YUSUFÇUK VE UÇUŞ MUCİZESİ...
Uçmadan bahsedildiğinde aklımıza çoğu zaman kuşlar gelir. Oysa yeryüzünde uçan canlılar sadece kuşlar değildir. Birçok böcek türü kuşlarınkinden de üstün uçuş becerilerine sahiptir. Kral kelebeği Kuzey Amerika'dan Orta Amerika'nın içlerine kadar uçabilir. Sinekler ve yusufçuklar ise havada asılı durabilirler.
Yusufçuklar kanatlarını kendi üzerlerine katlayamayan bir böcek türüdür. Ayrıca uçma kaslarının kanatları hareket ettirme şekli diğer böceklerinkinden farklıdır. Sırf bu özellikleri nedeniyle evrimciler yusufçukların "ilkel böcekler" olduğunu iddia ederler. Oysa "ilkel böcek" denen yusufçukların uçuş sistemi bir tasarım harikasıdır. Dünyanın önde gelen helikopter üreticisi Skorsky son modelinin tasarımını yusufçuğu örnek alarak gerçekleştirmiştir.
Yusufçuğun vücudu metalle kaplanmış izlenimi veren halkalı bir yapıya sahiptir. Buz mavisinden bordoya kadar çeşitli renklerdeki gövdenin üzerinde çaprazlama yerleşmiş iki çift kanat bulunur. Bu yapı sayesinde yusufçuk çok iyi bir manevra yeteneğine sahiptir. Uçuşu hangi hızda ve hangi yönde olursa olsun aniden durup ters yönde uçmaya başlayabilir. Veya havada sabit durup avına saldırmak için uygun bir pozisyon bekleyebilir. Bu durumda iken olduğu yerde kıvrak bir dönüş yaparak avına yönelebilir. Çok kısa bir zamanda böcekler için şaşırtıcı sayılabilecek bir hıza; saatte 40 km'ye ulaşır (Olimpiyatlarda 100 m. koşan atletlerin hızı saatte 39 km kadardır).
Bu hızla avına çarpar. Çarpmanın şoku çok şiddetlidir. Ama yusufçuğun zırhı hem çok sağlam hem de çok esnektir. Zırhın esnek yapısı çarpmadan doğan enerjiyi emerek böceği rahatlatır. Ama aynı şeyi avı için söylemek mümkün değildir. Yusufçuğun avı çarpmanın yarattığı şok ile ya tamamen sersemler ya da ölür.
Çarpışma sonrasında ise yusufçuğun en etkili silahları olan arka bacakları devreye girer. Uçuş sırasında arkaya doğru kıvrık olan bacaklar hızla öne açılarak sersemlemiş olan avı havada yakalar. Artık sıra çelikten farksız olan alt çeneye gelmiştir. Av kısa sürede parçalanarak yenir .
Çok yüksek hızlarda uçarken ani manevralar yapabilen yusufçuğun görme yeteneği de kusursuzdur. Yusufçuk gözüdünyanın en iyi böcek gözü olarak kabul edilir. Her birinde 30.000 kadar ayrı mercek bulunan bir çift göze sahiptir. İki yarım küreye benzeyen ve başının yarısı kadar yer kaplayan gözler böceğe çok geniş bir görüş sahası sağlar. Yusufçuk gözleri sayesinde neredeyse arkasında olup bitenleri bile gözleyebilir.
Görüldüğü gibi yusufçuk her biri tek tek mükemmel yapıya sahip bir sistemler bütünüdür. Bu sistemlerin herhangi birindeki küçük bir eksiklik diğer sistemlerin işe yaramamasına yol açacaktır. Fakat Allah-u Teala bu sistemi kusursuzca yaratmıştır.
Yusufçuğun Kanatları
En eski yusufçuk fosilleri ile bugün yaşayan örnekleri arasında hiçbir fark bulunamamıştır. Bu en eski fosillerden önce yaşamış hiçbir "yarım yusufçuk" "kanatları yeni yeni beliren yusufçuk" kalıntısı yoktur.
Bu canlılar da diğer türler gibi bir anda ortaya çıkmış ve bugüne kadar değişmeden gelmişlerdir. Yani Allah tarafından yaratılmış ve hiçbir "evrim" geçirmemişlerdir.
Böceklerin iskeletleri kitin adlı bir dizi eklemli sert tabakadan meydana gelmektedir. Bu tabakalar dış iskelet yapısını oluşturacak kadar sağlam nitelikte yaratılmıştır. Aynı zamanda uçma kaslarının etkisiyle esneyebilme özelliğine de sahiptir. Kanatlar ise hem öne-arkaya hem de yukarı-aşağı hareket edebilir. Kanatların bu hareketi kendilerini gövdeye bağlayan karmaşık bir eklem yapısı sayesinde gerçekleşir. Yusufçuğun sırtında biri önde diğeri arkada olmak üzere iki çift kanat vardır. Kanatlar karşıt zamanlı olarak çalışır. Yani öndeki iki kanat yükselirken arkadaki iki kanat alçalır. Kanatların hareketi iki karşıt kas grubunun hareketi ile sağlanır. Kasların bir ucu gövdenin içinde kaldıraç şeklindeki uzantılara bağlıdır. Bir kas grubu kasılarak bir çift kanadın yükselmesini sağlarken öteki kas grubu da aynı oranda esneyerek ikinci çiftin alçalmasını sağlar. Helikopterler de aynı yöntemle alçalıp yükselir. Bu nedenle yusufçukların diğer bir adı da helikopter böceğidir.
Odonata takımına ait kanatlarını dinlenmeleri sırasında yanlara açık olarak yatay tutmalarıyla kızböceklerinden ayrılan bir alttakımdır. Büyük birleşik gözleri güçlü saydam kanatları ve uzunca vücutlarıyla ile tanınırlar. Vücutları kuvvetli yapıda ve hiçbirzaman düz değildir. Hareketleri daha hızlı ve devamlıdır. Bağırsak solunumu yaparlar. Göller ve durgun sularda sıkça bulunurlar.
Yusufçuklar genelde sivrisinekler tatarcıkları ve arılar kelebekler gibi diğer küçük böcekler ile beslenirler. Çoğu zaman göllerinakarsuların ve su birikintilerinin olduğu bölgelerde görülürler çünkü "nemf" diye adlandırılan larvaları suda doğarlar. İnsanları normal şartlarda ısırmaz ya da sokmazlar fakat karınlarndan tutulduğu takdirde kurtulmak için ısırmayı denerler. Sivrisinekler gibi bazı zararlı canlıları yiyerek popülasyonlarını dengede tutmaları bakımından oldukça önemlidirler. Bu nedenle Kuzey Amerika'da birçok yerde yusufçuklar "sivrisinek avcıları" olarak adlandırılırlar.
Bir yusufçuk böceğinin yumurtadan ölümüne yaşam süresi 6 ay ile 7 yıl arasında değişebilir. Dişi yusufçuklar yumurtalarını su kenarlarına ya da su içindeli bitkilerin üzerlerine yumurtlarlar ya da uçarken suya serpiştirir. Yumurtadan çıkan ve "nemf" adı verilen yavru yusufçuklar yaşamlarının büyük bir bölümünü su altında geçirirler ve solungaç bezneri organları ile soluk alırlar. Genelde omurgasız hayvanları ve zaman zaman da iribaşlar ile balık yavrularını yakalayarak beslenirler. Çok hızlı hareket yeteneğine sahiptirler. Avlarını yakalayabilmek için diğer canlılarda rastlanmayan organlara sahiptirler. [1]
Yusufçuklar suda gelişimlerini bir yıl içinde tamamlar ve sudan çıkarak uygun bir yere tırmanırlar. Derilerinin sırtları boyunca yarılmasını beklerler ve bu işlemden sonra yarılan derinin içinden yetişkin yusufçuk çıkar. İlk anlarda küçük olan kanatları ve gövdeleri kısa sürede gelişir ve olması gereken boyutlarına ulaşır. Fakat renklerinin olması gereken parlaklık düzeyine ulaşması için saatler ya da günler geçmesi gerekebilir. Yetişkin yusufçuklar sadece uçarak avlanırlar havadayken birçok uçan zararlıyı yerler. Yarım saat içinde kendi ağırlıklarına eşit oranda besin tüketebilmeleri mümkündür.
Yusufçuklar genelde güneşli havalarda uçmayı tercih ederler. Görme duyuları çok gelişmişdir. Birbirlerine birleşmiş olan petekgözleri yaklaşık 1000 ayrı "göz"den oluşur. Kanatları gövdelerinin üst kısımlarında bulunur ve genelde saydam iki çift kanatları olur. Bilinen 500 dolayında alt türü bulunur ve en çok tropik iklimde yaşarlar. Kimilerinin uçuş hızı saate 95 kilometreyi bulabilir.Ayrıca Yusufçuk böceklerinin dişileri çiftleştikten sonra erkek yusufçuk böeğinin kafası ile beslenir.Bu yüzden tüm erkek yusufçuk böcekleri sadece 1 defa çiftleşebilirler.Yusufçuk böceklerine Türkçede kız böceği helikopter böceği de denildiği gibi gövdeleri ince olan türlere iğnecik de denir.
Bazı türler
Yusufçukların kuzey yarımkürede bulunabilen en yaygın kimi türleri şunlardır;
- Anax imperator
- Orthetrum coerulescens
- Orthetrum cancellatum
- Libellula lydia
- Aeshna mixta
- Aeshna caerulea
- Aeshna cyanea
- Aeshna isosceles
- Aeshna juncea
- Sympetrum fonscolombii
- Sympetrum striolatum
- Sympetrum vulgatum
- Sympetrum flaveolum
- Libellula depressa
- Libellula quadrimaculata
- Libellula fulva
- Anax junius
- Cordulia aenea
- Aeshna multicolor
- Orthemis ferruginea
- Libellula luctuosa
- Erythemis vesiculosa
- Anax longipes
- Celithemis fasciata