Bitmez tükenmez kaçışlarımın bir bedeli olmalı.. Hatıraların çelimsiz heybetsiz duruşundan anlam kaçışları vuku buluyor. Derim ki, silkelen ve bütüne bir bak. Böylece gereksiz görününleri ayrıştırabilirsin.
Bitmez tükenmez kaçışlarımın bir bedeli olmalı.. Hatıraların çelimsiz heybetsiz duruşundan anlam kaçışları vuku buluyor. Derim ki, silkelen ve bütüne bir bak. Böylece gereksiz görününleri ayrıştırabilirsin.
"Ben çocuktum. Unutmadım. Unutturamayacaklar. Beni bu revirlerde tımar edemezsiniz! Ben yine,kaçak girdiğim bu yeryüzünde,yaylı sazlar arasına sızıp,kendi oyduğum düdüğümü çalacağım! Varsın kırmızı ışıkta dursun otomobiller; ben serilip yere,gökte kaç yıldız var acaba diye sayacak kadar hayalperest,pervasız,korumasız ve sonsuza kadar salak kalacağım! YEMİN ETTİM RUHUMUN ÜSTÜNE KUMA ALMAYACAĞIM..."
You are the moon of my life.
Beni hoyrat bir makasla eski bir fotoğraftan oydular.
Her İnsan Kendisinin Tanrısıdır...
Suçu beklentilerimde aramayın. Onun yüksekliğinden değil, sizlerin alçaklığından doğuyor hayal kırıklığı.
Her İnsan Kendisinin Tanrısıdır...
Sonra içime ve hatta dışıma kapandım. Küsmek gibi bir şey. Bir çeşit gölge fesleğeni. Bir çeşit olmayan hayat. Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. Epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. Bir yığın insan tanıdım. Ama hep yalnızdım...
Didem Madak
You are the moon of my life.
Kimileri güneşin doğuşunu izlemeyi sever, kimileri yağmurun yağışını; ben ise ikisini de üzmemek için severim gökkuşağını...
Her İnsan Kendisinin Tanrısıdır...
Sigara ve kahvenin ana öğün gibi tüketildiği geceleri anlatamam. Öyle yoğun ki hislerim kelimeler taşıyamaz, dile gelse sen kırılırsın.
Her İnsan Kendisinin Tanrısıdır...
Fazlaca yalnızlık, bireyi sanrılara sürükler. Öyle ki birey; mevcut düzene ve o düzeni var eden topluma ayak uyduramadığını düşünür. En kötüsü de artık sevilmeye layık olmadığı kanaatine ulaşmasıdır. Yarattığı sahte çirkinliği kucaklar ve özgüvenine tokatlar savurur. Sevilmeyi hak edilen bir durum sanmak oysa ne büyük bir yanılgıdır.
Yalnızlık bireyi maddeden uzaklaştırır ve soyutlar. Metaryalizmin dışına adım atmak ise içinde bulunduğu sistemin insan öğüten ve lüks kölelik yaratan çarkını görmesini sağlar. Evet: farkındalıklar, yanılgılardan beslenir. Yalnızlık her ne kadar bireysel sanrıların kaynağı olsa da realite içeren toplumsal tespitlerin de ilhamıdır.
Her İnsan Kendisinin Tanrısıdır...
Harfler vardır; kimileri sesli kimileri sessiz…
Tek başlarına bir anlam ifade etmezler…
Doğru sessizlerle, doğru sesliler bir araya gelir…doğru kelimeler çıkar ortaya…
Doğru kelimelerle birlikte sessizler de sesliler de bir anlam kazanmaya başlar…doğru fikirlerin tohumları atılır…
Doğru kelimeler kazandıkları bu anlamları güçlendirmek için bir araya gelip doğru cümleleri oluştururlar…
Doğru cümlelerle birlikte kelimeler daha anlamlı olmaya başlar…doğru fikirlerin tohumları filizlenmeye başlar…
Doğru cümleler bir araya gelip doğru paragraflara…
Doğru paragraflar doğru sayfalara…
Doğru sayfalar doğru kitaplara…
Doğru kitaplar bilgelik okyanusuna dönüşür…
Bilgelik okyanusu anlam arayışına rehberlik ederek bizi Öz’e ulaştırır!
Öz mutlak, sınırsız gücü barındırır!
Ve ihtiyacımız olan her şey Öz’de gizlidir!
Bir kelimenin gücü harflerinin gücü kadardır!...
Bir cümlenin gücü kelimelerinin gücü kadardır!...
Bir kişinin gücü de Öz’ünün gücü kadardır!
Düşünceler de harfler gibidir…
Doğru düşünceler bir araya gelerek doğru fikirleri oluştururlar…
Doğru fikirler bir araya gelerek doğru inançları oluşturur!
Doğru inançlar birleşerek doğru bir zihni oluşturur!
Doğru bir zihin doğru eylemlere yöneltir!
Doğru eylemler doğru alışkanlıkları oluşturur!
Doğru alışkanlıklar doğru bir karakteri oluşturur!
Doğru bir karakter doğru bir insanı oluşturur!
Doğru bir insan mutlak doğruluk olan Öz’e yakınlaşır!
Öz’e yakınlaşan hayatının anlamını keşfetmeye başlar!
Mutluluk ve huzur hayatın anlamında gizlidir!
İnsanlar da harflere benzer!...
Doğru insanlar bir araya gelerek doğru bir takımı oluştururlar!...
Doğru takımlar bir araya gelerek doğru kuruluşları oluştururlar!
Doğru kuruluşlar bir araya gelerek doğru bir toplumu oluştururlar!
Doğru toplumlar bir araya gelerek doğru bir evreni oluştururlar!
Doğru bir evren de Öz’e hizmet eder!
Öz’de insana hayatın anlamıyla birlikte mutluluk ve huzur getirir!
İçimde ancak tarihi bir kilise mimarisinde rastlayabileceğiniz titiz oymalar var. Bu çalışmamı her şey yolundaymış gibi görünen bir anda, kendimi kazıyarak hazırladım. Bana her bakanın eserimden başka anlamlar üretebilmesini evrensel bir trajedi olmama bağlayabiliriz. Beynimin bilmem neresine takılıp gümbür gümbür savrulan şu devasa çanın; bizleri bir kez daha kilise mimarisine ulaştırıyor olması ise tesadüf değil sanatseverler. E, rönesansın şanındandır yeniden doğuşlar.
Her İnsan Kendisinin Tanrısıdır...
Şu anda 6 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 6 misafir)