Ali bin Yaktin, İmam Musa bin Cafer (a.s)’ın ashabından ve Harun Reşid’in güçlü vezirlerindendi. Bir gün İbrahim Cemmal, görüşmek için onun huzuruna çıkmak istedi, fakat Ali bin Yaktin izin vermedi. Ali bin Yaktin o yıl, Allah’ın evini ziyaret etmek için Mekke’ye doğru hareket etti. Medine’de İmam Musa bin Cafer (a.s)’ın huzuruna çıkmak istedi. Ama İmam (a.s) ilk günü görüşmek için ona izin vermedi. İkinci günü İmam (a.s)’ın huzuruna müşerref olarak şöyle dedi: “Efendim! Benim suçum nedir ki görüşmemiz için izin vermiyorsun?”İmam (a.s) şöyle buyurdular:
“Sana görüşmemiz için izin vermememin sebebi, sen kardeşin İbrahim Cemmal’a, o deveci, sen ise vezir olduğundan dolayı görüşme izni vermedin. Sen İbrahim’i kendinden razı etmedikçe, Allah Teala senin haccını kabul etmez.”
Ali bin Yaktin İmam (a.s)’ın bu sözüne karşılık şöyle dedi:
“Efendim! İbrahim’le nasıl görüşeyim, oysaki o Kufe’dedir, ben ise Medine’de?”
İmam (a.s) şöyle buyurdular:
“Gece olduğunda kölelerin ve çevrendekilerden hiçbir kimse farkına varmadan tek başına Baki’ kabristanlığına git. Orada yularlı ve binmeğe hazır bir deve göreceksin; ona bin, o seni Kufe’ye ulaştırır.”
Ali bin Yaktin, İmam (a.s)’ın bu sözü üzerine Baki’ kabristanlığına giderek o deveye bindi. Çok geçmeksizin Kufe’de İbrahim’in evinin önünde deveden aşağı indi. Evin kapısını çalarak; “Ben Ali bin Yaktin’im” dedi.
İbrahim evin içerisinden; “Harun’un veziri Ali bin Yaktin mi? Onun burada ne işi vardır?” diye sordu.
Ali bin Yaktin; “Önemli bir müşkülüm (sorunum) vardır” dedi.
İbrahim kapıyı açmak istemiyordu, ama ona Allah için deyince kapıyı açtı. Kapıyı açar açmaz içeri girdi ve yalvararak şöyle dedi:
“İbrahim! Mevlam İmam Musa bin Cafer (a.s), sen beni affetmedikçe beni huzuruna kabul etmiyor.”
İbrahim onu böyle perişan görünce; “Allah seni affetsin” dedi.
Vezir (Ali bin İbrahim) buna razı olmadı; bundan dolayı yüzünü yere koyarak İbrahim’e; “Allah aşkına ayağını yüzüme koy” dedi. Ama İbrahim böyle bir işi yapmaya hazır olmadı. İkinci kez yine ona; “Allah aşkına bunu yap” dedi. Bu defa o kabul ederek ayağını onun yüzüne koydu. İbrahim ayağını Ali bin Yaktin’in yüzüne koyduğunda o şöyle diyordu: “Allah’ım! Şahit ol.”
Ali bin Yaktin daha sonra evden dışarı çıkıp deveye bindi. Aynı gece deveyi, Medine’de İmam (a.s)’ın evinin kapısında yatırarak içeri girmek için o Hazretten izin istedi. İmam (a.s) bu defa izin vererek onu huzuruna kabul etti.