Odayı saran odun kokusu, dışarıda çiseleyen bir yağmur, sıcak bir çay aklımda çocukluğumdan kalma bir masal...
Nazım Hikmet
Herşeyi boşver de, ne zaman o gittiğimiz çay bahçesinde alsam soluğu,
her seferinde senin dokunduğun, dudaklarının deydiği bardağı denk getirme ümidiyle yaşıyorum,
Belki ellerinin sıcaklığını hissederim hayali.
Biliyorum çok saçma ve bi o kadar anlamsız ama ben iyi değilim anla.
Yalnızlığı da bana yaşattın ya,inan ölsem unutmam seni.
İyi insanlar kaybetmez , kaybedilir.
Zayıf karakterli insanların hayatlarını devam ettirebilmesi için kindar duygulara ihtiyaçları vardır.
Siz inadına gülün ve çay için.
Çay önemli..
Azizim
Bizim bir çayımız,
Birde çay içerken düşündüğümüz insanlar var…
“Çay'dan başka kötü alışkanlığım yok,
Sevmeyi de bıraktım, güvenmeyi de kullanmıyorum artık… “
Konu adamlığa geldi...
Sen kalk istersen.
…çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile uzak kalamam gözlerine…
Aşırı solcudur aşk. Bu yüzden insanların sol yanını hedef alır. Ve aşk bu kadar solcuyken içinden sağ çıkmak imkansızdır.
“biz, çayın yalnızlığa iyi gelen tarafını da severiz. Avuçlarken ince belli bardağı, hücrelere kadar hissettiren sıcaklığında unuttuk yalnızlığı.”
Oğuz Atay
Bi kac demli cay ... Birisi bana .. :) digerleri bu konuya paylasim yapanlara ve keyifle okuyanlara .. :)
Ve görüyorsun ki....
Alnımıza yazılanla....
Gönlümüze kazınan bir
olmuyor…
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)