Atmosfer yerküreyi çevreleyen bir gaz tabakasıdır. Yaklaşık %78 'i azot ve %21'i oksijen, %1' i argon, su buharı ve diğer bazı gazların karışımından meydana gelir. Yunanca buhar (atnos) ve küre (sphaira) sözcüklerinin bileşmesiyle oluşmuştur.Atmosfer kalınlığı dünyanın her yerinde aynı değildir. Örneğin ekvator bölgesinde atmosfer daha kalındır.Atmosfer basıncı yüksekliğe göre değişmektedir ve yükseklik arttıkça atmosfer basıncı azalmaktadır. Bu azalma her yer de matematiksel olarak aynı oranda azalmaz. Örneğin soğuk bölgelerde hava daha yoğun olduğundan bu azalma daha yüksek oranda olmaktadır. Ancak genel olarak yeryüzü dolaylarında atmosfer basıncı her 30 metrede yükseklikte 3,5 milibar azalır.Deniz seviyesindeki standart atmosfer basıncı 1013,25 milibardır (hPa) (1 atm-760 MmHg- 29,92 InHg- 14,70 psi) . Dünya üzerinde deniz seviyesinde bu basınç değeri çok büyük değişlik göstermez. Şimdiye kadar ölçülen en büyük değer Sibirya'da 1084 milibar, en küçük değer ise Güney Pasifik'teki bir tayfunda 877 milibardır.Deniz seviyesinde bütün atmosferin yükü üzerimizdedir. Ancak ne var ki iç basıncımız dış atmosfer basıncını dengelediği için hiç bir zarar görmeyiz. Aksine atmosfer basıncı olmasaydı biz iç basıncımızdan dolayı kelimenin tam anlamıyla patlardık.Bu olayı dağcılar çok yüksek tepelere, örneğin Himalayalar’ a (8 000 metre) tırmandıkları zaman daha iyi hissederler. Belli bir mesafe yükseklikten sonra burun kılcallarında patlamalar meydana gelir ve burun kanaması yaşanır. Bu tamamen atmosfer basıncının düşmesinden dolayıdır. Bu nedenle dağcılar alışık olmadıkları yüksekliklere tırmanırken birden bire çıkmazlar kendilerini dinlendirerek, alıştırarak kademeli olarak ve yavaş çıkaralar.Astronotlar kendilerinin yapay atmosferi olan ve basınç ortamı oluşturan uzay elbiselerini çıkacak olsalar adeta patlarlardı.Bunun için astronotlar, sürekli olarak, bir nevi yapay bir atmosferin oluşturulduğu uzay gemisi, kabin veya uzay elbisesi içinde yaşayabilirler.Canlılar ancak atmosfer içinde yaşayabilir, çünkü atmosfer onları dış tehlikelerden (göktaşlarından, ultraviyole ve kozmik ışınlardan) korur, onlara hem ısı, hem de yaşamaları için mutlaka gerekli olan oksijen ve azot gibi gazları sağlar.Sıcaklık da aynı basınç gibi değişir. Uzayda her ne kadar güneş gibi yıldızlar olsa da soğuk bir yerdir ve ortalama sıcaklığı -271 °C ‘dir. Bu durum güneş ışınlarının çarptığı bir yüzey alanının olmamasından kaynaklanır. Atmosferde Yükseklere çıkıldıkça sıcaklık önce azalır, sonra yavaş yavaş artarak çok yükseklerde birkaç yüz dereceye ulaşır.Atmosfer bilim insanları tarafından özelliklerine göre tabakalara ayrılmıştır.
Bu tabakalar troposfer, stratosfer, mezosfer, termosfer, Ekzosfer, İyonosfer ve Magnetosfer dir.
Troposfer atmosferin en alt katmanıdır ve yükskliği 20km uzanır. Troposfer yerden yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır bu nedenle alt kısmı daha sıcaktır ve yerden yükseldikçe sıcaklık 100 metrede 0.65 °C azalır ve tabakanın sonunda -56.5 °C'ye kadar düşer. Yolcu uçakları yerden 10km yüksekte seyderderler. Dolayısıyla yolcu uçakları bu tabakının içinde uçarlar.
Stratosfer sıcaklık değişimi olmayan bu yer 11–25 km yüksekliğindendir. Stratosferin sıcaklığı -55 °C ile -3 °C derece arasında değişir. Süpersonic uçakların uçus yaptıkları katmandır.
Mezosfer 80-85 km uzanır. Bu katman adeta koruyucu bir kalkandır. Burada küçük boyutlu gök taşları sürtünmenin etkisiyle ufalanarak kaybolurlar. Bu katman güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınların süzüldüğü ozonosfer ve kemosfer tabaklarını barındırır.Termosfer , Mezosferden sonra 640 km yüksekliği olan bir katmandır. Bu katmanda güneş ışınları yoğun olarak hissedilir. Sıcaklığı güneş ışınlarının geliş açısında bağlı olarak 200 ile 1600 °C arasındadır. Bu katmanda gazlar iyon halinde bulunur ve iyonlar arasında elektron alışverişi oldukça fazladır. Bu nedenle haberleşme sinyalleri ve radyo dalgaları çok iyi iletilir.
Ekzosfer atmosferin en üst katmanıdır. Yapay uydular bu katmanda bulunurlar. Az miktarda hidrojen ve helyum gazları bulunur ve yerçekimi çok düşüktür ve gazlar çok seyrektir. Bu nedenle sıradan termometrelerle sıcaklık ölçümü doğru değeri göstermez. Üst sınırının yerden yaklaşık 10.000 km yükseklikte olduğu kabul edilir. Bu katmandan sonra artık bir sınır olmadığı için boşluğa geçiş başlar.
İyonosfer atmosferin elektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyon' ların ve serbest elektronların bulunduğu 70 km ile 500 km lik bir alandır. Bu katmanda gazlar iyon halinde bulunduğundan radyo dalgalarını çok iyi iletme özelliği vardır Sıcaklık yüksektir, ancak gazlar çok seyrek olduğu için sıradan bir termometreyle ölçülen sıcaklık düşüktür.
Magnetosfer bu katmana mıknatısküre ya da çekimküre de denilmektedir. Burada yoğun bir radyasyon alanı bulunmaktadır ve bu radyasyon alanına Van Allen Alanı adı verilmektedir.