Korkutucu sahneleri ya da izleyicinin üzerinde bıraktığı psikolojik etkiler sebebiyle pek çok filmin izleyici karşısına çıkmasına engeller konuldu.




Çoğu ülkede normal karşılanan bu filmler, çoğu ülkede de izlenmesi yasak hale getirildi. Liste içerisinde bulunan öyle filmler var ki bu filmlerdeki şiddet sahneleri insanlar üzerinde uygulanıp çoğunun gerçekten ölümüne sebep oldu. Bu tepkilere rağmen filmler insanlar tarafından büyük bir ilgiyle izlenmeye devam edip, pek çok festivalde de ödül kazandı. İşte izlerken sizi psikolojik olarak zorlayacak fakat yine de izlemekten kendinizi alıkoyamayacağınız yasaklı filmler listesi...




Otomatik Portakal (Clockwork Orange)
1971 yılında ünlü yönetmen Stanley Kubrick tarafından çekilen filmde insanı değerlerin kaybolmaya yüz tuttuğu ,Britanya’da geçen film şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çizmektedir. Bu film çekildikten sonra yönetmen Kubrick'in ölüm tehdidi aldığı söyleniyor. İngiltere'de tam 30 sene yasaklı kalan film Türkiye'de 1995 yılında gösterime girdi.



Şeytan (The Exorcist)
William Peter Blatty'ın aynı adlı romanından uyarlanan filmde, 12 yaşındaki Regan'ın tuhaf davranışlarından şüphelenen ailenin kızlarını doktora götürmesiyle olaylar başlar. Tıbbi anlamda hiçbir tedaviye cevap vermeyen Regan, son derece şiddetli bir şekilde titremekte, garip sesler çıkarıp hiçbir anlamı olmayan hareketlerde bulunmaktadır. Son çare olarak Regan'ın ailesi kızlarını psikiyatr olan Peder Merrin'e götürür. Peder, Regan'ın içine şeytan girdiğini tespit edecek, aile çaresizce bu durumdan kurtulmaya çalışacaktır. Film vizyona girdiğinde ilk olarak ABD'de kesilerek yayınlandı. Ardından Finlandiya, İngiltere, Brezilya, Avustralya, Almanya, Şili, İzlanda, İrlanda, Norveç, Singapur ve İsveç'de korkutucu sahneleri sebebiyle yasaklandı.



Salo Ya Da Sodom'un 120 Günü ( Salò o le 120 giornate di Sodoma)
Pier Paolo Pasolini'nin ölmeden önce çektiği son filmde, 1944 yılında Nazi Almanya'sının kontrolünde Kuzey İtalya'da kurulmuş kısa ömürlü bir kukla devlet olan Faşist Salo Cumhuriyeti'nde geçer. Şehrin ileri gelen seçkinlerinden dört sefih 9 kız 9 da erkek 18 genç insanı yakalayıp bir şatoya kapatırlar. Beraberlerindeki 4 yaşlı hayat kadını ile birlikte bu genç kölelere bir dizi fiziksel, ruhsal ve cinsel işkence uygularlar. İzlerken insan psikolojisini oldukça zorlayan sahneleri sebebiyle İtalya, Finlandiya, Avustralya, Batı Almanya, Yeni Zelenda ve Norveç ülkelerinde sansüre uğradı. Film Türkiye'de önce Mart 1992'de 11. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde, sonra da Nisan 2007'de 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde gösterildi.



Yamyam İşkencesi (Cannibal Holocaust)
Bir grup bilim adamının belgesel çekmek için amazonlardaki yerli kabilesine yapılan seyahat, ve bu zamanda başlarından geçen olaylar anlatılıyor. Film içerisindeki ölüm sahnelerinin bazılarının gerçek olduğunu iddiası üzerine film 18 ülkede yasaklanmıştır.



Bir Sırp Filmi (A Srpski Film)
Emekli film yıldızı Milos mesleği bırakalı beş yıl olmuştur. Bu beş yıl içerisinde halen yeni bir meslek edinemeyen Milos, karısı ve oğluyla beraber yaşantısına mutlu bir şekilde devam etmektedir ki eski iş arkadaşlarından Lejla, onu eski günlerine döndürebilecek bir teklifle çıkagelir. Bu teklif hem Milos’un ailesinin geleceğini garantiye alabileceği astronomik bir ücreti kapsayacak kadar iddialı, hem de ona, neyin çekileceği hakkında en ufak bir ipucu verilmeyecek kadar gizemlidir. Özellikle küçük çocuklara yapılan işkenceler sebebiyle izlemesi oldukça güç hale gelen film, yakın dönem sinemasında en ağır eleştirilere maruz kalmıştır



İnsan Kırkayak Serisi (The Human Centipede)
3 filmden oluşan seride, ana tema olarak insanları toplu bir yerde hapseden psikolojik olarak sorunlu ana karakterler, yakaladıkları insanlardan kırkayak yaparak onları ölüme mahkum ediyor. İçerdiği ağır doz şiddet sahneleri sebebiyle filmin yönetmeni Tom Six, filminin neredeyse tüm dünya ülkelerinde yasaklanması üzerine: 'Bunların hepsi kurgu. Gerçek değil. Bu sanat. İnsanlara izlemek ya da izlememek yönünde tercih yapma şansı verin.' açıklamasında bulunmuştu. İnsan Kırkayak, yasaklı olmasına rağmen en çok izlenen korku filmleri arasında yer alıyor.



Pembe Flamingolar (Pink Flamingos)
1972 yılanda John Wates tarafından yazılıp yönetilen filmde, zihinsel özürlü annesi Edie, hasta ruhlu oğlu Crackers ve yol arkadaşı Cotton ile birlikte bir karavanda yaşayan, şişman ve moda saplantılı suçlu Babs Johnson'ın maceralı anlatılıyor. Kara mizah unsurlarını daha önce denenmemiş bir biçimde kullanan film gösterildiği her ülkede seyirci kitlesini ikiye bölmüştür. Bulundurduğu psikanalatik göndermeler sebebiyle izlemesi oldukça güç bir film. 1973 yılında bu film için bir gazete 'Tanrı bu filmi yapanları, böyle kaba, rezil bir karmaşa gösterdikleri için affetsin. Dünyadaki izleyicier de ebediyen minnettar kalsın.' açıklamasında bulunmuş.



İşkence (Snuff 102)
Bir çok ülkede gösterime girmeden yasaklanan filmde, genç bir gazeteci snuff filmleri hakkında geniş kapsamlı bir araştırma yapmaya başlar. Yeraltında kalan sırlar çözülmeye başlayınca Genç gazeteci şok görüntülerle karşı karşıya kalır her ne kadar bu araştırmaya son vermek istese de artık geri dönüşü yoktur korkunç bir sarmal içine düşer.



Ölümle Yüz Yüze Gelmek (Faces of Death)
Bir kısmı gerçek hayattan alınmış bir kısmı ise kurgusal ölüm ve şiddet sahnelerinden mürekkep bir video serisi olan film tam 46 ülkede yasaklanmıştır. Yönetmen John Schwartz'ın yapımı, 8 gerçek ölüm sahnesi içeren film sinema tarihinin en sapkın filmlerinden biri olarak adlandırılıyor.




Mezarına Tüküreceğim ( I Spit on Your Grave)
Filmin 1978 ve 2010 olmak üzere iki versiyonu vardır. Dört adam tarafından tecavüze uğrayan yazar bir kadının, kendisine tecavüz eden 4 erkekten aldığı intikamı konu alan film, kadını şiddete teşvik ettiği gerekçesiyle İskandinav ülkeleri, İrlanda, Batı Almanya, ve Kanada'da yasaklanmıştır. Filmin içerisinde bulunan tecavüz sahnesi, sinema tarihinin en rahatsız edici sahneleri arasında yer alıyor.