Evliliğin Acı Gerçekleri
Evlilik bir yeminle başlar; “İyi günde ve kötü günde hastalıkta ve sağlıkta birbirimizi seveceğimize dair…” Bu yeminin altında yatan bazı gizli maddeler var: “Daha fazla temizlik ve yemek daha az **** yapacağıma yemin ederim.”
“Pembe panjurlu bir evde mutlu mesut yaşadılar…” Bu sadece masallarda olur. Evlilik her zaman anlatıldığı gibi toz pembe bir müessese değil. Hemen karamsarlığa kapılmayın sakın! Bu yazı asla gözünü korkutmak için değil. Tam tersine birkaç acı gerçeği göz ardı etmeyip kabullenerek her şeye hazırlıklı olmanız ve böylece daha sağlıklı bir evlilik hayatı sürdürmeniz için…
Ev işleri ikiye katlandı
Eğer eskiden yalnız yaşıyor idiyseniz ev işlerinizin ikiye eğer annenizle yaşıyor idiyseniz sizin için ev işlerinin dörde katlandığını bilin… Artık işten geldiğinizde anneniz yemeğinizi hazırlamış olmayacak veya bir kişilik ütü değil iki kişilik ütü birikimiyle karşı karşıya kalacaksınız. “Bugünlük şurayı bırakayım yarın toplarım” gibi cümleler artık kurulamayacak. Konu yemek temizlik ütü gibi ev işleri olduğunda artık tek kişilik değil iki kişilik düşünmek zorunda kalacaksınız.
Artık ‘hazırlıksızsın’
Eskiden onunla buluşacağınız gün sabah duşunuzu alır cilt bakımınız yapar makyajınızı tamamlar; kısacası aynanın karşısında saatler geçirirdiniz. En güzel kıyafetlerinizi de giydikten sonra onunla buluşmaya hazır olurdunuz değil mi? Nitekim o da öyle… Birbirinizin karşısına hep en ‘hazır’ halinizle çıkardınız. Ama artık her zaman ‘hazırlıksız’ yakalanma riski olduğunu bilin. Sonuçta sabah yataktan makyajlı ve bakımlı çıkamayacağınızı biliyorsunuz… Dolayısıyla birbirinizin her halini görmeye hazır olun.
Değiştirebileceğin tek şey kendin olacaksın
Evlilik sana alttan almayı kabullenmeyi taviz vermeyi öğretecek. Yalnız yaşıyorken sahip olduğun birtakım takıntılarını artık görmemeyi aynı evi paylaştığın erkeğe de kendi kurallarını adapte etme çabasının boşa olduğunu öğreneceksin. Canın o gün bir şey yapmak istemiyorsa birlikte bir hayat paylaştığınız için onu yapmayı uyum sağlamayı öğreneceksin. Değişmesi gereken bir durum varsa değiştirebileceğin tek şeyin kendin olduğunu göreceksin…
Gitgide azalan **** hayatı
Bu de evliliğin acı gerçeklerinden… “Nasıl olsa yarın gece de buradayız öbür gece de” düşüncesinden midir bilinmez ama aynı evde birlikte geçirdiğiniz her geçen gün **** hayatınızın azalacağı gerçeğini sanırız ki herkes kabullenir. İşin kötüsü bu sizler için fark edilmeyecek derecede normal bir eksikliğe dönüşecek. Uyku ****ten daha öncelik kazanacak. Bizden size tavsiye bu durumu fark ettiğiniz anda **** hayatınızı canlandıracak bir şeyler yapın!
Bir gün mutlaka kendine soracaksın!
Bir sabah uyandığınızda ve yanınıza baktığınızda kendi kendinize mutlaka şunu soracaksanız: “Bundan sonra hep böyle mi olacak?”. Bunu kötü anlamda söylemiyoruzhiçbir kadın bunu kötü anlamda sorgulamaz. Ama sorgular işte bu bir gerçek. Ne kadar ruh eşinizi seçmiş olsanız ne kadar birbirinizle iyi anlaşsanız da insan mutlaka bundan sonra her sabah bu şekilde uyanacağı gerçeğini en az bir kere sorgular.
En zor öğüt: Yatağa sinirli girmeyin
Ciddi bir tartışma yaşadıktan hemen sonra uyumak istediğinizde “Yatağa küs girmeyelim o zaman ben seni affediyorum” diye bir şey yok bunu kabullenin! Bırakın yatağa sinirli girmeyi sabah daha da kızgın uyandığınız günler bile olacak. Tüm annelerimizanneannelerimizin öğüdüdür yatağa kavgalı girmemek. Ama gerçekleştirmesi en zor şeydir kuşkusuz. Başarabiliyorsanız ne mutlu size…
Herşeye rağmen…
Evliliğin acı gerçeklerini gördük. Tüm bu gerçeklere rağmen evlilik yani bir erkekle bir kadının aynı çatı altındaki birlikteliği size çok şey öğretecek. Bilmediğiniz yönlerinizin ortaya çıkarak kendinizi daha iyi tanımanızı sağlayacak. Herşeyden önemlisi çok sevdiğiniz bir insanla çok keyifli günler – iyisiyle kötüsüyle – yaşatacak!