Bakır, dünyada kullanılan en eski metallerden biridir. Yüksek ısı ve elektrik iletkenliği gibi önemli özellikleri bakırı vazgeçilmez hale getirmiştir.
Bakır, dünyada en çok kullanılan metaller arasında ikinci sırada yer alır. Eski çağlardan bu yana insanlara fayda sağlayan bakıra olan talep ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak giderek artıyor. Bakır, hemen hemen bütün sektörlerde bir şekilde kullanılıyor ve tüketimi binlerce tonluk rakamlara ulaşmış durumda. Yüksek ısı ve elektrik iletkenliği, korozyona dayanıklılığı ve kolay işlenebilmesi gibi başlıca özellikleri sebebiyle birçok ürünün ham maddesi konumunda.
Ekonomik piyasalar için üretilen bir emtia kalemi olan bakır, değerli metaller piyasasında işlem gören yatırım aracıdır. İnsan, hayvan ve bitkilerin sağlığı için de önemli bir metal olan bakır, birçok gıdada çeşitli oranlarda bulunur. Geçmişten günümüze el sanatlarından takılara, müzik aletlerinden kaplama malzemelerine kadar birçok alanda kullanılan bakırın gelişmiş ülkelerde kişi başı yıllık tüketimi 10 kilograma kadar yükseldi. Bakır; endüstri, sanayi ve makineler için vazgeçilmez bir metal olarak varlığını sürdürüyor


Bakırın Tarihçesi

Bakır, tarih öncesi yani “prehistorik” döneme ait bir metal. MÖ 8000’li hatta 9000’li yıllara kadar uzanan bir tarihe sahip. İnsanın kullandığı en eski ve ilk metal olduğu tahmin ediliyor. Taş Devri’nde bıçak ve çekiçlerde; Tunç Devri’nde ise daha gelişmiş objeler ve aletlerin yapımında bakır kullanılmış. Kuzey Irak’taki bir arkeolojik kazıda bulunan bakır kolyenin MÖ 8700’lü yıllara ait olduğu tespit edilmiş. MÖ 5000’li yıllarda kullanımı artan bakır, MÖ 3700’lü yıllarda tunçla birlikte bazı objelerde kullanılmış. Çin’deki Şu King Destanı’nda da bakırdan bahsedilirken, Anadolu’da Bakır Çağ kalıntıları bulunmuştur. İran’daki arkeolojik kazılarda MÖ 4500’lü yıllara ait bazı eşyalarda dövülmüş bakır kullanıldığı tespit edilmiş. Mısır’daki arkeolojik kazılarda da MÖ 3600’lü yıllara ait takılarda ve süs eşyalarından bakır izine rastlanmıştır. Eski Mısır’da ve Romalılarda su taşımak veya depolamak için bakır malzemeler kullanılmış.
Dünyadaki en eski bakır yataklarının Kıbrıs’ta olduğu düşünülüyor. Bu sebeple hemen hemen bütün diller bakırın “Cu” sembolünü Latince “Aes Cyprium” kelimesinden almıştır. Bu kelime, Roma döneminde bakıra verilen isimdir aynı zamanda. “Kıbrıs metali” olarak da bilinir. Romalıların bakır ihtiyacını Kıbrıs’taki bakır yataklarından karşılaması sebebiyle bu ad verilmiş. Zamanla “cuprum” olarak kullanılmış ve bu sebeple simgesi “Cu” olarak belirlenmiş.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) tarihi sikkelerde ve silahlarda bakır ve alaşımlarına rastlanmıştır. Anadolu’daki birçok arkeolojik kazıda da bakır malzemeler bulunmuştur. Çatal höyük’teki kazılarda cevherden bakır edildiğine dair kanıtlar ortaya çıkarılmıştır. Çayönü ve Suber’deki kazılarda da dövme tekniği ile iğne ve kanca gibi bazı malzemeler ile süs eşyaları bulunmuştur. Güneydoğu Anadolu’da bulunan 3 adet bakır iğnenin dünyadaki en eski metal eşya olduğu tahmin edilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminden Cumhuriyet dönemine kadar da bakır birçok eşyanın ana unsuru olarak kullanılmıştır.