Sınıflama ve eşleme becerileri az gelişmiş olan bireyler, aldıkları görsel ve sesli uyarıları daha az algılayabilme sorunu yaşamaktadırlar. Öyle ki otizm ve benzeri nörolojik bozuklukların tesiri altında yaşayan bireylerin, eşleme ve sınıflama faaliyetlerini başarı ile gerçekleştiremeyip, beklenen tepkileri verememesinden dolayı, duyma ya da görme engeli yaşadığı düşünülebilmektedir. Çünkü sınıflama ve eşleme becerisi, birçok karışık öğrenme ve yorumlama yeteneğinin temelini oluşturmaktadır. Bir uyarıcı ile karşılaşıldığında beyin, o güne kadar yaşadığı ve gördüğü tecrübelerden yola çıkarak bir sonuca ulaşmaktadır. Örneğin bir eşya ele alındığında, beyin daha önce sıfatlandırdığı diğer objelerle bir benzerlik kurarak bu yeni eşyaya dair fikirler geliştirir. Eşyanın büyüklük-küçüklüğü, ağırlığı ya da hafifliği, kirliliği veya temizliği gibi eşlemeler ile bu yeni eşyaya dair fikirler geliştirir. İşte bu sonuca ulaşabilmek için bireyin zihinsel sınıflama etkinliklerini olabildiğince verimli bir şekilde kullanabilmesi gerekmektedir. Gündelik hayatımızı kısaca bir gözden geçirsek sınıflama ya da eşleme yöntemini uyguladığımız sayısız örnek ile karşılaşırız.
Temel eşleme becerileri, birebir ya da neredeyse aynı olan seçenekleri bir araya getirilebilmesini içerir. İki aynı desenin seçilmesi, ismi verilen seçeneğin görselinin bulunması ya da obje sayısı ile yazılı sayının eşleştirilmesi, bu temel becerinin en yaygın olarak kullanıldıkları alanlardır. Beceri yaygın olarak 3 boyutlu nesnelerle 2 boyutlu nesnelerin arasında yapılan bir bağ kurma çalışmasıdır.
Bu açıklamadan da fark edilebileceği gibi dil becerilerini öğrenirken eşleme becerilerinden yararlanılır. İnsanlar çevrelerinde gördükleri obje, durum ya da eylemlerle ilgili bir gerçekliği, harflerle kodlanmış sessel bir işaret olan kelimelerle eşleştirir. Bezer bir şekilde insanlar okuma yazma becerilerini geliştirirken de yine bu düşünsel faaliyete başvururlar. Hangi harfin hangi sesi ifade ettiği ancak eşleme yöntemi ile öğrenilebilmektedir. Bu sebeple eşleme yeteneği geliştirmek, dil öğreniminin bütün süreçleri için oldukça önemli bir basamak olarak görülmektedir.
Sınıflama becerisi ise görünüm benzerliği algılama ya da tanımlama faaliyetlerinin yorumlanıp, anlamlandırılmasıdır. Seçeneklerin; atfedilen bazı özellikler, kullanım alanları, renkleri, türleri veya benzeri sayısız kategorizasyondan biri ile düşünsel olarak sınıflandırılması eylemidir. Hayvanlar, bitkiler, meyve ve sebzeler, eşyaların imalatında kullanılan ham maddeler, yiyecek ve içecekler bu etkinliğin en yoğun kullanıldığı alanlardan sadece birkaç tanesidir.
Eşleme yeteneğini geliştirmiş bireyler, eşleme çalışmalarına devam etmekle beraber sınıflama yeteneklerini arttırmaya yönelirler. Sınıflama öğretiminde çeşitli sorunlar yaşayan kişilerin, bu eğitimlerinde ısrarcı davranılmaması ve eşleşme eğitimine yoğunluk verilmesi önemlidir. Sınıflama eğitimine geri dönülmesi istenen bireyler, eşleme çalışmaları yoğunluklu bir eğitim sürecinin ardından tekrar sınıflama ve eşleme çalışmalarının beraber sunulduğu, bütüncül eğitim programlarına geri dönerler.
Dikkatlerini bir konu üzerine toplama ve farklı uyaranları kendi aralarında kategorize ederek birbirinden ayırt etme becerilerinde sorunlar yaşayan otizmli bireyler de, temel kavram ve becerileri öğrenmek için eşleme ve sınıflama yeteneklerini arttırmaya ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple otizm etkisinde yaşayan bireylerin, gündelik hayat iletişimine kazandırılmaları için eşleme ve sınıflama çalışmaları yapmaları akılcı bir adım olarak görülmektedir. Nörolojik bozukluklar yaşayan bireyler, çoğunlukla görsel çözümlemeleri daha kolay yapmaktadırlar. Bu sebeple sınıflama ve eşleme eğitiminde kullanılan görsel ağırlıklı çalışma metotları, eğitim süreçlerini hızlandırmaktadır. Bireylerin başarılı oldukları alanlarda becerilerini geliştirerek, yeni beceriler geliştirebilme motivasyonları desteklenmektedir. Ayrıca yine bu bireylerin çalışmalar sırasında ulaştıkları başarılar, özgüvenlerinin artmasına destek olmakta ve öğrenme isteğini de arttırmaktadır. Eğitim sürecine adaptasyonu sağlayan bu eğitim programları ile otizmli bireyler, davranış sorunları gibi yan problemlerle de baş etmeyi öğrenmektedirler. Ancak her zaman olduğu gibi, öğrenmede gözlenebilecek bireysel farklılıklara hazırlıklı olmak gerekir.