M.S. 1500 civarında İspanyollar Aztekler ile karşılaştıklarında, Azteklerin fırlattıkları okların İspanyolların zırhlarını kolayca deldiğini gördüklerinde dehşete düşmüşlerdi. Aztekler bu başarıyı, tarih öncesi insanların M.Ö. 23.000 yılından beri genellikle uzun mesafe avcılık için kullandığı atlatl sayesinde yakalamışlardı.
Atlatl üzerinde bir atıcı yüzeyin yanı sıra yaklaşık 180 cm uzunluğunda bir kargı bulunmaktadır. Atıcı yüzey genellikle 60 cm uzunluğunda olup, ucunda bir uzantı yer almaktadır. Kargının arkası düz bir şekilde ortadan kesilerek bir oyuk oluşturulmakta, bu sayede uzantının içerisinde tıpkı bir iskambil kağıdını tutan iki parmak gibi tutulması sağlanır.

Atlatl kullanan atıcı kişinin elleri, atıcı yüzeyi kavrar ve bu sayede, atlatl üzerindeki mekanizmanın da etkisi ile kargıyı çok daha uzağa fırlatmayı başarabilir. Atıcının tenis raketini sallarcasına yaptığı hareket sırasında esnek olan kargı eğrilir ve bu da enerjinin toplanmasına neden olur. Kargı üzerine eklenen ağır parçalar, biriken enerjinin daha da artmasına ve bu sayede daha uzun mesafeye fırlatılabilmesini sağlar.


Atlatl kargısı bırakıldığında, biriken enerjinin de salınımı ile birlikte kargının hızı, saatte 160 km gibi bir hıza yükselebilir. Tarih öncesi insanların kargıları atlatl ile fırlatmasının, özellikle Kuzey Amerika bölgesinde yaşayan yünlü mamutun soyunun tükenmesinde de önemli bir rol oynadığına inanılır.


Atlatl’ın ilk kullanıldığı günden bu güne geçen 25.000 yılın ardından bile bazı meraklı amatörler, hobi amaçlı olarak atlatl kullanmaya devam etmektedir.