Günümüzdeki cihazların neredeyse hepsi tek elle taşınabilirken veya cebinize sığdırabileceğiniz bir cihaz iken, bir zamanlar benzer boyutlarda bir hesap makinesinin varlığının bir bilim-kurgudan öteye gitmediğine inanmak zor. 1960ların başlarında hesap makineleri günümüz masaüstü bilgisayarları kadar büyüktü ve onlar kadar güçlü değillerdi. Bireysel hesap makinesi diye bir ürün yoktu ve kurumsal masaüstü hesap makineleri sadece dört temel aritmetik işlemi gerçekleştirebiliyordu. İş yerlerinde karmaşık hesapları çözmek, insanların işiydi.
1965 yılında Texas Instruments (TI) firmasındaki mühendisler ve matematikçiler, kendilerinin geliştirdiği bütünleşik devre teknolojisini kullanan daha küçük bir hesap makinesi icat etmek üzere görevlendirilmişlerdi. 1967 yılında dört temel aritmetik işlemi 6 basamaklı sayılara kadar gerçekleştirebilen ve pil ile çalışan bir prototip geliştirmeyi başardılar. “Cal-Tech” adını verdikleri bu cihaz, büyük boy bir kitap ölçülerindeydi (11 x 16 x 4cm) ve ağırlığı 1.3 kilogramdı. Bu ölçülerdeki bir aygıta “cep hesap makinesi” demek pek mümkün değildi ve bu cihaz hiçbir zaman ticari olarak satışa sunulmadı. TI, Canon ile iş birliğine gitti ve Pocketronic® adını verdikleri bir cihazı 1970 yılında piyasaya sürdü. Ancak bu cihaz 1967 yılında geliştirdikleri cihazdan boyut olarak pek de farklı sayılmazdı.
1970’in sonlarında gerçek anlamda cebinizde taşıyabileceğiniz ilk hesap makinesi, Japonya’nın Busicom firması tarafından geliştirildi. Busicom LE-120A®, Pocketronic®‘in yarısı boyutlarındaydı, LED teknolojisini kullanan ilk cihazdı ve sadece hesap makineleri üzerinde kullanılmak üzere geliştirilen özel bir bütünleşik devreye sahipti. 1970ler, hesap makinelerinin savaşına sahne oldu. Pek çok elektronik firması, en yüksek pazar payına sahip olmak için birbirleri ile yarışıyordu. Bu savaşı kazanan Texas Instruments firması oldu ve neredeyse “hesap makinesi” ile eş anlama gelen bir firma haline geldi.