RD NIN FARKLI TİPLERİ NELERDİR?


Retina dekolmanının üç tipi vardır : I. Regmatojen (yırtıklı) RD II. Traksiyonel (çekintili) RD III. Eksudatif (seröz) RD.


I. Yırtıklı retina dekolmanı :

En sık karşılaşılan retina dekolmanıdır. Bu tip dekolmanların oluşmunda rol oynayan durumlar; vitereus jelinin likefaksiyonu (sıvılaşması) ve sinerezisi (pıhtılaşması) arka vitreus dekolmanı (AVD) retina yırtığı oluşumuna yol açabilen gelişimsel veya edinsel retinal ve vitreoretinal dejeneresanslar ve sıvılaşmış vitreusun retina altına geçmesini sağlayan retina yırtıklarıdır.

Vitreus hacmı yaklaşık 4 ml ve ağırlığı da yaklaşık 4 g. olan bir jöledir ve göz hacmının 4/5 ini kaplar. Vitreusun %98 i sudur lifsel çatkısı Tip II kollajenden oluşur. Bu yapıyı destekleyen diğer komponentler ise yüksek molekül ağırlıklı ‘hyaluronan’ ve kortikal (kabuğa ait) alanda yerleşmiş seyrek hücreler olan ‘hyalositler’ dir. Vitreusun bu sıkıştırılamayan çok viskoelastik yapısı ona iyi bir biçimlendirici ve şok emici işlev kazandırmıştır. Vitreus kendisine komşu olan tüm yapılara yaslanmaktadır ancak vitreus tabanında çok sıkı bir yapışıklık gösterir optik sinir çevresinde sarı nokta diye bilinen foveal ve parafoveal alandabüyük retina damarları boyunca ve lens arka yüzünde de zayıf yapışıklıklar gösterir.

Yaşlanmayla vitreus jeli bozuşarak sıvılaşır (likefaksiyon) kolajen lifler ağında büzüşme ve çökelme ile jel hacmı küçülür ve mini gölcükler oluşur. AVD oluşabilmesi için yoğunlaşmış arka vitreus kabuğunun yırtılması ile sıvı vitreus jelinin vitreusun ara alana geçmesi arka vitreus yüzeyini iç retina zarından ayırması gerekir. AVD görülme oranı yaşla birlikte artar 70 yaşın üzerinde %70 dolayında gerçekleşir ve hastalarda ışık çakmaları ve uçuşan cisimlerin görülmesi şeklinde belirti verir. Yoğunlaşmış vitreus gözün yuvarlak hareketleri ile retinayla yapışıklık yerlerinde çekintiye neden olur ve bu çekme gücü de retina yırtıklarına yol açabilir.

Işık çakması ve uçuşan cisimler gören hastalarda oluşan retina dekolmanlarında yaklaşık % 15 oranında retina yırtığı vardır ve böyle şikayete neden olan gözlerde retina yırtıklarının retina dekolmanına yol açma oranı % 33-55 tir.

Yırtıklı retina dekolmanlarının % 60 ında hastalar dekolman oluşmadan önce vitreus çekintisine bağlı ışık çakmaları optik sinir önünde ayrılan vitreus korteksine bağlı oval-yuvarlak opaziteler ve kollajen liflerin görüntüsüne bağlı örümcek ağı gibi şekiller yırtılan retina bölgesinden dökülen RPE hücrelerine veya yırtılan damarlardan kaynaklanan kan hücrelerine bağlı çok sayıda siyah veya kırmızı noktalar görürler. Ayrılmış retina alanına uyan görme alanı kaybı gelişir.


Olguların % 40 ı hastada hiçbir belirti olmaksızın dekolmana bağlı görme alanı kaybı ile ortaya çıkar.

Retina muayenesinde dekole retina yüzeyinin dışbükey ve kırışık olduğu görülür olguların % 97 sinde retinadaki yırtık bulunur. Retina altı sıvısı yerçekimiyle pek yer değiştirmez. Retina altı sıvısının kısmen direne olması nedeniyle göz içi basıncında en az 5 mm Hg. lık düşme meydana gelir.

Yırtıklı RD uzun süre kaldığı zaman fikse kıvrımlar yatışık ve dekole retina sınırında demakasyon çizgisi retina içi fibrozis (lifli bağ doku oluşumu) ve makrokistler şeklinde ikincil retina değişiklikleri görülür. Retina ince transparan ve daha düz bir görünüm kazanır.