Anksiyetik ve psikolojik rahatsızlıklar tıbbi hastalıklar içerisinde baş etmesi oldukça zor durumlardır. Çünkü bu rahatsızlıklarda insanın herhangi bir yeri ağrımaz, yara oluşmaz, ameliyat gerekmez fakat yaşam kalitesini düşürür, kişiyi mutsuzluğa ve huzursuzluğa sürüklemektedir. Tedavisi ise sabır ve uzun bir süreç gerektirmektedir. Obsesiflik hastalığı olan kişiler, ellerindeki bir konuyu açıklığa kavuşturmadan, çözümlemeden rahat edemezler ve bu durumu uykularına kadar taşırlar.
Böyle kişiler sorumsuz ve gamsız olamazlar. Obsesif – kompulsif bozukluk daha önceleri çok nadiren görülmekteydi. Ancak yapılan araştırmalar bu rahatsızlığın görülme oranında son yıllarda büyük artış olduğunu göstermektedir.
Özellikle kalabalık şehirlerde her 100 kişiden 2 – 3 tanesinin obsesif – kompulsif bozukluk yaşadığı bilinmektedir. Genel olarak ergenlik çağında veya 20’li yaşlarda görülen bu hastalık, kadınlarda daha sık rastlanırken, erkeklerde nadiren de olsa erken yaşlarda görülebilmektedir.
Obsesif – Kompulsif Bozukluk Nedir?


Obsesif – Kompulsif bozukluk yani takıntı hastalığı anksiyete türü bir hastalıktır. Kişiyi tekrarlanan düşünce ve davranışlar döngüsüne hapseder. Sürekli bir tedirginlik, kuşku, şüphe ve huzursuzluk halinin söz konusu olduğu bir hastalıktır.

En Sık Görülen Obsesyon Çeşitleri



  • Temizlik takıntıları: Böyle kişilerde temizlik takıntısı vardır. Belli bir alanın temizliği ya da kişisel temizlikleri konusunda sorunları vardır.
  • Şüphe takıntıları: Böyle kişiler, karşılarındaki kişilerden sürekli şüphe duyma halindedir. Güven problemi yaşarlar.
  • Düzen takıntıları: Düzen takıntısı olan kişiler, yaşadıkları ortamda her daim düzen isterler. Yamuk duran, asimetrik görünen, yerinde durmayan objeler kişilerde gerginliğe neden olur.
  • Saldırganlık takıntıları: Kişiler sürekli olarak bir gerginlik, sert cevaplar verme, fiziksel olarak saldırma eğilimindedir.
  • Dini takıntılar: Din konusunda takıntılı kişiler, aksi düşüncelere karşı aşırı tepki verirler. Günlük hayatlarını aşırı kısıtlı ve sorunlu geçirirler.
  • Sayma takıntıları: Kişiler sürekli olarak saymak isterler. Ve bu sayma eğilimlerine müdahale edildiğinde anında saldırganlaşırlar.

Kompulsif (Zorlantı) Nedir?


Zorlantının bilimsel adı kompülsiyondur. Takıntılı olan kişiler, sıkıntılarını yok etmek için bazı uygun olmayan ve kendilerini engelleyemedikleri, kendilerinin de saçma buldukları hareketler yaparlar. Sürekli yapılan, kalıplaşmış, hiçbir amacı ve sonucu olmayan, kişiye keyif veya başka olumlu bir his vermeyen davranışların bütünüdür.

Obsesif Düşüncelerden Bazıları


Obsesif kişiler sağlıklı insanlardan farklı olarak sürekli bir tedirginlik ve huzursuzluk halindedirler. İşte bu kişilerin huzursuz hissetmesine yol açan bazı düşünceler;


  • Sevdiklerimin, ailemin başına kötü bir şey gelirse?
  • Sevdiğim kişilere zarar verir miyim?
  • Dua esnasında istemsiz olarak Allah’a küfrediyorum.
  • Yolda ya da dışarıda temas ettiğim kişilerden mikrop kapar mıyım?
  • Arabayı duvara çarpmak içimden geçiyor.
  • Ocağı kapatmayı da ütüyü fişten çekmeyi de unutmuş olabilirim.

Obsesif – Kompulsif Bozukluğun Belirtileri Nelerdir?


Obsesif düşüncelerden bazılarına karşı aşırı duyarlıysanız; sık sık bu düşünceler aklınızdan geçiyorsa; obsesif olma ihtimaliniz çok yüksek. Eşyaların düzgün durmamasına dayanılmaz derecede sinir olma, hata yapmaktan korkma, her yerin kirli olduğu düşüncesi, aşırı düzenli ve kusursuz olma çabası, rezil olmaktan ve her şeyin günah olduğunu düşünmek gibi daha birçok davranış bu hastalığın belirtileri arasındadır. Belirtiler bazı durumlarda şiddetliyken bazı durumlarda hafif geçebilir.

Bazı hastalarda hastalık hem obsesif hem de kompülsiyonları ile beraber görülür. Ancak kısa sürede kontrol altına alınabilir. Böyle durumlarda bu kişiler okulda ya da topluluk içinde hastalıklarını gizleyebilirler. Şiddet arttıkça hastalık, kişilerin günlük yaşamını zorlamaya başlar. Takıntılarının yönünde yaşamaya başlarlar ve böylece toplum içinde bulunmakta zorluk çekerler. Hastalık bazı durumlarda; depresyon, yeme-içme bozuklukları, dikkat eksikliği ile birlikte görülür. Bu şekilde ilerleyen hastalıklar yıllar geçtikten sonra tedavi edilebilme şansı bulurlar. Durumun bir hastalık derecesinde olduğu çok geç fark edilir.
Obsesif – Kompulsif Bozukluğun Nedenleri


Bu hastalığın altında yatan nedenler hala araştırma aşamasındadır. Bazı uzmanlara göre hastalığın, beyin bölgesinde bulunan duygu duyumu ve bilinç kontrolündeki bazı nedenlerde olabileceği düşünülmektedir. Bunlar arasında çocukluk çağında yaşanan travmalar, kişinin özellikleri ve genetik yatkınlık yer almaktadır.

Obsesif – Kompulsif Bozukluğun Tedavisi Nasıl Yapılır?


Hastalık erken dönemlerde tanı koyulması halinde psikoterapi ve ilaç desteği ile birlikte kısa sürede ve etkili olarak tedavi edilir. Tedavilerde hasta, korktuğu, tahammül edemediği bir duruma, nesneye ya da düşünceye maruz bırakılabilir. Günümüzde yapılmış son çalışmalara göre serotonin üzerinde etkisi olan ilaçların, obsesiflik konusunda da faydalı olduğu ve belirtileri önemli derece azalttığı fark edilmiştir. Klomipramin, fluvoksamin, sertralin gibi ilaçların hepsi obsesif – kompülsif bozukluğu durumlarının tedavilerinde kullanılmak konusunda onaydan geçmiştir. Hastalığın ilaçla ve psikoterapi ile tedavisi kolaylıkla mümkün olmaktadır ama elbette her hastalıkta olduğu gibi gecikmeler olumsuz etki gösterir. Bu sebeple eğer obsesif olduğunuzu düşünmenize neden olan bir durum varsa; acil olarak bir psikiyatri merkezine başvurmalısınız.