Eski Libya lideri Kaddafi ile ilgili tüm dünyada ciddi görüş ayrılıkları vardır. Bir kesim kendisinin Libya’ya iyi geldiğini savunur ve iç savaşın iyi gidişatı bozmak için dış güçler tarafından çıkarıldığını kabul eder. Bir kesim ise Kaddafi yönetiminin kötü olduğunu diktatörlük yaptığını savunmaktadır. Kaddafi’nin eğitim almış bir lider olduğu düşünülürse Libya için aslında birçok faydalı iş yapmış, yaşam kalitesini iyi seviyeye yükseltmiş ve vatandaşların üzerinden ağır yükleri kaldırmıştır.
İç savaş döneminin nasıl şekillendiği tam bilinmese de ülkenin Arap Baharından etkilendiği kabul edilmektedir. Arap Baharı sadece Libya’yı değil birçok İslam ülkesini derinden etkilemiştir. Kaddafi çıkan iç savaş neticesinde çözümü kaçmakta bulmuşsa da neticede başarılı olamamıştır. Halkın eline geçen Muammer Kaddafi linç edilerek öldürülmüştür. Ölümünün ardından birçok ülkenin açıklaması olmuştur. Bu açıklamalarda yine görüş ayrılıkları açıkça görülmektedir. Kimi ülkeler kendisinin ölümü ile Libya’nın huzura kavuşacağını dile getirmiştir.
Muammer Kaddafi Kimdir?
7 Haziran 1942’de dünyaya gelen eski Libya liderinin tam ismi Muammer Muhammad Abu Minyar el-Kaddafi’dir. Sirte’de doğan Kaddafi, 1969 yılında darbe yaparak iktidar olmuş ve 1970 ile 1972 yılları arasında Libya başbakanlığı yapmıştır. 1972’den sonra 1979 yılına kadar ise Libya devlet başkanı olarak görev almıştır. 1979 yılından sonra ölümüne dek resmi bir görevi olmadan Libya’yı yönetmiştir. Diktatör olarak sıfatlandırılan Kaddafi bunu asla kabul etmemiş kendisini rehber ve yol gösterici olarak görmüştür. 2011 yılında çıkan iç savaşta rejim devrilmiştir ve ünlü lider hayatını kaybetmiştir.
Muammer Kaddafi’nin Hayatı
Kaddafi üniversite eğitimini Libya Üniversitesi Tarih Bölümünde aldı ve 1963 yılında bitirdi. Mezun olduktan sonra askeri akademiye girdi ve buradan 1966 yılında mezun oldu. Askerlik üzerine uzmanlık eğitimi için İngiltere’ye gitti. Arap milliyetçiliğinden etkilenmesi 1956 yılında olmuştu. 1959 yılında okuldan arkadaşlarıyla birlikte gizli bir örgüt kurdu. Bu örgütün adı ileride Özgür Subaylar Hareketi olacaktı. Bu gizli örgütün dayanağı ile Kral I. İdris’in Türkiye’de olmasını fırsat bilerek 1 Eylül 1969 yılında yüzbaşı rütbesi ile darbe yaptı.
Libya Silahlı Kuvvetlerine komutan olan Kaddafi, tüm anayasal kuruluşları feshetmiştir. Kuracağı sistemin İslami sosyalizm olacağını belirtmiş ve Arap Birliği için çalışacağını dile getirmiştir. Darbe üzerinden bir hafta geçtikten sonra ABD Kaddafi yönetimini tanıyınca kral görevini terk etmiş, Kaddafi resmi görevine başlamıştır. 27 yaşındaki genç lider sıra dışı giyim tarzı, gözlükleri ve safari kıyafetleri ile dönemin en ilgi çekici isimlerinden biri oldu.
Muammer Kaddafi’nin Siyasi Faaliyetleri
Kaddafi siyasi faaliyetlerini yürütürken kendisine örnek olarak Cemal Abdülnasır’ı almıştır. Abdülnasır’ın Mısır’da yaptığı reformları, Libya’da uygulamaya çalışmış; 16 Ocak 1970’de yeni anayasayı hazırlatmıştır. Anayasanın da yetkisi ile kendisi başbakan ve savunma bakanı görevlerini üstlenmiştir. Yaptığı ilk iş İngiliz askeri üstlerini ülkeden çıkartmak oldu. Ülkedeki petrol şirketleri ulusallaştırıldı. Yahudi ve İtalyan azınlıklar ülkeden göçe zorlanmıştır. Bazı Afrika ülkelerinde sol eğilimli hareketlere destek verdi ve SSCB ile yakın ilişkiler kurdu. 1982 yılında bir yıl süre ile Afrika Birliği Başkanlığı yaptı.
Muammer Kaddafi’nin Türkiye ile İlişkileri
Kaddafi, Türkiye’nin Kıbrıs Harekatı’na askeri destekte bulunmuştur. Ardından Türkiye’yi İsrail ve ABD gibi ülkelerle yakınlaşmak ve birlikte hareket etmekle suçlamıştır. Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ı fazlasıyla eleştirmiştir. 1998 yılında Suriye ile Türkiye’nin arası açılınca Türkiye’yi Kürt ayrımcılığı yapmakla ve İsrail’in Suriye’yi işgalini kolaylaştırmakla suçlamıştır. Türkiye’nin Suriye’ye saldırması halinde ülkedeki Türk şirketlerinin kapatılacağını açıklamıştır.
Muammer Kaddafi’nin Son Dönemleri
Arap Baharı etkisini Libya’ya 2011 yılında ulaştırabilmiştir. Arap Baharı etkisi ile iç savaş yaşanmış ve 23 Ağustos 2011 tarihinde Trablusgarp’ın düşmesi ile Kaddafi rejimi yıkılmıştır. Kaddafi uzun bir dönem gizlenmeyi ve kaçmayı başarmıştır. Ancak Ulusal Geçiş Konseyi askerleri kendisini memleketi Sirte’de ele geçirmiştir.
Muammer Kaddafi’nin Ölümü
Kaddafi askerler tarafından 20 Ekim 2011 yılında yakalanmış ve halkın linç girişimine maruz kalmıştır. Bu linç girişiminde hayatını kaybetmiştir. Ölümünden sonra sol kulağı ve gözünün arasında, karnının sağ alt boşluğunda kurşun izleri görülmüştür. Cesedi uzunca bir zaman soğuk hava deposunda muhafaza edildi. Bu sırada insanlar Kaddafi’nin cesedi ile video ve fotoğraf çektirdi. Cesedi 25 Ekim 2011 tarihinde kimsenin bilmediği bir noktada Sahra Çölü’ne gömülmüştür. Ölümü ile ilgili olarak çeşitli iddialar da ortaya atılmıştır. Bunlar arasında en önemlisi Kaddafi’nin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin görev verdiği bir ajan tarafından öldürüldüğüdür. Ancak bu iddialar ispatlanmadan kaybolup gitmiştir.
Muammer Kaddafi’nin Ölümü Üzerine Çıkan Söylentiler
ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Kaddafi’nin ölümü üzerine BM (Birleşmiş Milletler) soruşturmasını destekleyeceklerini dile getirmiştir. Oğullarından Mutasım Kaddafi’nin sevgilisi, söylenenin aksine Libya’da fakirlik olmadığını, onların iyi bir aile olduğunu söylemiştir. Kaddafi’nin ölümü, Polonya Dışişleri Bakanlığı tarafından diktatörlere uyarı olarak nitelendirilmiş ve Libya halkını kutlamıştır. İngiltere ve Rusya ise ölümü ile Libya’nın artık modern ve demokratik bir devlet olacağını söylemiştir. Birleşik Krallık Savunma Bakanı Hammond’a göre ölümü devrimi lekelemiştir.
Muammer Kaddafi’nin Eserleri
Kaddafi eğitimini askerlik üzerine alıp hayatını askeri işlere ve siyasete adamıştır. Yaptığı olumlu işler kendisinin en önemli eserleridir. Bunun dışında Libya için faaliyetlerini yazdığı ve ülkede okunmasının zorunlu olmasını istediği Yeşil Kitap isimli eseri bulunmaktadır. 1975 yılında yayınlanan kitapta Kaddafi, tüm siyasi faaliyetlerini ve felsefesini açıklamaktadır. Ancak 2011 yılında ülkedeki iç savaş sırasında, kitabın birçok nüshası yakılmıştır. Yeşil Kitap, Kaddafi’nin en çok bilinen eseridir. Bundan başka; Escape to Hell and Other Stories (1998), Qadhafi’s Thesis (1982), My Vision (2005), Destroying Libya and World Order (2013), Escape to Hell, Kadhafi Parle (1993), Dans le Concert Des Nations (2004) adında kitapları da yazmıştır.