kuzeyinde kalan bölgelerde kışın altı ay boyunca gün doğumu olmadığı için bu tanım geçersiz kalır.
  • Öğle namazı: Öğle; fıkıhçılara göre Güneş'in en tepede olduğu andan her şeyin gölgesinin bir veya iki misli oluncaya kadar devam eden zamandır.
  • İkindi namazı: "ikindi" sözcüğü Türkçede "ikinci" sözcüğünün başka söylenişidir. Bu namaz adını öğlenin "ikinci vakti" olarak kabul edilen ikindi kelimesinden alır. İkindi öğlenin bitiminden güneş batıncaya kadar olan zamandır.
  • Akşam namazı: (Arapça: Işa): Fıkıhçılara göre, Güneş battıktan sonra başlayıp güneşin battığı yerde meydana gelen kızıllık kayboluncaya kadar olan zamandır.
  • Yatsı namazı: Gece karanlığı başladığından itibaren tan yeri ağarıncaya kadar geçen zamandır. Akşam ve yatsıyı tek vakit olarak ifade eden eski fıkıh kitapları Salatü'l Işayı ikiye ayırırlardı, ilkine Işa-ı Evvel, Akşam namazı; ikincisine de Işa-ı Ahir, Yatsı namazı derlerdi.
  • Cuma namazı: İnananlar, Cum'a Suresi’nde cuma ibadetine çağrılırlar: "Ey inananlar! Cuma günü, dua için çağrı yapıldığında, Allah'ın Zikri'ne koşun! Alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." (62:9) Yoruma göre; Cuma günü haftalık toplantı günüdür, cuma namazını 2 rekat olarak mülki ya da siyasi otorite kıldırır, namazdan önce veya sonra konuşma yapar (Hutbe, hitabe). Daha sonraları bu namaza öncesinde ve sonrasında bazı namazlar eklenmiş ve o şekilde toplum içine yerleşmiştir. Ayrıca ilgili ayetin anlamı da yapılan yorumlarla daraltılarak cuma namazının sadece yetişkin, hür, yolcu olmayan (mukim) Müslüman erkeklere farz olduğu ifade edilmiştir. Öğle vakti topluca 2 rekât olarak kılınır ve öğle namazının yerine geçer. Alevi-Bektaşiinancında perşembe akşamı eski takvime göre Cuma gününden kabul edilerek yapılan cem’in Cum'a Suresindeişaret edilen ibadet olduğu belirtilir.
  • Cenaze namazı: Kuran’da geçmeyen fakat vefat eden kişiler için geleneksel olarak icra edilen bir namaz çeşididir. Bazı Müslümanlar tarafından yapılması diğer Müslümanların üzerinden dini sorumluluğu kaldırdığı için farz-ı kifaye olarak nitelenir.

Vacip namazlar

Hanefi mezhebine özgü bir kavram olarak vitir ve bayram namazları vacip namazlar olarak nitelenir. Hanefi fıkhında bir ibadetin farz olarak nitelendirilebilmesi için o ibadetin farklı anlamlara gelebilen işaret veya yorumlama tarzıyla çıkarılan anlamlar üzerinden değil, açıkça Kur’anda emredilmiş olması gerekmektedir. Kur’anda yer bulmuş olsa bile bu şartları taşımayan ibadetlere daha alt düzeyde bir gereklilik ifadesi olarak vacip (gerekli) denmiştir. Hanefilerde bayram ve vitr namazları vacip olarak nitelenir.

  • Bayram namazı: Vakti bayram günleri sabahleyin güneşin doğuşundan yaklaşık 50 dakika sonra başlayıp güneşin tepe noktasına gelmesine kadar devam eden zamandır.
  • Vitir namazı: Vitir namazının vakti de yatsı namazının vaktidir. Ancak vitir namazı, yatsı kılındıktan sonra kılınır. Vitir namazı vaciptir.

Sünnet veya nafile namazlar


Kur'an'da geçmeyen fakat İslam tarihinde uygulama alanı bulan, değişik vakit veya durumlara özgü sünnet veya nafile namazlardır. Farz namazlardan önce veya sonra kılınan namazlar, ramazan geceleri kılınan teravih, kuşluk, gece, mescit ziyaretleri, hacet namazları vs. bu kapsamdadır. Ayrıca geleneksel olarak 4 rekat olarak kılınan Farz namazların iki rekat'ının farz, geri kalanının ise sünnet olduğu ifade edilir.



  • Teheccüd namazı: Kur'anda geçen tek nafile namazdır, gece kılınır ve Peygamber'e özgü bir namazdır.
  • Teravih namazı: Ramazan ayında yatsıdan sonra kılınan bir namazdır. Kılınılması gerektiği konusunda bin yıllık süregelen tartışmalar hala devam etmektedir. Klasik din anlayışında sünnet kabul edilmesine rağmen, birçok akademisyen farklı görüşleri bulunmaktadır. Bu akademisyenlerce teravih İslamın değil, geleneğin bir parçası olarak kabul edilir şeklinde yorumlamaktadır.
  • Evvabin namazı: Akşam namazı ile yatsı namazı arasında nafile olarak kılınır.

Namaz kılınması sakıncalı bulunan vakitler

Sünni fıkıhçılara göre Güneş'e tapanların ibadet vakitlerinde namaz kılmak mekruhtur. Bu vakitlere
kerahat vakti denir. Bu vakitler şunlardır:

  • Güneş'in doğmasından itibaren 45 dakika
  • Güneş tam tepe noktasına geldiğinde
  • Güneş batarken Akşam ezanı vaktine 45 dakika kaladır.


Önşartlar ve hazırlık

"Namazın şartları" olarak ifade edilen maddeler İslam bilginlerince yapılan yorumlar çerçevesinde oluşturulmuştur. Bir kişinin namazla sorumlu tutulması için yetişkin, akıllı ve müslüman olması gerekir. Ayrıca namaz için birtakım hazırlıklar yapılır;

  • Manevi temizlik (Hadesten taharet): Kişinin kalbi kirlerden temizlenmesi gerekir. Her namaz öncesi bunu sembolize eden abdest alınır; el, yüz ve ön kol yıkanır, baş meshedilir, ayaklar yıkanır veya meshedilir. Bazı durumlarda da gusül abdesti namazın ön şartıdır.
  • Kıbleye dönmek : Namazı kıbleye dönerek kılmak gerekir.
  • Maddi temizlik : Kişinin beden, giysi ve namaz kılacağı yerde necaset (pislik) varsa bunları temizlemesidir.
  • Setr-i Avret : Geleneksel anlayışta namaz kılacak erkeğin göbek ile diz kapağı arasını, kadının ise yüz ve ellerinden başka vücudunun her tarafını örtmeleri gerektiği ifade edilir. Bazı anlayış ve dini yorumlara göre namaz için özel bir örtünme tarzı yoktur.(Tesettür)
  • Vakit: Herhangi bir namazın vakti gelmeden o namaz kılınamaz.
  • Niyet: Namaz için niyetlenmektir, ancak bunun dil ile söylenmesi gerekmez.



Çeşitler ve vakitler

Farz: Fıkıhta bir dini emrin farz olarak tanımlanabilmesi için onun Kuranda açıkça ve hiçbir yoruma ihtimal vermeksizin emredilmiş olması gerektiği ifade edilir. Hadislere dayanan veya Kur'anda açık emir ifade etmeyen işari manalar ve yorumlar farz tanımı için yeterli olmamaktadır. Kur'ancıların aksine Sünni anlayış hadislerin de etkisi ile 5 vakit namazı farz saymıştır.
Hanefi gelenekte rekat sayıları ve kılınışı

Türkiyede yerleşik
hanefi gelenekte günlük namaz miktarları;


Bütün mezheplerde namaza,
"Allah-u Ekber" (Allah Ulûdur) diye tekbir getirilerek ayakta durmak suretiyle başlanır. Sünnîler'de kadınlar ellerini çaprazlama olarak göğüslerinin tam üzerine, erkekler ise göbeklerinin üzerine bağlarlar. Şiîler ise kollarını rahat pozisyonunda yanlara sarkıtırlar. Birinci rekata ilk olarak Sübhaneke duasının okunmasıyla başlanılır. Ardından da Bismillah-ir-Rahmân-ir-Rahîm diyerek Fatiha suresi ve en az bir ayet olmak üzere başka bir surenin ayetleri kısmen ya da tamamen okunur. Sonra öne eğilerek tesbihat yapılır. "Semia'llâhu limen hamideh " "Rabbena lekel hamd" diyerek ayak üstü doğrulunur ve 2 kere yere kapanma (secde) şeklinde tespihat yapılır ve dizlerin üzerinde oturulur. Bu eylemlerin toplamına rekat denilir. Bir namazda enaz iki rekat bulunması istenir. Tesbihat "Sübhane Rabbiye'l Azim, Sübhane Rabbiye'l A'la" şeklinde yapılır ve namaza "esselamü aleyküm ve rahmetullah" şeklinde selam ile son verilir.
Farz namazlar

NAMAZ Sünnet Farz Son Sünnet REKATSAYISI
Sabah
2
2
-
4
Öğle
4
4
2
10
İkindi
4
4
-
8
Akşam -
3
2
5
Yatsı
4
4
2
10
Cuma
4
2
4
10
Cenaze
Farz-ı Kifaye
4
Vacip namazlar

Namaz Rekat sayısı
Bayram (Hanefîlerde vacip)
2
Vitir
3
Nafile namazlar

Namaz Rekat sayısı
Abdest şükür
2
Duha
2-12
Evvabîn
2-6
Hacet
2
Husuf
2
İstihare
2
İşrak
2
Küsuf
2
Seferî
2
Şükür
2
Tahiyyetü'l mescid
2
Teheccüd
2-8
Teravih
8, 20, 36
Tesbih
4
Tevbe
2
Yağmur (İstiska)
2
Zelzele
6 Rukü
4 Secde

  • Niyet, namaz kılmaya niyet edilir. Örnek "Niyet ettim sabah namazını kılmaya" diye.
  • Kıbleye yönelme;
  • Kıyam, Namazda ayakta durmak demektir. Ayakta durmanın namazın rükünlerinden olduğuna inanılır.


Bir müslüman namaza başlarken, ellerini başının iki yanına kaldırarak Allahu ekber diye tekbir getirir. Buna iftitah tekbiri denilmektedir. Namazın rükünlerinde tekbir tekrarlanır.


  • Başlama Tekbiri: Tekbir alınır; eller iki yana kaldırılarak "Allahü ekber" denir.
  • Kur'an okuma; Kıyam sırasında Müzzemmil Suresi'nin Yirminci âyeti gereği olarak önce Fatiha Suresi daha sonra da Kur'an’dan bir bütün sure veyahut ta kolaya gelen bazı âyetler okunur.
  • Öne eğilme; Okuma bitince tekbir ile öne eğilerek tesbih edilir; "Sübhanallah ya da Sübhane Rabbiye'l Azim" denir. Rükû’dan sonra yeniden doğrulurken "Semi'Allahü Limen Hamideh" tam doğrulmada ise "Rabbena Lekel Hamd" denir.
  • İki secde; Rükudan doğrulduktan sonra tekbir ile secdeye gidilir. Fıkıhçılara göre iki kez alnını yere değdirmek demektir. Bu sırada tesbih edilir; "Sübhanallah ya da Sübhane Rabbiye'l a'lâ" denir.
  • Oturuş: iki secde arasında kısa bir oturuş vardır. İki secde arsında, gene secdeden kalkarken ve giderken tekbir alınır.

Birinci rekat böylece tamamlanır ve ikinci kez ayağa kalkılır.
İkinci kıyamda da ayni birincisinde olduğu gibi önce Fatiha Suresi olmak üzere arkasından Kur'an’dan birinci rekatta okunandan daha kısa olacak şekilde başka bir bütün sure ya da kolaya gelen bazı âyetler okunur. Sonra tekbir ile rüku edilir, tesbihat edilir. Tekbir ile kıyam edilip, tekbir ile secdeteyn'e gidilir, tesbihat edilir. İkinci rekatın ikinci secdesinden sonra ise oturur durumda iken Et-Tehiyâtü okunur. Burada eğer Namaz İki rekatlık ise bitirmeden evvel, önce Allahümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve Alâ Ali Seyyidinâ... şeklindeki dua okunur ve hemen akabinden de Selâm vermeden evvel Türkiye'deki öğretilere göre Kur'an-ı Kerîm'den Rabbenâ Atina fid-Dünya haseneten ve kına azâben nâr bi-rahmetike yâ er-hamer Rahimîyn şeklindeki kısa âyet okunur. Araplar'ın daha uzun ayetler okudukları da olur. Vahiy katipleri'nden olan Zeyd bin Sabit, işte bu noktada Muhammed'in Kur'an-ı Kerîm'den daha fazla ayetler de okumakta olduğunu nakletmektedir. Namazın Üç ya da Dört rekat olması halinde ise Et-Tehiyâtü okumasının ardından tekrar ayağa kalkarak diğer rekat(lar) tamamlanır. İkinci oturma pozisyonunda da aynen birincisinde olduğu gibi önce Et-Tâhiyatü Lillahi ves-Salâvatü... şeklinde okunan kısa duanın hemen ardından birinci oturuşta ertelenerek okunmamış olan ama selâm vermeden önce okunması gereken bahsi geçen kısımlar okunur. Teravih namazları ve Cuma namazının ilk sünneti ile eğer kılınacaksa İkindi ve Yatsı namazlarının ilk Dört rekatlık sünnetlerinde ise her oturuşta selam verip te sanki namaz sona erdirilecekmiş gibi sırası ile önce Et-Tehiyâtü arkasından da Allahümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve Alâ Ali Seyyidinâ... şeklindeki dua ve Rabbenâ Atina fid-Dünya haseneten ve kına azâben nâr bi-rahmetike yâ er-hamer Rahimîyn şeklindeki kısa âyetlerin okunması gerekir. (Bu durumda üçüncü rekat için ayağa kalkıldığında Sübhaneke duasının Fatiha Suresi'nde evvel tekrar okunması gerekli olur.) Son oturma durumunda selam verilmeden evvel Allahümmağfirli veli vâlideyye velil mü'minine yevme yekümü'l-hisâp şeklindeki dua okunduktan sonra sağdaki ve soldaki Kirâmen KâtibînMelekleri'ne selam vererek namaz tamamlanmış olur.
Eleştiriler

Alevi islam inancı namazın şekli ve orijini konusunda bu değerlendirmeleri paylaşmaktadır.
Farz olduğuna inanılan ibadetler fıkıhta kaynağını Kur'an'ın açık nasslarından alan ibadetlerdir. Namazın günde 5 vakit kılınması ise miraç veya cibril hadisi gibi, fıkıhta ikincil derecede delil kabul edilen ve dini hüküm koymaya temel teşkil edemeyecek zayıf kaynaklar olarak değerlendirilen hadislerle meşru kılınması eleştiri konusudur.
Şeriat uygulamalarında şekli ve miktarı konusunda görüş birliği bulunmayan bir ibadet veya dua olan namazın terk edilmesinin ceza veya hak mahrumiyeti davalarına konu olması, insan hakları ihlali gibi diğer birçok sakıncası yanında "cezaların kanuniliği" ilkesine de aykırıdır.