Mimoza çiçeği gündüzleri açar, gece kapanır. Bu ritim hiç şaşmaz. Günün birinde bir bilim insanı mimoza çiçeğini alıp gün boyu karanlıkta tutuyor, sonra görülüyor ki karanlıkta olsa da mimoza çiçeği gündüze eş değer saatlerde açıyor, gece saatlerinde kapanıyor. Bu hikâye, mimoza çiçeğinin bir biyolojik saati olduğu şeklinde yorumlanıyor. Bu gözlemden uzun yıllar sonra bu ritimden bilim insanına bir Nobel geleceğini kim bilebilirdi ki?
BİYOLOJİK SAAT
Biyolojik saat, metabolizmanın belirli zaman aralıklarında ritmik çalışma mekanizması. Buna “circadian ritim” deniyor. Latince “circa” etrafında dönen, “diem” günlük anlamında. Günlük, düzenli aralıklarla tekrar eden fizyolojik aktivitelere “sirkadiyen ritim” adı veriliyor. Bir günden daha kısa süreli zaman dilimlerinde tekrarlayan metabolik aktivitelere “ultradiyan ritim” deniyor. Kalbin aksamadan dakikada 60-80 kez atması buna bir örnek. Bir günden daha uzun sürelerle tekrarlanan aktivitelere ise “infradiyan ritim” adı veriliyor. Aylık mensturasyon (âdet) ritmi en güzel örnek.
BİYOLOJİK SAATİ BOZAN ETKENLER
Sirkadiyen ritmi ve biyolojik saati bozan etkenler şunlar:
- Kıtalararası uzun uçak yolculukları ve jet-lag.
- Gece yatarken yeterli karanlık ortamın sağlanamaması.
- Geceye kayan çalışma düzeni.
- Hastalık durumu (komadan çıkma, ağır depresyon, beyin hasarları vb.).
- Sinir sistemini etkileyen ilaçların kullanımı.
- Aşırı alkol, sigara tüketimi.
VÜCUDUMUZDA NELER OLUYOR?
Vücuttaki biyolojik ritmi araştıran ve inceleyen bilimin adı kronobiyoloji. Kronobiyolojik araştırmalarda görülüyor ki, vücutta gün boyunca aksamayan bir biyolojik saat var ve bu saatin işleyişi çok ilginç.