İnsan hayatındaki yeri yadsınamayacak kadar büyük olan ego, çağımızın en önemli sorunları arasında geliyor. Özellikle gençlerde kendini gösteren ego yapılan her harekette, söylenen her sözde varlığını hissettiriyor. En karmaşık düşüncelerden en masum denilen davranışlara kadar her konu ego barındırıyor. Kimi zaman varlığından şiddetle şikayetçi olunsa da ego kişiliğin değişmez parçalarından biri. Haliyle bu kavram için insanın yapı taşlarından biridir denilebilir.
Her ne kadar olumsuz bir davranış olarak algılansa da, aslında ego her insanın kişiliğinde bulunan fakat kontrol altında tutulması gereken bir kavramdır. İnsanın ruhsal yapısının en temel üçlüsü olan; id (alt bilinç), ego (benlik), süper ego (üst benlik) kişilik dengenizi yaratmanızı sağlamaktadır. Eğer egonuz, id ve süper egonuzu dengede tutma konusunda başarılıysa bu sizin karakterinizin en sağlam ve övünülecek yanıdır. Egosuz olan, sağlıklı bireylerin ruhsal hastalıklara kolay kolay yakalanmadığı tespit edilmiştir.
Hem iç dünyasında hem de dış dünyasında kendini var edebilen insan, ihtiyaçlarını da dengede tuttuğu egosu sayesinde belirler. Kendini kanıtlama içgüdüsü taşıyan kişi egosunun baskısı ile karakterini belirler. Bu da kişinin farkında olmadan hata yapmasına sebep olur. O yüzden diyoruz ki, egonuzun kölesi olmayın!
Ego Nedir?
Ego Latinceden gelen bir kelimedir. Benlik, bencillik ve ben gibi anlamları karşılamaktadır. Kişinin özgüveninin ve özsaygısının meydana getirdiği iç alemi ego olarak tanımlanabilir. Kişilik ve kimlik demek de doğru bir ifade olacaktır. Bu tanım üzerine sizlere “egosuz insan olur mu?” sorusunu yöneltirsek, cevabınız kesinlikle hayır olmalıdır. Çünkü ben duygusu elbette her şeyin öncesinde gelmelidir. Eğer kendinizi arka plana atar da, ben yeterli değilim düşüncesine kapılırsanız bu da özgüven eksikliği denen diğer bir psikolojik sorunu doğuracaktır.
Ego, id ile süper ego arasında bir denge kurar ve hakemlik görevi görür. Bunlar zihnin katmanlarıdır. Ego insanın hem özne olmasını (yani iradesi ve bilincini), hem de nesne olmasını ifade eder (yani tutkularını ve dürtülerini). İnsan benliğinin bir bileşeni olarak kabul edilir, aynı zamanda bütünlük ile eş değerdir. Bu bileşen, sosyal ve kültürel etkilerle yön alabilen bir katmandır. Ego insanın kişisel güvenliğini sağlayarak, bazı isteklerine cevap verir.
Ego, çevreden gelen bilgilerin filtrelenmesi ve yapılandırılması ile meydana gelir. Kişinin arka planında kendiliğinden işleyen seçici, düzenleyici ego sistemi gerçekliğin filtresidir. Çevreden kişiye gelen uyarı ve bilgiler, ego filtrelerinden geçer ve cevap üretilir. Egonun kendisi gözlenemese de duygu, düşünce ve davranış tarzlarında etkileri gözlenebilir.
Ego Nasıl Anlaşılır?
Ego etkilerini kişinin konuşmalarında, davranışlarında ve hatta bakışlarında bile gösterir. Fazlası kişilik bozukluğu olarak nitelendirilen ego, aslında psikolojik bir durumdur. Egoist kişi, kendini merkez olarak kabul ettiği bir dünya yaratır ve o dünyada kendisinden başka değerli hiç kimse yoktur. Olabildiğince kibirli, öfkeli ve kindardırlar. Bu kişilerin konuşmaları çoğu zaman “ben” ile başlar. Kendilerinden başka hiç kimse takdir edilmeyi hak etmemektedir. İnsanların eşitliğine inanmazlar, kendileri daima diğerlerinden üstün ve iyidirler. Onların eşi benzeri yoktur.
Kişiler, egonun bu etkilerinin bazen farkındadır. Kimi zamansa yalnızca sonuçlarını görebilirler. Ego dengesi yaratamayan insanlarda bu gibi sorunlar ortaya çıktığında, etraflarındaki insanlar hemen farkına varır. Egosu, id ile süper ego arasında başarılı olan bireyler dış dünyadaki insanların hayranlıklarını toplarlar. Özsaygı ve özgüven sahibi bu kişiler insanların eşitliğine inanırken, egoistlik sorunu olan kişiler, kendilerini daima tüm insanlardan üstün görürler. Diğer insanlara tepeden bakarlar. Bu durumun düzeltilmesi zor olsa da biraz çaba ile mümkün olabilir.
Ben en iyiyim, en güzelim, en başarılı ben olmak zorundayım, önce benim kararlarım ve benim mutluluğum gelir; ben kimseden özür dilemem, hata kabul etmem, isteyen konuşur isteyen konuşmaz, o kim ki bana akıl veriyor vs. diye uzayıp giden bir liste. Eğer kendinizde bu saydığımız düşünceleri görüyorsanız, üzgünüm siz de egoist bir insansınız. Şimdi gelelim egolu olmanın kişiye verdiği zararlara..
Egonun Zararları Nelerdir?
Ego, kişilerin duygularında, düşüncelerinde ve davranışlarında kendini gösterdiğine göre bunun zararları da çoğunlukla sosyal hayatı etkilemektedir. Öncelikle kişinin kendisine zarar verir. Kendini diğer insanlardan üstün görmek, şüphesiz kişiyi yalnızlığa itecektir.
Araştırmacılar da ego sorunu olan kişilerde özgüven problemine kesin gözüyle bakmaktadır. Egoist kişiler, bu tavırlarıyla kendilerini yücelttiklerini zannetseler de aslında kendilerini ve kişiliklerini alçaltmaktadırlar. Bu insanlar, genel anlamda merhametten bihaber ve kişisel anlamda gelişimden uzaktır. Yeni insanların, yeni hikayelerin ve güzelliklerin hayatlarına girmesine engel olmuş olurlar. Kişiyi gerçek ve mantıktan uzak tutan fazla ego, bencillik, kibir ve ukalalık ile insanı yalnızca kendisinin inandığı bir masalda yaşamaya mahkum eder.
Ego Nasıl Yenilir?
Ego nasıl yenilir aslında çok da doğru bir ifade olmadı. Sonuçta ego yenilmesi gereken bir hastalık ya da düşman değil. Ama günümüzde etkisi altına aldığı ve bu durumdan şikayetçi olan kişi sayısı öyle çok ki, nasıl yenilir ifadesi bu yüzden çok da yanlış değil aslında. Öncelikle şunu belirtelim, ego yani benlik duygusu herkesin doğasında vardır. Bir insan hayata geldiği andan itibaren, ilk olarak kendi sağlığını, kendi mutluluğunu ve kendi başarısını düşünmeye odaklanmıştır. Ama bu demek değil ki, dünyanın en başarılı insanı olmak zorundalar. Daha doğrusu kendilerini öyle görüp, herkesin de buna inanması gerekmiyor.
Ego duygusunu yenmenin ilk adımı tevazudur. Yani alçakgönüllü insanlar hiçbir zaman ego sahibi olmazlar. Eğer siz böyle biri değilseniz, öncelikle nefsinizi, kibrinizi terbiye ederek tevazu sahibi bir insan olmaya çalışmalısınız. Herkesin tek bir yaratıcı tarafından yaratıldığına, herkesin aynı ölçüde değerli olduğuna kendinizi inandırmalısınız. Ego dozunda olduğu sürece kimseye zarar vermez. Ne zaman ki “ben” duygusu her şeyin ötesine geçer, o zaman durum vahim bir hal alabilir.
Bu durumda uzman bir psikologdan yardım alabilirsiniz. Eğer doktora gitmek istemiyorsanız, bu konuda size yardımcı olacak psikoloji ve kişisel gelişim kitapları okuyabilirsiniz. Bu kitapların üzerinizde yarattığı etkiye kendiniz dahi inanamayacaksınız. Etrafınızdaki insanların da değerli bir birey olduğunu, onların da harika birer insan olabileceğini kendinize inandırın. Bu şekilde, zamanla ego duygunuzu yenebilir ve sizden uzaklaşan arkadaşlarınızı, yeniden kazanabilirsiniz.