Böbrek Nakli

Böbreklerimizin hayatımızı ve aktivitelerimizi sürdürmeye yetecek kadar fonksiyonlarını yapamaması sonucu yeni bir böbreğin ameliyatla vücudumuza yerleştirilmesi işlemine böbrek nakli denir. Böbrek bulunamadığında ya da bulunmasına kadar geçen sürede hastanın hayatını sürmesini sağlayan bir yöntemdir.
Böbrek naklinin amacı yalnızca böbreğin işlevlerini düzeltmek değil, aynı zamanda hastanın yaşam kalitesini de iyileştirmektir. Organ naklinin, kronik böbrek yetmezliğinde iyi rehabilitasyon sağladığı, hastalar için doyurucu ve üretken bir yaşam oluşturduğu, diyalize göre ruhsal açıdan daha olumlu etkileri olduğu ve hastaların yaşam kalitesini arttırdığı görülmüştür. Diyaliz sürecinde ise çoğu hastanın gündelik yaşamının etkilendiği, işlerini bırakmak, okullarına ara vermek durumunda kalan hastalar olduğu bilinmektedir. Nakil olmadan önce hastalar diyalize bağlı bir hayat sürmek zorunda kaldıkları için; nakil sonrasında nakledilen böbrek, kişiyi "bağımsız kılan" bir organ olarak görülebilir.
Böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girmesi gerektiğinde hasta yeni bir yaşam tarzına uyum sağlamak zorunda kalır. Diyaliz hastalarının yaşadığı sorunlar; maddi ve mesleki kayıplardan, sosyal etkinliklerde bozulmaya, aile ve arkadaşlardan uzaklaşmaya ve sağlığın belirsizliğine kadar uzanmaktadır. Gündelik etkinliklerde meydana gelen bu değişimlere hastanın tıbbi durumunun ciddiyeti de eklendiğinde çoğu hastanın psikolojik zorlanmalar yaşadığı görülmektedir. Bazı nakil hastaları için böbrek naklini takip eden ilk üç ay yoğun ilaç tedavisi, tedaviye uyum süreci gibi nedenler dolayısıyla zorlu geçse de; özellikle birinci sene sonunda diyaliz dönemine göre hastalar, fiziksel olduğu kadar psikolojik yönden de olumlu gelişim gösterirler. Böbrek nakli olan kişiler kendi gücünü yeniden kazanır, sosyal ve fiziksel etkinlikleri iyileşir.


Böbrek Nakli Kimlerden Yapılır?

Böbrek nakli ameliyatlarında kullanılan organların bir kısmı canlıdan (genellikle 4.dereceye kadar akrabalardan) veya vefat eden kişilerden (kadavra) sağlanmaktadır. Örneğin kalp hastalığından ölmüş bir kişinin sağlam kornea ve böbrekleri alınıp, görmeyen insanlara ya da böbrek hastalarına nakledilmektedir. İleri kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda sağlıklı bir yaşam sadece organ nakli ile mümkündür.
Gerçekleştirilen organ nakillerine karşın bağışlanan organ sayısının yetersiz olması nedeniyle günümüzde bağışlanan organlar ihtiyacı karşılamamaktadır. Bugün ülkemizde 40 bininden fazla diyaliz hastası vardır (ne yazık ki çoğu 20-40 yaşları arası genç ve orta yaşlarda hastalardır). Yaşamlarını makinelere düzenli aralıklarla (haftada 3 kez ve her seferinde 3-4 saat) bağlanarak sürdürebilmektedirler. Bu da sosyal yaşantılarını oldukça kötü bir şekilde etkilemektedir. Böbrek nakli ameliyatı ile bu bağımlılık sona ermekte ve yaşam süreleri uzamaktadır. İleri dönem kalp ve karaciğer hastalarının durumları çok daha üzücüdür. Diyaliz gibi bir yardımcı tedavi olanakları da olmadığı için kısa sürede yaşamları sona ermektedir.
Böbrek Nakli Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Böbrek nakli hastaları önce diyalize girer sonuç alamazsa böbrek nakli olur; Bu tamamıyla yanlış bir bilgidir. Böbrekler fonksiyonlarını yavaş yavaş yitirirler ve her iki böbreğin fonksiyonu %20'nin altına düştüğü zaman artık ek bir tedavi yöntemi gerekir. Bu diyaliz veya böbrek naklidir. En erken yapılan böbrek naklinden elde edilen sonuçlar en iyi sonuçlardır. Bu yüzden diyaliz, böbrek hastalığının tedavisi değildir, diyaliz yapılmadan yapılan böbrek nakilleri çok daha iyidir. Eğer hasta böbrek nakli fırsatı bulamamışsa bile ne kadar az diyalize girer ve ne kadar erken böbrek nakli olursa başarı oranı da o kadar yüksek olur. Hastanın yaşam süresi ve böbreğin ömrü o kadar uzun olur.
Birinin birine organ vermesi için mutlaka birinci dereceden akrabası (anne-baba-kardeş) olması gerekir; Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre hasta 4. dereceye kadar akrabalarından nakil alabilmektedir. Dördüncü derece hısımlık bağı ile ilgili olarak; Türk Medeni kanununun 17. maddesinde kan hısımlığının derecesi, hısımları birbirine bağlayan doğum sayısıyla belli olur denilmektedir. Buna göre; kan hısımlığında kişinin akrabalık derecelerine göre;
1. derece akrabaları: Annesi-babası, çocuğu
2. derece akrabaları: Kardeşi-dedesi-ninesi-torunu
3. derece akrabaları: Amcası-halası-dayısı-teyzesi-yeğeni (kardeş çocuğu)
4. derece akrabaları:3.derecedekilerin çocuklarıdır.
Kayın hısımlığında ise kişinin eş tarafından akrabaları aynı şekilde derecelendirilmektedir.
Kan ve doku uyumu olmazsa böbrek nakli de olmaz; Bu kesinlikle yanlıştır. Doku uyumu şartı yıllarca bir tabu olarak kabul edildi. Fakat bilimsel araştırmalar göstermektedir ki doku uyumu yalnızca, %100 doku uyumu olan alıcı ve vericilerle diğerleri arasında % 90 doku uyumu olanla, %10 doku uyumu olan alıcı ve vericilerin böbrek nakli sonuçlarında herhangi bir fark yoktur. Bu durum bilimsel verilerle kanıtlanmıştır.
Böbrek Naklinde Kan Grubu Uyumu Yeterli midir?

Böbrek nakillerinde kan grubu uyumu yeterlidir. Onun da bazı istisnaları vardır. Örneğin tüm organ nakillerinde eğer hasta AB grubundaysa her gruptan organ alabilir, eğer verici 0 grubuysa da her gruba organ bağışlayabilir. Biz Medical Park Antalya Hastanesi olarak vericiler için yaklaşık 50 civarında test yaparız. Hastanemizde donanımın gelişmiş ve hastanenin organ nakli konseptine uygun olarak tasarlanmış olması sayesinde iki günde bitirebiliyoruz. Böbrek nakli için gelen alıcı ve verici adayları eğer bir sorun yoksa geldikleri günden sonraki üçüncü gün ameliyat olabilirler. Verici 5. gün taburcu olabilir. Alıcı da 7. günü taburcu olabilir. Bu kadar süratli işleyen bir sistemimiz var. Ekip olarak haftada ortalama 10-12 arasında böbrek nakli yapıyoruz.
Böbrek Nakli İyi Bir Tedavi Yöntemi midir?

Böbrek naklinde başarı şansı oldukça yüksektir. Örneğin bizim ekibimizde bir yıllık hasta sağkalımı 100 kişide 97-98'dir. Diyalizde ise 15 kişi yaşamını yitirmiş olmaktadır. Böbreğin çalışmama oranı ise 100 kişide 1 yada 2 kişidir. Ancak nakilde yaşanacak sıkıntıları, sorunları düşünürken hiç ihmal etmeyeceğimiz bir şey ki o da diyalizde kalındığında neler yaşanacağıdır.Böbrek nakli ile yaşam süresi uzar, yaşam kalitesi artar, diyaliz gibi ileri dönem organ yetmezliklerinde kullanılan tedavilere göre maliyeti çok düşüktür. O halde böbrek nakli ve organ bağışı ülkemiz için hem sağlık yönünden, hem de ekonomik yönden önemli bir katkıdır. Ayrıca bağımlılıkları azalır iş gücü kaybı da kazanca dönüşür. Organ nakledilen ve 20 seneyi dolduran hastaların olduğunu biliyoruz. Bunlar bekardılar, evlendiler, çocukları oldu, iş sahibi oldular. Benzer örnekler diğer organ nakilleri içinde çoğaltılabilir. Organ nakli ileri dönemdeki kalp, karaciğer ve böbrek hastaları için iyi bir tedavi yöntemidir.
Böbrek Nakli Hakkında Bilinmesi Gerekenler

1) Alıcı ile ilgili yanlış bilinenler:
A. Yaş: Yürüyerek gelen herkes nakile adaydır. Hasta baştan sona incelenir nakil mi daha iyi diyaliz mi kıyaslaması yapılır ona göre karar verilir. Bilinenin aksine nakile uygun olmayan hasta çok azdır.
B ya da C sarılığı olanlar: B yada C hepatit (sarılık) hastalığım var nakil olabilir miyim? Çok güzel bir soru. 5 yıl önce olsaydı olmazdı. Ancak şu anda B ve C hepatiti olan hasta da nakil operasyonu olabiliyor. Ek testler yaparak nakil operasyonunun daha iyi olduğu anlaşılırsa nakil gerçekleştiriliyor. Bu durumda olan hastaların %90'ınına ekibimiz nakil gerçekleştirdi.
B. Şeker hastaları: Şeker hastası nakil olabilir mi? yapılan nakillerin 3 te 1'i şeker hastasıdır. Şeker hastalığı da böbrek hastalığı da aynı organ ve dokulara zarar verir. Böbrek nakli olmakla vücut üzerinden bir yük kalkmış oluyor. Şeker hastalığının böbrek yetmezliğine yol açması için en az 15-20 yıl geçmesi gerekir ki zaten nakil edilen böbreğin ömrü ortalama 15 – 20 yıldır.
C. Doku uymama endişesi: Bazı verici adaylarımız doku uymadığından dolayı nakil olamayacağını sanıyor. Halbuki yeni araştırmalar sonucunda doku uyum oranının çok fazla önemi olmadığı anlaşılmıştır. Doku uyumu oranı %0 olan bir vericiden böbrek nakledilse bile, anne-baba böbreğine yakın bir ömür sürmektedir ve bu böbreğin ömrü kadavra böbreğinden daha uzun olmaktadır.
D. Kan grubu uymama: Yine bazı hastalarımızın vericisi olmasına rağmen, kan grubu uymamaktadır. Geliştirdiğimiz bir yöntemle çözüm yolu olarak çapraz nakil yöntemini uygulamaya başladık. Bu yöntemle kan grubu uymayan hastaları eşleştirerek, nakil olmasını sağladık. İzmir'de 20 nakil, İstanbul'da ise 2,5 yılda 72 hastamızı çapraz nakil yöntemi ile sağlığına kavuşturduk.
Verici Olan Herkesten Böbrek Alınıyor mu?

Hayır. asıl olan verici adayıdır, vericiye zarar vermemektir. Yapılan incelemelerde verici olmasında sakınca görülen kişiler böbreğini veremezler. Bir anne iki böbreğini de çocuğuna vermek istese bile veremez. Şu ana kadar verici adaylarının ancak 3'te 2'si böbreklerini verebilmiştir. Diğer verici adaylarında ise yapılan incelemelerde böbreğini vermesi hayatında küçük bir risk ihtimali taşısa bile iptal edilmiştir.
Böbrek Nakli İçin Hazırlıklar Ne Kadar Sürer?

Merkezimizde hazırlıklar ek bir sorun çıkmaz ise en fazla 4 gündür. Tüm tetkikler hastanemizde ( doku ve PRA dahil) yapılmakta ve aynı gün içinde bir çok tetkik yapılabildiği için kısa sürmektedir.
Organ Nakli Dini Açıdan Uygun mudur?

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır. 6.3.1980 tarih 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Diğer islam ülkelerinde de ve bütün büyük dinlerde de benzer kararlar mevcuttur. Kur'an-ı Kerim'de de (Maide Suresi, Ayet 32) "KİM BİR KİMSEYE HAYAT VERİRSE, ONUN SANKİ BÜTÜN İNSANLARA HAYAT VERMİŞÇESİNE SEVAP KAZANACAĞI" beyan olunmuştur.
Böbrek Nakli ve Yaşam

* Normal insanın yediği içtiği herşeyi yer içer
* Tüm zamanını işine ve sevdiklerine ayırır
* Tam gün her işte çalışabilir
* Gezme özgürlüğü normal insan gibidir
* İstediği gibi okula gidebilir
* Her oyunu istediği gibi oynar
* Büyüme ve gelişmesi normaldir
* Çocuk sahibi olma ihtimali yüksektir
* Hayata yeniden tutunmanın mutluluğu içindedir
* Eve yeniden neşe umut ve mutluluk gelmiştir
* Diyalize göre ömrü ortalama 2 kat uzar
* Maliyet diyalize göre yarıya düşer

* Güneşte kalmamak şartı ile denize girebilir