Barışın, bereketin ve sağlıklı yaşamın simgelerinden olan zeytin, yaklaşık 4 bin yıldır insanların sofralarını süslüyor. Yeryüzünün en eski ve en sağlıklı gıdası olan zeytinden üretilen zeytinyağı ise yüzyıllardır şifa kaynağı olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, kalorisi yüksek olduğu için günlük tüketimde dikkat edilmesi gerekiyorsa da günde 2 kaşık zeytinyağı içmenin kalp sağlığını uzun yıllar koruya mucizevi etki yaptığı belirtiliyor.
İşte biz de Türkiye’de doğrudan 8 milyon, dolaylı olarak 13 milyon insanın geçim kaynağı olan zeytin ve zeytinyağı sektörünü yerinde inceledik. Türkiye, zeytinin anavatanı olmasına karşın, ülkemizde tüketilen kişibaşı zeytinyağı tüketimi yıllık ortalama 1.5 litre civarında. Bu rakam Yunanistan’da 25, İspanya’da ise 15 litre.
AĞAÇ VERİMLİLİĞİ DÜŞÜK
Dünya genelindeki zeytin yetiştiriciliğinin yüzde 90’lık kısmı Akdeniz havzası, geriye kalan kısmı ise Latin Amerika ülkelerinde yapılıyor. Dünyada yaklaşık 9 milyon hektar alanda 900 milyon zeytin ağacından zeytin elde ediliyor. Türkiye genelinde 171 milyon 279 bin zeytin ağacı bulunuyor. Zeytin ağacı bakımından İspanya’dan sonra dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye, zeytinyağı üretiminde ise altıncı. İspanya’da 315 milyon zeytin ağacından 1 milyon tonun üzerinde yağ üretilirken, İtalya 159 milyon ağaçtan 300 bin ton zeytinyağı elde ediyor. Türkiye’de ise 171 milyon ağaçtan ancak 177 bin ton yağ üretiliyor. Bu ülkelerden farklı olarak Türkiye’de sofralık zeytin tüketimi yaygın. Ancak buna rağmen ağaç sayısına oranla Türkiye’de verimlilik oldukça düşük seyrediyor.
ÜRETİCİ TEŞVİK İSTİYOR
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Timur Timurkaynak, zeytinyağının kalp sağlığı için çok önemli olduğunu söyledi. Timurkaynak, “Doğada tek bir mucizevi gıda var o da zeytinyağıdır. Son yapılan çalışmalarda, Akdeniz Mutfağı’nın kalp sağlığı için koruyucu olan özelliğinin; sızma zeytinyağı, ceviz, fındık ve badem tüketimine bağlı olarak ortaya çıktığı bulunmuştur. Bu nedenle, uzun yıllar sağlıklı ve zinde kalmak ve kalp hastalığından korunmak için sadece ve sadece zeytinyağı tüketmek yeterlidir” dedi.
Türkiye’nin zeytin deposu olarak kabul edilen Edremit Körfezi’ndeki üretici köylüleri ziyaretimizde üreticilerin, devlet desteğinin düşük olmasından yakınmalarına tanık olduk. Mazot, gübre ve ilaç desteğinin yetersiz olduğunu savunan köylüler, geçen yıl zeytinin kilosunu 4 TL’den sattıklarına, bunun da masraflarını ancak kurtardığına dikkat çektiler. Üreticilerin yanında zirai ilaç bayileri de girdilerin yüksekliğinden dolayı çiftçilerin zamanında ilaç ve gübre uygulamalarını yapamadıklarına dikkat çekiyorlar. Edremit’te zirai ilaç bayiliği yapan Ziraat Mühendisi Yurt Yıldırım, zeytin üreticisinin destekleme primlerinin zamanında açıklanması gerektiğini söyledi. Yıldırım, “Gübre ve ilaç desteğinin mutlaka verilmesi gerekiyor. Bazı çiftçilerimiz ilaç alacak para bulamıyor. Bundan dolayı verim kayıpları yaşanıyor” dedi.
TARİŞ Başkanı Cahit Çetin de üreticinin ürünlerini satıp geçimini sürdürmenin derdinde olduğunu söyledi. Çetin, “Çiftçimize verilen teşvik artırılırsa, üretici açığını kapatır. Daha mutlu bir şekilde üretim yapar” karşılığını verdi. Maden Yasası ile kamu yararı sayılarak zeytin alanlarının maden aramalarına açılacağı yönündeki açıklamaların zeytin üreticisi çiftçileri tedirgin ettiğini belirten Çetin, ”Zeytinlik alanlarının madenciliğe açılması geriye dönüşü olmayan çevre felaketine yol açar” dedi.
İHRACATÇI MEMNUN
Ege İhracatçı Birlikleri Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birliği Başkan Vekili Emre Uygun, ihracat rakamlarının geçen yıl yüzde 450 oranında artış göstererek rekor kırdığını söyledi. “Rakip ülkelerde üretim rekoltesi düşük gerçekleşti” diyen Uygun, “Zeytinyağı ihracatında rekor kırdık. Köylümüzün ürünü de para etti. Sezon başında 8 TL olan zeytinyağının litresi 12 TL’ye çıktı. 25 bin ton ihracat gerçekleştirerek, 120 milyon dolara yakın döviz girdisi sağladık” şeklinde konuştu. Yağ ihracatının daha çok dökme şeklinde olduğunu kaydeden Uygun, ”Ambalajlı ve markalı yağ ihracatının geliştirilmesi için proje başlattık. Dünya pazarlarındaki marketlerde Türk markalı zeytinyağları ile yerimizi alacağız” diye konuştu.
HİLESİZ YAĞ NASIL ANLAŞILIR?
3 kuşaktır zeytinyağı işiyle uğraşan zeytinyağı tadımcısı Mehmet Semerci, zeytinyağında çok hile yapıldığını söyledi. Semerci, “Tüketicilerimiz zeytinyağı satın alırken öncelikle fiyatına dikkat etsinler. Üreticide 15 TL olan zeytinyağı eğer 7 TL’ye satılıyorsa, bilin ki hilelidir. İçine boya ve daha ucuz olan pamuk yağı başka yağlar eklenmiştir. Tüketicilerimiz evde basit bir testle zeytinyağına başka yağlar karıştırılmış mı anlayabilirler. Şöyle ki ‘buzdolabında donmayan yağ, gerçek zeytinyağı’ değildir. Katkısız gerçek yağ buzdolabına konulduğunda donar. Gerçek zeytinyağının rengi yeşile bakan sarı olmalıdır.”