Astroloji ve Sosyal Olaylar
Yaşadığımız olayları geçmiş değil de, gelecek mi belirliyor? Güneş'te meydana gelen patlamalar, radyo dalgaları dünya ekonomisini etkiliyor mu? Menkul değerler borsasının belli başlı kıvrılma ve iniş çıkışlarını önceden bilmeye imkân var mı?
30 yılı aşkın bir zamandan beri özellikle Amerikalı Astrologların başarıyla kullanılan yeni bir formüle göre, yukarıdaki soruların üçünün de cevabı 'evet' oluyor. Mekân-Zaman Tahmini, 1965'te ilk ortaya atıldığından beri şaşılacak kadar doğru sonuçlar vermekte.
1973 ve 1974'ün mali şok dalgaları (Mekân-Zaman Tahmini) yoluyla, uzmanlar tarafından bir yılı aşkın süre önce biliniyordu.
Borsa'da olup bitecekleri (hele de uzun vadeli olarak) bilebilen kimselerin, bu hizmeti başkalarına satmaktansa, borsadan kendileri para kazanmaya yöneleceği akla gelebilir ve çok da mantıklı olur. İnsana gerçekten öyle geliyor... Ama tabii eğer ekonomiye ilgi gösteren herkes bunu sırf zengin olma amacıyla yapıyorsa öyle olabilir. Yüzlerce borsa simsarı, malî danışman ve benzerleri, ellerinden gelse bütün paranızı yok edene kadar uğraşırlar. Dizi dizi süstü mektuplar gelir evinize... Size kömürden, çelikten, plastikten, tahıldan, elektronikten, soya fa sulyesinden, daha akla gelebile cek her şeyden nasıl para kazana bileceğinizi öğreten mektuplar.
Ama bu kuralın bazı istisnaları da vardır.
Bu az bilinen sistem, her ekonomik değişikliği önceden bilebilmektedir ve adı da Mekân-Zaman Tahminidir. Bu yöntem karı koca Astrolog olan Louis ve Muriei Hasbrouck adlı iki ABD'linin yarattığı bir sistemdir, bu hoş ve bilgili çiftin, Astrolojide olsun, diğer pek çok dalda olsun, geniş ve zengin bir bilgi dağarcığı vardır. Hasbrouck'lar insanların kozmik ritm'den etkilendiğini kanıtlamayı, borsada bir vurgun yapmaktan daha önemli bulmaktadırlar. Sadık abonelerine sorarsanız, Hasbrouck'lar gerçekten de tüm ekonomik yükseliş ve alçalışların temel kilidine uyacak anahtarı bulmuş durumdadırlar. Hem de olayın vaktinden çok önce.
Bunlar ne reklam verirler, ne de danışmanlık yaparlar. Ama Mekân-Zaman Tahmini'ni 1964 yılında kurduklarından bu yana, bu görülmemiş hizmetten yararlanmak isteyen müşterilerinin yavaş fakat sürekli biçimde arttığını gözlemlemektedirler. Aboneler Hasb-rouck'iarı ancak kulaktan duyarak bulabilirler. Bu da, onların halkı soymaya niyetli bir çift serüvenoi çingene olmadığının en sağlam kanıtıdır. Aslında sansasyonel havadis ve dedikodulardan pek çekinirler, kişisel reklamdan da kaçarlar. Buna ihtiyaçları yoktur.
Sansasyondan kaçınmalarının en büyük nedeni de, başka yatırım şirketlerinin Mekân-Zaman Tahmi-ni'ne abone olması ve o tahminleri kullanarak kendi tahminlerini renklendirmeleri, lezzetlendirmeleridir. Bunun sonucunda tahminler daha bir duruluk ve gerçeklik kazanır. Hasbrouck'lar bunun farkındadır ve durumdan çok da memnundurlar. McGravv-Hill'in eski yöneticilerinden, kendi kurduğu öğretici oyuncaklar şirketi sayesinde büyük başarı kazanmış biri şöyle diyor:
"Doğru çıkan o yararlı uzun vadeli tahminleriyle bana çok yardımcı oldular. Ama Sicilya'da Et-na yanardağının patlayacağı günü tam tarihiyle bildiklerinde gerçekten şaşırmıştım. Alaska ve Nica-ragua depremlerini de bildiler."
Nasıl başarıyorlar bu tahminleri? Hasbrouck'lar bu işi bir takım gezegen hesaplarına dayanarak yaptıklarını kabul etmektedirler ama kendi sistemlerinin geleneksel Astroloji'den çok daha girift olduğunu da hemen eklemektedirler. Mekân-Zaman Tahmini'ni geliştirip bugünkü durumuna getirmeleri otuz yıllık yoğun araştırmalarla mümkün olabilmiştir.
Hasbrouck'ların finansman spekülasyonuyla ilgili bütün enteresan fikirleri arasında en ters olanı da, "Şimdiki zamanı gelecek zaman biçimlendiriyor" fikri olmaktadır.
Muriel Hasbrouck, "Bizim esas amacımız piyasayı sömürmek değil", demektedir. Bir zamanlar ünlü Astrolog Evangeline Adams'ın gölge yazarlığını da yapmış olan Torontolu gazetci Muriel, sonra sözlerine şöyle devam etmektedir. "Biz sistemimizi insanlara, altta yatan ilkeye ilgi duysunlar diye kullandırıyoruz."
Şimdiki zamanı biçimlendiren etkenin geçmiş zaman olmadığını, gelecek zaman olduğunu ileri süren bu garip doktrinin altında yatan ilkeler ne olabilir acaba? Birincisi, Mekân-Zaman Tahmini, bir takım tanımlanması zor kavramları içermektedir. Bunlar arasında, Güneş faaliyetlerinin insan zihnine ritmik bazı etkiler yaptığı, dolayısıyla tüm insan faaliyetlerini etkilediği, bu etkilenenler arasında ulusal ve uluslararası ekonominin de bulunduğu sayılabilir.
Hasbrouck'ların yıllar boyu yaptıkları özel inceleme ve araştırmalar, sonunda ürününü vermiş, düzenli 36 yıllık nabızla ekonomik duygusal devrelerin ilişkisini saptayabilmişlerdir. Bu ilişki geçmişe doğru yüzyıllar boyunca da uzanmakta olduğundan, onlara görülebilecek geleceğin belli başlı ekonomik dalgalanmalarını göstermektedir. 1959 yılında Hasbrouck'lar 1970'lerin başlarında bir dolar devalüasyonu tahmin etmiş, "uluslararası para sisteminin bölgesel bloklar arasında şekilsiz biçimde asılı kalmış duruma geleceğini" söylemişlerdi.
Mekân-Zaman Tahmini yalnızca geleneksel Astroloji'ye dayanmamaktadır. Louis Hasbrouck durumu şöyle açıklıyor. "Yine de, dört Astrolojik elementin, yani Ateş, Toprak, Hava ve Su'yun dokuz değişik ifade biçimi kullanılıyor. Bunlar, Mekân-Zaman Tahmini yönteminin 36 yıllık temposunu veriyor. Sistem temel olarak, kabul edilmiş bilimle Einstein'ın Birleşik Alan Teorisini kullanıyor ve hâlâ kabul edilmemiş olan Astroloji bilimi konsante ediliyor.
Astro-izafiyet teorisi doğru olsun veya olmasın, Mekân-Zaman Tahmini yıllar yılı ortaya koyduğu, hep doğru çıkan tahminleri de kulak arkası etmeye olanak yoktur. Sistemin mekaniği konusundaki açıklamada, insanı ikna olmaya mecbur eden bir mantık davardır. Louis'in ifadesiyle, "Güneş tek yaşayan varlıktır. Güneş sistemimizdeki tüm hayatın merkezidir, her yöne doğru büyük bir enerji alanı yaymaktadır. Bu alan, esas konsantrasyon yeri olan Güneş'in ekvator kuşağından, görünmez biçimde bize doğru uzanmaktadır. Gezegenlerin alanları, bu Güneş alanını etkilemekte, değiştirmektedirler ve bundan "dalgalar" dediğimiz düzenli dönemler doğmaktadır. Biz buna 'devreler' demiyoruz."
Mekân-Zaman Tahmini yöntemi, Güneş'in ritmik kalp atışlarına benzemektedir. Louis Hasbrouck, Güneş'i (ortaboy bir yıldız) bu sistemdeki tek canlı varlık saymakta haklıdır. Mekân-Zaman Tahmini aboneleri bir kere Güneş'i yaşayan, nabzı atan bir birey olarak düşünüp, gezegenleri de onun alanını etkileyip bozan unsurlar olarak gözlerinin önüne getirdiler mi, her şey bir mantık çizgisine oturabilmektedir.
Hasbrouck, "Bazen evinizde televizyonun önünden geçersiniz, sizin biomanyetik alanınız ya sesin bozulmasına, ya görüntünün bulanıklaşmasına yol açar" diye açıklamalarını sürdürüyor. "İşte bu da, bir alanın ötekini nasıl etkileyebileceğinin küçük bir örneği-
Bilimle anlaşmazlık çıkmasına yol açan sebep, bilim adamlarının doğada insanın zihni faaliyetlerinin etkisine hiç yer bırakmak istemeyişleridir. Parapsikoloji'ye gösterilen o büyük ilgiye rağmen, bilim hâlâ, insanın zihinsel ve duygusal faaliyetlerinin katı bilimsel çalışmalara konu edilemeyeceği görüşüne saplanıp kalmıştır.
Louis Hasbrouck bu itirazlara gülüp geçiyor ve "Bizim yaptığımız şey... Yani ekonomik olayları önceden bilmemiz, insan düşünce ve duygularının da Güneş ve gezegen faaliyetlerinden etkilendiğine dayanıyor. Dünya atmosferi, radyo dalgaları ve nice diğer olaylar nasıl etkileniyorsa, tıpkı öyle. Biz bunu, borsanın, tarımın, sanayiin, vb'nin, insan düşünce ve davranışlarının doğrudan etkisinde olduğunu göstererek kanıtlıyoruz, insanın fiziksel ve psişik olarak Güneş ve gezegen sisteminin bir parçası olduğunu gösterdik. Zaten Güneş sistemiyle aynı maddeden yapılmış bir şey, nasıl ondan farklı olabilir?" diyor.
Hasbrouck, Birinci Dünya Savaşı sırasında pilotluk, ikinci Dünya Savaşı'nda da Hava Küvetleri'n-de subaylık yapmıştır. Önce maden mühendisi olan Hasbrouck, sonradan New York'ta inşaat mühendisliği yapmaya başlamış, borsaya o sıralarda ilgi duymuştur. 1930ların Dünya Ekonomik Krizi'-nin önü sıra piyasada yer alan çökmenin öncesinde, New York'ta yatırım ve finansman konularında çalışmış, daha sonra serbest yatırım danışmanlığına başlamıştır. 1929'da kriz patlak verince, piyasayı değiştiren şeyin ne olduğunu öğrenmenin zamanı geldiğine karar vermiş, bu konuda işlerlikte olan doğal kanunların var olup olmadiğini, varsa hangileri olduğunu merak etmiştir.
1920'lerde, borsa hakkında hemen hiçbir şey bilmeden, bir hayli yatırım danışmanlığı yapmış olduğunu itiraf etmektedir. "O zamanlar kimsenin bir şey bildiği yoktu. Ben '29'da son meteliğimi kaybettim, nedeni de danışmanların neler olup bittiğini hiç bilmemeleriydi" demektedir.
Mekân-Zaman Tahmini'nin aboneleri, karşılarında bir çift egzotik çingene, ya da bir yıldızlara, bir önlerindeki garip şemalara bakan bir çift bunak bulmayı beklerken, hep şaşkınlığa uğramaktadırlar. Hasbrouck sisteminde dev şirketler ve holdingler de büyük ilgi göstermektedir... Örneğin, United Airlines. Mekân-Zaman Tahmini'nin en nüfuzlu ve hevesli abonelerinden biri, bu sistemle Güneş patlamalarının ve jeomanyetik fırtınaların bilinebitmesinden öyle etkilenmişti ki, Hasbrouck'ları yüksek mevkide bir takım hükümet görevlilerine tanıştırmıştı.
Proton olaylarını (atmosferik ve jeomanyetik sarsıntıla. doğuran Güneş patlamaları) dakik biçimde önceden bilebildiklerinden, deprem ve volkanik patlamalar türündeki jeofiziksel olayları da bilebilmektedirler. Kurdukları sistem Colorado NASA Uzay Merke-zi'nde incelendiği gibi, Atmosferik Araştırmalar Ulusal Merkezi'-nde de incelenmiştir. Bu yoğun ilginin bir nedeni, Hasbrouck'ların 1971 yılında açıkladıkları, 1972 ve '73 yıllarını ilgilendiren uzun vadeli yılık tahminler olmuştur. Bu tahminlere göre, 1972'nin Ağustos ayında gerçekten büyük bir Güneş patlaması bekleniyordu.
Güneş tam programa göre patlama yapınca, bilim adamları, özellikle de Astrofizikçiler, bu çapta bir patlama olabileceğine pek şaştıklarını belirttiler.
Muriel Hasbrouck, şöyle diyor "Bizim sinyallerimizi bir sıralamaya sokarsak, bunların Güneş'teki patlamalarla, jeomanyetik fırtınalarla ve... Bir dereceye kadar da depremlerle raslantılı olduğu görülür. Bu da, tüm doğal olayların birbiriyle ilişkili olduğunun oldukça kesin bir göstergesidir. Bizim bu olayları bu kadar dakik biçimde zamanlayabilmemize sebep, gezegen hareketlerinin önceden bilinmesidir. Biz de onları zaman ve mekân içinde yerlerine yerleş-tirebiliyoruz."
Hasbrouck'lar, sistemlerinin doğru sonuç alması sayesinde, Federal İletişim Komitesi'nce kabul edilmiş, "Ekonomik Gidişat Tahmincisi" olarak ruhsat almışlardır ki, bu sırf onlara göre bir meslek sınıfı olup, başka üyesi yoktur.
300 dolar gibi nispeten ucuz sayılabilecek bir ücret karşılığında, bu çift her yıl ulusal ve uluslararası politikanın nasıl olacağı konusunda ayrıntılı ve uzun vadeli bir tahmin çıkarmaktadır. Ama aboneler bundan çok daha fazlasını elde edebilmektedirler paralarının karşılığında. Kendilerine ayda iki kere de ek tahmin tabloları postalanmaktadır. Birincisi ayın başında, ikincisi de ortasında. Bu ara tahminlerinde, cari küçük ekonomik olayların yıllık tahminle ilişkileri bulunup saptanmakta, değişiklikler yer almışsa, yaklaşan olay için yeni tarih verilmektedir.
Hasbrouck şöyle demektedir. "Sistemimizin doğru olduğunu yatırımcı kitlesinin büyük kesimine kanıtlamanın tek yolu, toplum olarak insanların uzun vadede nasıl davranacaklarını tahmin etmektir."
Muriel Hasbrouck gençliğinde Astroloji'nin temel elementleri üzerinde uzun ve yoğun çalışmalar yapmış, karşılaştırmalı felsefe dalında da lisans üstü çalışmalarına eğilmiştir. Dekanat'ların Astrolojik etkisi konusunda en doğru ve en etkileyici kitabı da o yazmış bulunmaktadır.
Birarada uyum içinde çalışıp, bilgi ve yeteneklerini birleştiren Hasbrouck'lar, radyo yayınlarının aksayacağı zamanlan önceden bilmenin bir yöntemini keşfetmişlerdir. Bu yöntem Bell Telefon La-boratuvarları tarafından 1940'da denenmiş, daha sonra John N. Nelson tarafından RCA'de kullanılan bir sistem haline gelmiştir ki, o sıralar RCA dünyanın en büyük uzun mesafe iletişim şebekesi olarak bilinmekteydi.
istenen, güneş patlamalarının tam ne zaman yer alıp da dünya atmosferinin en üst tabakalarında başlayan iyonosferik fırtınalar oluşturacağını tahmin etmekti. Bu fırtınalar kısa dalga radyo yayınlarında parazit oluşturmaktaydı. Parazit ancak iletişim uyduları kullanılmaya başlandıktan sonra önlenebilmiştir.
1950'lerin sonlarında bilim alanında çok önemli bir olay yer aldı. RCA, kamuoyuna, gerek hava koşullarından gerekse diğer olaylardan hep gezegenlerin pozisyonlarının sorumlu olduğunu açıkladı. Ama RCA yöneticileri yine de Astroloji'yi kabul edecek kadar ileri gitmiyortardı. "John Nelson bizim Hava Anaiizcimizdir" diyorlardı. "Kendisi bize radyo havasını tahmin ediyor, bunu yaparken gezegenlerin yerlerinden ve aralarında oluşturdukları açılardan yararlanıyor. Gezegenlerin pozisyonları, manyetik güneş fırtınaları yoluyla radyo yayınlarını bozuyor... Bu durumda, etkenlerin ayn bir çalışma konusu olarak incelenmesi gerekir."
Astroloji'nin giderek kabul edildiği yolunda tüm bu göstergelere rağmen, bilim hâlâ inatla dikilmektedir; "Gezegenler dünyaya bir etki yapamayacak kadar uzakta..." demektedir bilim adamları.
Doğrudan mı, yoksa dolaylı mı? Muriel Hasbrouck'a sorarsanız, "Yan yarıya haklı sayılırlar", diyor. "Biz gezegenlerin ekonomiye doğrudan bir etki yaptığını kanıtlayanlayız. Ama güneş alanını etkilediklerini biliyoruz. Güneş alanının ise doğrudan etkisi var. Bunlar girift konular ama toplum psikolojisinde de yansıyor."
Güneşin o büyük alanı, uzayın her yanına doğru nabız gibi atarak enerji yaymakta, ritmik biçimde, her yoğunlukta ve her dalga boyunda enerji yollamaktadır. Bilinen ve bilinmeyen enerjiler. Ana kuvvet çizgileri, güneşin ekvator kuşağı çevresinde yoğunlaşmıştır. Satürn'ün halkalarının daha büyük, ama gözle görülmeyen bir türü gibi. Alanın en büyük kuvveti ekliptik kuşak çevresindedir ki, gezegenlerin de çoğu orada yörünge çizerler.
Bu Güneş alanı çok uzak, akıl durduracak mesafelere uzanır ve herhalde bilinen en dış gezegenlerin de ilerisine varlr. Hem geze-genlerarası alanın, hem de sistemin bileşik çekim gücünden derin şekilde etkilenir. Güneş çevresinde, kendi yörüngelerinde dönerken gezegenler denizdeki motor gibi arkalarında bir iz bırakırlar. Bü da güneş radyasyonun da değişiklikler yaratır. Dünyadaki her şeyi etkileyen de bu radyasyondur.
"Bu enerji dalgalarının dorukları ve dipleri zamanlanabilmekte-dir" diyor Louis Hasbrouck. "Bunların zamanları, tarih boyunca hep dönüm noktası sayılan ekonomik olaylara rastlamaktadır. Aynı zamanda toplumun ruhsal durumundaki değişiklikleri de tutmaktadır."
Güneş alanı Dünya'ya ulaştığı zaman, jeomanyetik alanı değiştirmekte ve insanlann ruhsal durumlarıyla davranışlarına güçlü etkiler yapmaktadır. Bu hem bireyler, hem de toplumlar için geçerlidir. Muriel, "Güneş alanındaki değişiklikler hepimizi aynı zamanda etkiler", demektedir. "Ama farklı biçimlerde etkiler, çünkü her birey o alana değişik bir zamanda doğarak girmiştir."
Doğum zamanı ve yerindeki bu değişiklik, kişilikte ve karakterde bir takım farklılıklar yaratır. Böyle farklar ikizler arasında bile bulunmaktadır. Astrologlar bunun böyle olduğunu nereden anlamışlardır?
Louis, "Onlar nereden anladı, bilemem" diyor. "Ama bir bebek doğduğu zaman, onun daha büyük bir enerji alanına ilk defa olarak ve tek başına giriş yaptığını biliriz. O alanın ve o zamanın, başka zamanlara göre bir takım nitelikleri vardır. Soluduğumuz havada bile pozitif veya negatif iyonlar bulunabilir."
. RCA'nın John Nelson'u bir zamanlar Doğum Astrolojisi'ni "bilimsel değil" diye dışlamıştı. Kendisi Amerikan Astrologlar Derne-ği'nin üyesiydi. Nelson kendi gözlemleriyle, eski astrologların uyumsuz saydığı gezegen açılarının radyo dalgaları için de bozucu olduğunu tespit etmiştir. Yeniden keşfedilen bu ters etkili açılar, 45,90 ve 180 derecelik açılardır. Bunlar Güneş'te derin sarsıntılara ve Dünya iyonosferinde değişmelere rastlamaktadır. Eski Astrolojinin iyi etki saydığı 30,60 ve 120 derecelik açılar ise, daha yumuşak Güneş aktivitesiyle ve "iyi radyo havası"yla denk düşmektedir.
Louis Hasbrouck, "Her temel element, elektrik alan şarjlarından oluşur" demektedir. "Yaşayan her canlı aslında bir elektrik transformatörüdür. Hepimiz Dünya'nın alanında yaşadığımıza göre, yediğimiz yiyecek, içtiğimiz su, soluduğumuz hava da ay m elementlerden oluşmuştur. Biz tüm bir "yaşayan bileşimin parçalarıyız. Toplam gezegen enerji alanı durmadan değişir ve etkisi altındaki her şeyi de değiştirir."
Şimdiki zamanın, gelecekte varolan koşullar tarafından nasıl "çekildiğini" gösterebilmek için Hasbrouck'lar Güneş'in tekrarlanan 36 yıllık dalga boyunu, ya da bir temposunu ele almakta, bunun insan toplumunun bilincini etkileyerek Dünya ekonomisi üzerinde nasıl etkili olabildiğini ortaya koymaktadırlar. Garip bir "rastlantı" sonucu, eski Hindu ve ibrani Dünya Horoskopları da 36'şar yıllık alt devrelere bölünmüştür. Böyle olması, bizim modern çağda yeni yeni keşfetmeye başladığımız bir takım alanlarda eskilerin epey ileri olduğunu göstermektedir.
Devreleri İnceleme Vakfı Başkanı Edward R. Dewey herhalde bu konudaki en bilimsel uzman sayılmaktadır. Kendisi, dış etkenlerin insan zihnini ve dolayısıyla da insan faaliyetlerini niçin etkilediğine dair dört neden sıralamaktadır.
1.Hemen hemen her şey dalgalanır.
2.Birçok şeyler, devreler halinde dalgalanır.
3.Bu dalgalardan pek çoğu o kadar düzenli ve o kadar hâkim bir biçimde tekrarlanır ki, bunların rastlantı sonucu veya şans işi olduğu düşünülemez.
4.Eğer dalga veya devre, şans sonucu tekrarlanmıyorsa,'demek ki onu bir şey, bir kuvvet istiyordur.
"Dal***ı iten, harekete geçiren kuvvet (veya kuvvetler) keşfedilince,' esrarengiz olayı çözmüş olacağız. Ben içinde yaşadığımız uzayı,insanoğlunun bir canlandıran-, bir depresyona iten kuvvetlerle dolu olarak düşünüyorum. Bu kuvvetler, bazen insanları daha iyimser yapıyor, bazen de az veya çok korku. veriyorlar insanlara. Ama bu kuvvetler bizi kontrol ediyor değil... yalnızca etkiliyorlar."
Peki ama, tarihi de gelecek mi biçimlendiriyor... Şimdiki zamanı gelecek mi biçimlendiriyor? Bu gerçi çelişkili gibi gözüküyor ama, Hasbrouck'lar tahminlerini başarıyla yapmayı sürdürdükçe, teorileri geçerli demektir. Kurdukları sistem ciddi biçimde düşünülmeye değer. Onların açıklama biçimi size biraz öznel gelse bile, daha iyi bir şey bulununcaya kadar, eldeki n i tanımakta yarar vardır.
Şu an için Mekân-Zaman Terimi yöntemi, Astroloji'yi kullanarak işleyen tek sistemdir ve bu tür tahminler yapmaya cesaret eden tek girişimdir. Varlıklı abonelerinden birinin dediği gibi, "Ekonominin gerçek bir bilim olmamasının tek nedeni, ekonomistlerin kozmik çevreden gelen doğal ve ritmik kuvvetlerin bulunduğunu ve insanların bunlara doğal olarak cevap verdiğini anlayamamalardandır."
Dünya nüfusunun nasıl inanılmaz biçimde arttığını, tarım ürünlerinin nasıl yetmez olmaya başladığını, hava koşullarının nasıl kaprisli biçimde değiştiğini düşünürsek, gelecekte Mekân-Zaman Tahmini'nin (ya da ona çok benzeyen bir başka şeyin) ne kadar gerekli olacağını kolayca anlayabiliriz.
Bu göksel kuvvetlerin gerçekliğini ve gücünü kabul etmek, bilim tarihinin en önemli aşamalarından biri olacaktır.