İnsanlık tarihinde gizli deneylere en çok imza atmış ülkelerden birisidir Nazi Almanya'sı.
Yaptıkları ya da yapmaya çalıştıkları ile sürekli bulunduğu çağın ötesine geçmeyi amaçlayan, II. Dünya Savaşı’nda aldığı derin yarayı, insanüstü teknoloji ve gelişmelerle kapamaya çalışan bir ülkedir Nazi Almanya'sı.
Boyut atlama, görünmezlik ya da zaman kaymaları üzerine birçok deneye imza atmış, ilginç ve sıra dışı bilgiler, sonuçlar elde etmeye çalışmıştır.
“Peki, elde edebilmişler midir?” diye sorarsanız eğer, konu üzerine söylenecek çok şey var demektir…
Nazi Almanya'sı ile okültizm ve mistisizm tabirleri sıklıkla yan yana gelmiştir tarih boyunca.
Bu tabirlerin dile getirildiği yerlerde bahsedilen tek bir örgüt olmuştur her zaman, o da Thule’dir.
Thule örgütü ve Nazi teknolojisi ve Nazilerin ilginç araştırmacı yanları ve Nazi bilim insanlarının ilgi alanları hep bir sis perdesi altında kalmıştır.
Ve bu sis perdesinden kaynaklı, birçok spekülasyon üretilmiştir. Bu spekülasyonlar Nazilerin, atom bombası yapma girişimlerinden, yerçekime karşı gelen uçan disk teknolojilerine ve zaman yolculuğu araştırmalarına kadar birçok konuyu kapsamaktadır
Bunlar ne kadar gerçek ya da ne kadarı doğru bunu bilmek ya da bu konuda net bir fikir beyan etmek oldukça güç ve hemen hemen imkânsızdır.
Resmi ve bilimsel anlamda tarihe baktığımızda tüm bunlar birer saçmalıktan öte değildir.
Gözümüzü bilimsel gerçeklere kapattığımızda ise bu saçmalığın ötesindeki isim olarak elbette Adolf Hitler’i görürüz.
Hitler’ in çevresindekilerin görmediği fakat kendisinin gördüğü, birçok varlıktan söz ettiği kayıtlara geçirilmiştir. Hatta bu yüzden şizofren olduğundan bile kuşkulanılmıştır. Onun hitabeti ve kitleleri etkilemesi de birçok kişilerce parapisişik bir yetenek olarak algılanır.
Thule örgütüne olan ilgisinin sebebinin de bu yetenekleri olduğu söylenir.
Hatta ve hatta, Thule örgütüne mensup olan medyum Maria Orsitsch’in, Hitler’in Hitler olmasında büyük payı olduğu söylenir.
Peki, kimdir bu medyum Maria Orsitsch?
Maria Orsitsch, Vril cemiyeti rahibesidir ve 31 Ekim 1895’de Hırvatistan’da doğmuştur.
‘Hitler’in Karanlık Prensesi’ olarak da bilinen Orsitsch, Nazi lideri ve bilim insanlarının da katıldığı toplantılara defalarca katılmıştır.
İddialara göre bu toplantılarda bilinmeyen bir dille yazılı metinler okur, teknolojik bilgiler verirdi.
Adolf Hitler’i pek çok konuda fikirleriyle etkilediği ve evrimsel hümanizm konusundaki sapkın fikirlerini de onun aşıladığı iddia edilir.
Güzelliğiyle de dikkatleri üzerine çeken Vril rahibesi, Hitler dahil Nazilerin en rütbeli isimlerinin yer aldığı bir gruba ayinler düzenlemiş ve onların saf ırk olarak kabul ettiği Ari ırk fikrini empoze etmiştir.
Savaş boyunca Hitler’i ve çevresindekileri etkilemeye devam eden Orsitsch’i, 1945 nisanından sonra bir daha gören olmadı.
Fakat onunla alakalı iddialar son bulmadı elbette.
İddiaya göre Orsitsch, Hitler’in Berlinden kaçmasına yardımcı olmuş ve birlikte Arjantin’e kaçmışlardır.
7 Haziran 1945 tarihli New York Times gazetesinde çıkan haber ise iddiaları bir kez daha düşünmemize sebep olacak cinsten:
“Uçan daireler bir gizli silahtır. Almanlar tarafından üretilmiş ve ülkenin batı sınırında ortaya çıkmıştır. Amerikan hava kuvvetlerinin verdiği bilgiye göre, Almanya göklerinde uçan gümüş balonlar görülmüştür. Hatta bunların bazıları neredeyse saydam yapıdadır…”