*
Bu yeni kanunun önünde, içinde, arkasında, gerisinde, yanında, yöresinde...
- Generaller yok.
- Ordu yok.
- Hükümet gücü yok.
- Devlet gücü yok.
- Asık suratlar yok.
- Çatık kaşlar yok.
- Lacivert takımelbiseler yok.
- Üniformalar yok.
- Silah yok.
- Tank yok.
*
Bu yeni kanunun arkasında sadece ve sadece MİLLET var.
MİLLET olaya el koydu.
*
Bundan böyle her kim...
- ATATÜRK’e hakaret ederse...
- Atatürk’ün annesinin iffetine dil uzatırsa...
- Atatürk’ün ailesine iftira atarsa...
Karşısında MİLLET’i bulacaktır.
*
Yeni kanun çok basittir, çok yalındır, çok vicdanlıdır, çok hakkaniyetlidir.
*
Maddeleri şöyle belirlenmiştir:
- Atatürk’e hakaret etmeyeceksin.
- Atatürk’ün annesinin iffetine dil uzatmayacaksın.
- Atatürk’ün ailesine iftira atmayacaksın.
*
Bu kanunu ihlal etmenin cezası da bellidir:
Böyle bir şey yaparsan...
Bu MİLLET, senin karşına dikilir.
*
Öyle bir dikilir ki...
En yakınındakiler tarafından bile...
“FETÖ’cü bu... Operasyon çekiyor... Tutuklansın... Hesap sorulsun...” falan diye anında satışa getirilirsin.
NE TABUSU BE NE TABUSU!
“ATATÜRK tabu olmamalı” cümlesinin eskiden bir anlamı vardı.
Ama artık yok.
*
Yok, çünkü...
İş eleştiri sınırlarını çoktan aşıp hakaret boyutuna geldi.
*
Böyle bir ortamda...
“Atatürk tabu olmamalı” cümlesi kadar abes bir cümle olamaz.
CUMHURBAŞKANI ABD’YE GİTMELİ Mİ, GİTMEMELİ Mİ?
GİDERSE...
ABD’nin yaptığı küstahlığa karşı bir çıkış yapmamış olacak... YPG’ye ağır silah verilmesini protesto etmemiş olacak... Türkiye’yi hiçe sayan yaklaşımları sineye çekmiş olacak... Taktik ve stratejisini ABD’nin belirlediği bir oyunun parçası haline gelmiş olacak.
*
GİTMEZSE...
Derdini ve tezlerini anlatamamış olacak... YPG’nin önünü açmış olacak... ABD’nin kendini daha rahat hissetmesini sağlamış olacak... Diyalogsuzluk ortamına geçmiş olacak... Hakikatleri yüze karşı söyleme fırsatını kaçırmış olacak... Kendi taktik ve stratejisini geliştirme imkânından mahrum kalmış olacak.
*
Vallaha açıkçası...
Ben ikilemde kaldım.
SİERRA LEONE
6 milyon nüfuslu bu küçük Afrika ülkesiyle diplomatik vizeleri karşılıklı kaldırmışız.
*
Fakat benim için asıl haber şu:
6 milyon nüfuslu bu küçük Afrika ülkesi bizim diplomatlarımıza bile vize uyguluyormuş.
ÇATI
“ÇATI aday” diye çıkarsanız...
Hatta içinde “çatı” kelimesi geçen herhangi bir şekilde çıkarsanız...
Baştan kaybedersiniz.
PİSLİK BUNLAR
BİR trafik kazasında vefat eden Denizli Başsavcısı’nın ardından FETÖ’cü firari tiplerin yazdıklarını okuyunca...
Sadece “Amma da pislikmiş bunlar” dedim.
DANIŞTAY BAŞKANI SİYASET YAPAMAZ
BAŞKANLIK sistemi, kuvvetler ayrılığını getiriyor mu, getirmiyor mu?
Konu siyasi...
Ve bu konuda ihtilaf var.
Partiler arasında ihtilaf var, sivil toplum arasında ihtilaf var, dahası millet arasında da ihtilaf var.
*
İşte böyle bir noktada...
Danıştay Başkanı’nın, “Başkanlık sistemi şahane oldu, kuvvetler ayrılığı o biçim oldu” falan diye görüş belirtmesi...
Siyasi ihtilaf konusu olan bir konuda taraf olması anlamına gelir.
*
Dahası bu tür tavırlar, tam da eski Türkiye’ye özgü tavırlardır.
TRAJİKOMİK TİPLER
- TORPİL mektubunu yanlışlıkla CHP’li milletvekiline fakslayan tipler...
*
- Kedisinden köpek gibi davranmasını bekleyen tipler...
*
- İlber Hoca’nın diline düşen tipler...
*
- “Niye bizde de bir Macron çıkmasın” diye hayal kuran tipler...
*
- Eser Yenerler’in konumunda olan tipler...
İLAHİ MURAT BOZ
MURAT Boz kardeşimiz, “Aldattın mı?” sorusuna şöyle cevap vermiş:
“Böyle bir şey olabilir mi?”
*
Hahahaha!
Şu işe bakın siz hele!
Murat Boz kardeşimiz, kurtuluşu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bile terk etmek zorunda kaldığı “Böyle bir şey olabilir mi?” cümlesinde arıyor.
*
Üstelik bu Murat Boz...
İlk evetçilerden değil miydi yahu!
KARISI İLAÇ GİBİ GELDİ
YAŞLARI kocalarından biraz fazla büyük olan hanımlar, nihayet muhteşem bir dayanak buldular kendilerine:
Macron’un karısı...
NOT:
Dün burada İstiklal Caddesi’nden 2000 yılına ait bir fotoğraf kullanmış ama fotoğrafın Murat Germen’e ait olduğunu yazmayı unutmuşum. Hatırlatıyorum.