İKTİDAR partisine mensup bazı belediye başkanlarının istifa ettirilmesi önemli bir olaydır.
Parti teşkilatlarıyla ilgili olarak yapılan işlemlerin devamı...
Partinin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri işlemlerin gerekçesini ortaya koyuyor:
“Tabii partideki görevlileri (partinin üst yönetimi) gerektiğinde istifasını istemeden de görevden alabilir. Belediyelerdeki durum tabii ki farklı. Onun iki yöntemi vardır: Partiden ihraç veya görevi ihmal veya kötüye kullanmaktan dolayı yapılabilir.
Tabii ki biz bu yolları denemek istemiyoruz.”
MUHALEFETTEN OLSAYDI
Evet, parti yöneticilerini parti yetkili kurulları görevden alabilir.
Tabii ki belediyelerdeki durum farklı. Çünkü belediye başkanı parti tarafından aday gösterilse de halk tarafından seçilmiştir...
Halk seçtiği içindir ki, partisi belediye başkanını görevden alamaz.
Evet, belediye başkanı partisinden ihraç edilebilir ama başkanlık görevi devam eder.
İktidar, kazandığı bir belediyeyi ihraç ettiği bir başkana bırakmak istemiyor.
“Görevi ihmal veya kötüye kullanma” gibi suçlardan kanuni işlem de yaptırmıyor...
Görevinden istifa ettiriyor.
Bu insanlar “görevi ihmal veya kötüye kullanma”, hatta FETÖ şüphesi altında kalmıyor mu? Benzer durumlarda muhalif belediye başkanları için hemen kanuni işlem yapılmaz mıydı?
İktidar partisi, teşkilatını elden geçirirken toplumda “kurallara ve kurumlara”güveni sarsmaktan sakınmalıydı.
TEK DERECELİ İLK SEÇİM
Yıl 1930; Tek Parti, Tek Adam dönemi... Muhalefetsizliğin sakıncalarını gören Gazi, liberal Serbest Fırka’ya izin vermişti. 5 Ekim’de belediye seçimleri yapıldı.
Devlet Tek Parti’yi kazandırdı. Fakat Samsun’da bütün baskılara rağmen Serbest Fırka’dan Boşnakzade Ahmet Bey belediye başkanı seçildi.
1930 belediye seçimleri bütün tarihimizde ilk, tek dereceli seçimlerdi.
Samsun’a gelen Gazi, Ahmet Bey’in istifasını ister. Ahmet Bey’in cevabı:
“Paşam bendeniz Serbest Fırka’yı tanımıyorum. Bu seçim halkın şahsıma karşı güveni şeklinde tecelli etmiştir.... Eğer bendenizin bu işte kalması arzu buyurulmuyorsa, hükümetin elinde kuvvet vardır, Danıştay vardır, seçimleri fesheder. Bendeniz de o zaman halka karşı mahcup vaziyette kalmam.”
Atatürk bu sözlerden etkilendi, sakin bir şekilde “Düşündüğünüz doğru, arzu ettiğiniz gibi olsun” diye cevap verdi, öyle oldu.
KURALLAR VE KURUMLAR
Bütün milletlerin demokrasi tarihi, aynı zamanda tecrübelerle siyasi ve hukuki evrim tarihidir.
Demokratik evrimi izlemek ve geliştirmek, Türkiye’nin yönetilebilir toplum olması ve kurumların güvenilirliği açısından son derece hayatidir.
Demokrasi tecrübemiz Tanzimat devrinde mahalli idare seçimleriyle başlamıştı. Belediyelerimiz demokrasinin gelişmesinde çok olumlu roller oynadı.
Demokraside merkezi idarenin seçimle gelip seçimle gitmesi de mahalli idarenin seçimle gelip gitmesi de en önemli prensiplerden biridir.
Bu alanda siyasi irade, “aşağıdan yukarıya” yapılanmalıdır.
İktidar partisinde “metal yorgunluğu, bu hırsızı nereden buldunuz dedirtmeyin, parti şerefi” gibi kavramlarla açıklanan sorunların bulunduğu bellidir. Bunun için parti teşkilatı elden geçirilecekse toplumun bütün kesimlerinde “kurallar ve kurumlar” konusunda duyulması gereken güveni zayıflatmamaya, aksine güçlendirmeye dikkat etmek gerekir.
07 Ekim 2017
Hürriyet
Taha AKYOL