Amr b. Leys’in (*) kölelerinden biri kaçmıştı. Takibine gidenler tutup getirdiler.
Vezirlerden biri bir işten dolayı köleye kızgındı. Padişaha dedi ki:
- Diğerlerine ibret olması için bunu derhal idam etmek gerekir. Onlar da bir daha böyle bir harekette bulunamaz.
Köle, Amr’ın huzurunda yerlere kapanarak dedi ki:
- Sizin buyruğunuza karşı bizim naz ve niyazımız faydasızdır. Hükmünüze kimse itiraz edemez.Fakat kulunuz bu hanedanın nimetiyle büyümüş olduğum için, kıyamette benim yüzümden cezaya uğramanızı istemem. Eğer beni öldürmeye karar verdiyseniz, bunu meşru bir şekle koyunuz. Meselâ müsaade ediniz, ben şu veziri öldüreyim, siz de beni kısasen katlediniz, o zaman beni haksız olarak öldürmüş olmazsınız!
Padişah güldü, vezire dönerek,
-Ne dersin? dedi.
Vezir yerlere sürünerek,
-Aman sultanım, babanızın başı için bu haramzâdeyi affediniz ki benim başımı da belâya sokacak. Fakat bilginlerin sözüne önem vermediğim için kusur benimdir.
Bilgeler ne güzel söylemiş:
“Bir atıcıyla savaşan, kesinlikle bilmeyerek kendini telef eder. Düşmanına karşı ok attığın zaman sen de onun okuna hedef olursun.”
* 18 Amr b. Leys: 879-902 yılları arasında hüküm süren Saffârî hükümdarı.