İngiliz Edward Craven Walker (1918-2000) barda bir içki içerken lav lambası fikrine ulaştı. Walker, bir kokteyl çalkalayıcı ve bazı teneke kutulardan yapılmış ev yapımı bir lambaya bakarken, içerisinde yoğunlukları farklı olan sıvıları birbirine karıştırmayan bir camın potansiyelini fark etti. Evine döndüğünde, su, yarı saydam balmumu ve karbon tetraklorürü içeren bir cam şişenin içindekileri ısıtmak için akkor ampul kullanan bir lamba üzerinde çalışmaya başladı. Lambada mum ısıtılıyor, eritiliyor ve şişe içinde yükseliyordu. Mum şişenin üst kısmına geldiğinde ise soğuyor ve yeniden camın dibine iniyordu. Erimiş balmumu herhangi bir sıcaklıkta suyun üzerinde yüzerdi, ancak karbon tetraklorür onun yoğunluğunu arttırıyordu. İşte bu mekanizma, günümüzde lava lambası olarak bilinmektedir.


Walker, Crestworth adlı bir şirketi kurdu ve 1963‘te “Astro” lambaları adı verilen bir dizi lambanın üretimine başladı. Lambaları incelemeye davet edildiklerinde İngiltere’deki perakendeciler onları çekici bulmadı ancak Walker lambaları Brüksel’de düzenlenen bir ticaret fuarında ABD’li bir girişimci Adolph Wertheimer’a tanıttı. Wertheimer ve iş ortağı Hy Spector, lava lambasının ABD haklarını satın aldı ve şirketleri Lava Simplex International, lambayı üretmeye başladı. Şirket, bu lambaya “Lava Lite” adını verdi.


ABD şirketi, farklı parlak renkte ve şekillerde cam şişe kullanarak lava lambası üretimini sürdürdü. Lava Lite 1960’lı yıllarda büyük bir başarı yakalayarak psikedelik dünyanın bir simgesi haline geldi – en azından lambanın parlak renkli lekelerinin LSD gibi ilaçların neden olduğu halüsinasyonu hatırlattığı düşünülüyordu.