Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin, uçakların çarpmasının ardından çökmesi hâlen Dünya’nın en karanlık olayı olarak karşımızda duruyor. İşte dehşet verici kanıtlar, görgü tanıkları, ifadeler, fotoğraflar, belgeler ve büyük yankı uyandıran Türkçe altyazılı belgesel.


11 Eylül 2001 günü meydana gelen olaylar


Yerel Saatle 08:46:30 da bir uçak Dünya Ticaret Merkezi Kuzey Kulesi 94. -98. katları arasına kulenin kuzey tarafından çarptı.


Bina çarpmadan 102 dakika sonra yıkıldı.


Dünya Ticaret Merkezi Güney Kule’ye çarpan uçak


Yerel Saatle 09:02:59 da 2. bir uçak Dünya Ticaret Merkezi güney Kulesi 77. -85. katları arasına kulenin güney tarafından çarptı. Bina çarpmadan 56 dakika sonra yıkıldı.


Pentagon’a çarptığı iddia edilen uçak


Yerel Saatle 09:37:46’da Pentagon’a 3. bir uçağın çarptığı açıklandı. Olay yerinde herhangi bir uçak enkazına rastlanmadı. Resmi açıklamaya göre uçağın jet yakıtıyla yanıp kül olduğu şeklindedir. Yakındaki bir benzin istasyonunun güvenlik kamerasında patlamanın olduğu anda uçağın olmadığı açıkça bellidir


Pensilvanya’da düştüğü iddia edilen uçak


Yerel Saatle 10:03:11 de Washington’un 240 kilometre (150 mil) kuzey batısına, Pensilvanya Shanksville kırsalı da 4. bir uçağın düştüğü açıklandı. Olay yerinde herhangi bir uçak enkazına rastlanmadı. Resmî makamlarca uçak enkazının olduğu vurgulanmasına rağmen enkaza arama kurtarma için giden ekipler herhangi bir uçak ve ölüye rastlamadıklarını o an orada bulunan gazetecilere bildirdiler. Orada bulunan metallerin daha çok kamyonlarla dökülmüş metal yığınına benzediğini söylemişlerdir.


Komplo teorilerinden en mantıklı ve gerçekçi ve belki de " gerçek olanı" ise şu şekilde: Aslında bu saldırıyı Amerika kendi kendine yapmıştır. Kulelere çarpan uçaklar başka bir hava alanından havalanmıştır. Eğer görüntülere ve resimlere dikkat ederseniz bunların bildiğimiz beyaz yolcu uçakları değil, koyu renkteki savaş uçakları olduğu görülecektir. Diğer bulunamayan 2 uçak ve içindeki yolcular bilinmeyen bir yere götürülmüştür. Pentagon’a uçak çarpmamış, çarpmış görüntüsü vermek için içeride bomba patlatılmıştır. Pensilvanya’da hiçbir zaman uçak düşmemiştir. Buradaki amaç nereye götürüldükleri ve ne yapıldıkları belli olmayan insanların içinde bulunduğu 2 uçak ve kulelere çarpan 2 uçakla toplamın 4 gibi gösterilmesidir. Böylece kimse asıl yolcu uçaklarının nerede olduklarını sorgulamayacaktı. Amerika petrole ve Ortadoğu’ya girmek için kendine bahane yaratmıştır. Gerçekten de sayfanın ilerleyen kısımlarında okuyacağınız gibi, Bush Suudi Sermayesiyle yakından ilgilidir, hatta ortaktır.


Amerika hükümetinin açıklamaları


Amerika hükümetinin açıklamalarına göre olaylar şöyle gelişti: 11 Eylül 2001 Salı günü Amerika’da 4 yolcu uçağının ikisi New York’taki Dünya Ticaret Merkezi gökdelenlerine, bir diğeri Washington D.C.’de Pentagon’a çarptı. Sonuncu uçaksa yolcular ve uçağı kaçıranlar arasındaki mücadeleden sonra 150 mil uzakta, Pensilvanya kırsalında düştü.


Amerika Hükümetinin öne sürdüğü kanıtlar


Dünya Ticaret Merkezi kulelerine çarpan uçaktaki teröristlerden birinin pasaportu uçağın kuleye çarpmasından sonra aşağıya fırlamış ve bölgedeki bir polis tarafından bulunmuştur.
Teröristlerin havaalanına gelirken kullandıkları ve havaalanına otoparkına bıraktıkları araçta uçak kullanma kılavuzu ve Kurân-ı Kerîm bulunmuştur.
Resmi Amerikan kayıtlarına göre sorumlular
Amerikan hükümetinin araştırmasına ve 11 Eylül Komisyon Raporu’na göre yolcu uçaklar Usame bin Laden’in lideri olduğu El-Kâide terör örgütünün 19 üyesi tarafından kaçırıldı ve eylem gerçekleştirildi. Bazılarına göreyse bu saldırı Hitler’in Reichstag yangınından farksızdı.



Sonuçları ve etkileri


Saldırı, dünya medyası tarafından " uygarlıklar çatışması" olarak yorumlandı. 11 Eylül 2001 saldırılarını gerekçe gösteren başkan George W. Bush, önce Afganistan, ardından da Irak’ı işgâ l etti. Amerika Başkanı George W. Bush Terörizmle Savaş Kampanyası başlattı ve bu kampanyayla NATO’nun 5. Maddesini işletmeye başlattı. Bu Kampanya’da Amerika’ya başta Birleşik Krallık olmak üzere birçok ülke destek olmaktadır.


11 Eylül saldırıları sonucu, başta Amerika olmak üzere Batılı devletlerde Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarında büyük artış görüldü.


Bu konuda akıl yürütenler “ Komplo teorisyeni” olarak suçlanıp susturulmakta. Bu, Türkiye’de de böyle dünyanın başka yerlerinde de. Fakat Irak’a müdahalenin gerekçelerinin “ yalan” olduğunun ortaya çıkması bu konudaki şüpheleri iyice artırdı.


İkiz kuleler “ Kod adı kılıçbalığı” filminin mantığıyla mi feda edildi?


Türkiye’de emekli general Hurşit Tolon, geçenlerde bir üniversitede 11 Eylül’ün bir terör saldırısı olup olmadığı konusundaki şüphelerini dile getiren ilk asker oldu. O’na göre Amerika, Dünya egemenliği kurma noktasında mücadele veriyor. İleride küresel güce dönüşebilecek bölgesel güçlerin önlenmesi, birleştiklerinde küresel güce dönüşebilecek bölgesel güçlerin önlenmesi doğrultusunda hareket ediyor. Amerika dünya egemenliği hedefi doğrultusunda nükleer teknolojiyi kontrol altında tutmak istiyor. İran bu nedenle hedef!


Amerika’daysa “11 Eylül’ün resmi hikâyesi”ne yönelik eleştiriler sürüyor. Hollywood aktörü Charlie Sheen de bu konudaki bağımsız araştırma gruplarından birine katılmış. Grupta, Beyaz Saray’ın eski danışmanı CIA uzmanı Ray Mc Govern, Reagan ekonomistlerinin babası sayılan Hazine eski bakan yardımcısı Paul Craig Roberts, Fizik Profesörü Steven Jones, Almanya eski savunma bakanı Andreas von Buelow, MI5 eski ajanı David Shayler, Blair hükümetinin eski enerji bakanı Michael Meacher, Bush’un ilk döneminde işçi bölümünde şef ekonomist olarak görev yapan Morgan Reynolds ve daha niceleri var.


Sheen’e göre asıl 19 amatörün uçak kaçırıp hedeflerini vurması bir komplo teorisidir. İkiz kulelerin kısa sürede ayakları dibine yıkılmasının tepesine çakılan bir uçakla olması imkânsız çünkü. Binalara daha önceden yerleştirilmiş bombalarla kontrollü yıkımın gerçekleştirilmesi daha akıllıca ve bilimsel, dolayısıyla bağımsız bir soruşturma komisyonu 11 Eylül’ü aydınlatmalı.


Fizik profesörü Steven Jones ve ikiz kulelerin çelik aksamı projesini yazan, onaylayan Kevin Ryan ancak alt katta yerleştirilmiş bombalarla binanın komple yıkılabileceğini savunuyor.


Eylül 2002’de PBS’de yayımlanan ’Amerika’da yıkım endüstrisi’ belgeselinde bir binanın ayakları dibine nasıl yıkılabileceği anlatılıyordu. Bu tarz yıkım, ancak bombalarla ya da bina hemen yıkılmak isteniyorsa ya da aksiyon filmlerinde olabilir. Örneğin Madrid’de bombalanan bina ancak 20 saat sonra yıkılabilmiş, hemen ayakları dibine çökmemiş.


Sheen’e göre Pentagon’a çarpan uçak iddiası da hikâ yeden ibâret. Devlet sırrı gerekçesiyle Pentagon, çakılma görüntülerini yayımlamadı. Pentagon’a yakın Shreaton Oteli ve benzin istasyonu kameralarının yaptığı çekimlerin kamuoyunda yayılmasına izin verilmedi. İşin ilginç yanı uçağın verdiği zarar birdenbire yok oldu ve hiçbir iz kalmadı.


Sheen, Afganistan savaşının 11 Eylülden 2 gün, Irak savaşının 2 yıl önce kararlaştırıldığına dikkat çekiyor. Bu tarihte 44 bin Amerikan ve 18 bin İngiliz askeri Tacikistan ve Özbekistan’da konuşlandırılmış. Ortadoğu ve Suudi Arabistan’da Amerikan üsleri takviye edilmiş.


Yeni Amerikan Yüzyılı projesini hayata geçirmek için savaş çetesinin yeni bir Pearl Harbour’a ihtiyaç duyduğunu ve ikiz kuleleri kontrollü yıktığını belirten Sheen, bu kadar strateji ve savaşın, işgalin kısa sürede hazırlanamayacağını, mükemmel biçimde planlanıp hesaplandığını kaydediyor.


Sheen’in sözleri karşısında ikiz kulelerle ilgili komplo teorisi olduğu iddia edilen görüşlerin resmi görüşten daha mantıklı ve akıllıca olduğu ortaya çıkıyor. Fakat bu kimin umurunda!


BBC ve CNN, Gökdelen çökmeden Bildirdi


BBC ve CNN’e ait videolarda, 11 eylül 2001 saldırılarında ikiz kulelerden sıçrayan ateşle alev alan WTC 7000ası (Dünya Ticaret Merkezi’nin 7 numaralı binası) çökmeden 23 dakika önce çöktü diye haber verildi.


Ana yayın organlarınca ört-pas edilmeye çalışılan olay, 11 eylülün gizli lobilerce gerçekleştirildiğine yeni bir delil oldu.


BBC, çöktüğünü bildirmesine rağmen arka planda görülen WTC 7’nin haber videolarının orijinallerini kaybettiklerini iddia etti. Oysa medya kuruluşlarının böyle önemli olaylara dair dokümanları arşivlemeleri yasal olarak zorunludur.


Görgü tanıkları...
"Çarpan cisim bir füze ya da Boing 757 den küçük bir uçak deniliyordu." (Comments on The Pentagon Strike, Cassiopaea)


"O uçak 8 ya da 12 kişilik olabilir, daha büyük olamaz ancak Pentagona gidiyordu ve sanki inmeye çalışırcasına alçaktan uçuyordu." (Washington Post, Petterson)


"Onu gördüm... Küçük bir uçaktı ve sadece 2 motoru vardı... güneyden geliyordu ve alçaktan uçuyordu." (Don Wright)
Eğer uçak binanın içine girdiyse, neden dışarıda kanatları yok?