Neden kilo alıyoruz?
Çocuk ve yetişkinlerde hareketsiz bir yaşam tarzı yaygınlaşıyor.
Şişmanlık fizyolojik, psikolojik, hormonal, organik, sistemik, estetik ve sosyal etkileriyle yaşam kalitemizi ve süresini olumsuz etkileyen bir hastalık olarak kabul ediliyor.
Şişmanlık (Obezite = Latince yemekten dolayı) genetik, çevresel, biyolojik, sosyokültürel ve davranışsal faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan, vücuttaki yağ miktarının %20 veya daha fazla artması ile tanımlanan önemli bir sağlık sorunudur.
Dünya Sağlık Örgütü Obeziteyi Tüm Ülkeler İçin “Global Epidemi” Olarak İlan Etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü 194 ülke arasında yaptığı yeni bir araştırmaya göre Türk halkının yüzde 57'sinin aşırı şişman ve obez olduğu ortaya konuyor. Ayrıca araştırma, Ülkelerarası sıralamada 54'üncü olduğumuzu açıklıyor.
Şişmanlık enerji alımı ile harcaması arasındaki dengenin bozulması ile sonuçlanan veya her ikisinin neden olduğu uzun süreli dengesizlik ile kişinin genleri ve çevresi arasındaki çok yönlü etkileşimlerin sonucunda oluşuyor. Hareketsiz bir yaşam tarzı ve aşırı yiyecek alımını destekleyen sosyo- kültürel düzeyde gelişiyor.
Bir yandan çılgın tüketim çarkında beslenme alışkanlıklarımız değişiyor. Ev dışında beslenme artıyor, porsiyonlar büyüyor, şekerle tatlandırılmış içeceklerin tüketimi artıyor, yağlı atıştırmalıklar hayatımıza giriyor. Çocuk ve gençlerin ayaküstü beslenme tarzını benimsemesi, şekerli içecekleri aşırı tüketmesi, okul kantinlerinde yağlı şekerli atıştırmalıkların satılması, televizyon ve yazılı basında reklâmlardan etkilenmeleriyle şişmanlıyor. Çocuk ve yetişkinlerde hareketsiz bir yaşam tarzı yaygınlaşıyor. Kırsaldan kentliliğe zorlanan kesimlerin kent yaşamına uyumlarının getirdiği yeni yaşam tarzları ve sosyo-ekonomik eşitsizliklerin sonucunda dengesiz ve yetersiz beslenme şişmanlığa zemin hazırlıyor.