Orta vadede (50-100 yıl) gerçekleşmesi en mümkün devrimsel uzay teknolojisi büyük ihtimalle “uzay asansörü” olacak.
Temelde uzay asansörü, jeostatik yörünge denilen bir yörüngeye yerleştirilmiş uzay istasyonudur. Jeostatik yörüngeye yerleştirilmiş bir uydu veya istasyonun Dünya çevresindeki dönüş hızı ile Dünya’nın kendi çevresindeki dönüş hızı eşit olduğundan, her zaman için yeryüzünde aynı nokta üzerinde kalır. Eğer bu istasyonu/uyduyu yeterince sağlam ve hafif bir kablo ile Dünya’ya bağlarsanız, o kablo üzerinden uyduya rahatlıkla gidip gelebilirsiniz.

Her zaman aynı yerde kalacak olan büyükce bir uzay istasyonunun yeryüzünden yaklaşık 36 bin km yükseğe (Bizim Turksat uyduları da o yüksekliktedir) yerleştirilmesi gerekiyor. Mesafenin büyüklüğü düşünüldüğünde, bu uzunlukta ve tonlarca yükü uzun yıllar taşıyabilecek sağlamlıkla bir kablo yapılabilir mi sorusu akıllara gelebilir. Şimdilik emin değiliz, ancak son yılların “süper hafif” ve çelikten daha sağlam karbon nano tüpleri bu iş için biçilmiş kaftan gibi görünüyor.
Böyle bir asansör ile uzay istasyonuna çıkmak elbette roket ile uzaya çıkmaktan çok daha yavaş olacak. Fakat, aynı biçimde bir roketten kat kat daha ucuza malolacak. Saatte 200 km hızla hareket edebilecek olan asansörün yeryüzünden istasyona olan yolculuğu yaklaşık 1 hafta sürecek. Belki daha hızlı bir asansör ile süre birkaç güne düşürülebilir, bunu o zaman göreceğiz.

Zafer Emecan