Cumhuriyetin Kuruluşu
Bilindiği gibi 1. Dünya Savaşında Türkiye Cumhuriyeti’nin aziz milleti kıyamete kadar anlatılacak bir destan yazdılar. Özellikle Çanakkale cephesini kimse unutamaz. Uğrunda milyonlarca insanın şehit olduğu bu vatan kolay kurulmadı. Milyonlarca şehit verilmesine rağmen düşmana boyun eğmeyen bu aziz milletin mucizevi ***reti sonucunda 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye cumhuriyeti kuruldu. Dolayısıyla her yıl 29 Ekim günü Cumhuriyet Bayramı olarak milletçe kutlanmakta. Bütün ülke işini gücünü bırakıp bu aziz günü kutlamakta.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu
Cumhuriyet bir demokrasi biçimidir. Cumhuriyet yönetiminde halk, egemenliği elinde tutar, bu egemenliğini belli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullanır. Cumhuriyet yönetiminde devlet başkanının (cumhurbaşkanı) görevi de geçicidir; cumhurbaşkanı da seçimle göreve gelir; başkan bunu bilir; göreve ve cumhurbaşkanlığı makamına öyle çıkar. O makama layık olduğu sürece orada kalır.
Osmanlı Devleti, monarşi ve teokrasi ilkelerine dayanıyordu. Birinci Dünya Savaşı sonunda milletimiz tutsak, ülkemiz işgal edilmek istendi. Türk milleti Atatürk’ün önderliğinde çetin bir Kurtuluş Savaşı verdi. 23 Nisan 1920’ye kadar geçen süre içinde sultanlar ve padişahlar egemenliği ellerinde tuttular, diledikleri gibi davranıyor, istediklerini yapıyorlardı; yaptıklarının hesabı sorulmaz, eleştirilmezdi.
23 Nisan 1920’de Ankara’da İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandı; Milli Meclis egemenliği kayıtsız koşulsuz millet adını kullanmaya başladı; ülkenin bütün işlerini millet adına yürüttü, yurdumuzu düşmandan temizledi, saltanatı kaldırdı. 29 Ekim 1923’te cumhuriyet benimsendi ve duyuruldu. Böylece Anadolu’da kurulan Türk Devleti’nin biçimi cumhuriyet, adı da Türkiye Cumhuriyeti oldu. Bundan sonradır ki Türk insanı çağdaş düzeye yükseldi, kalkınmaya başladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin benimsediği ve duyurulduğu 29 Ekim günü Cumhuriyet Bayramı olarak kutlanmaktadır, sonsuza kadar da kutlanacaktır. Cumhuriyet akılcı, bilimci, deneyci dünya görüşünü benimsemektedir; geri kalmışlıktan, yarı sömürgelikten kurtulmaktır. Cumhuriyet, tarihin bilincine varmaktır. Cumhuriyet, insanımızın yaşatıcı gücüne kavuşturulmasıdır; cumhuriyet aydınlanmadır. Türk milletinin sonsuza kadar varlığını sürdürmesi, cumhuriyetimizin, bağımsızlığımızın yaşatılmasına, güçlenip rahata eriştirilmesine bağlıdır.