Çekingenlik hemen hemen tüm çocuklarda var olan bir durumdur. Fakat, bazı çocuklarda bu durum daha fazla görülmektedir. Yeni bir ortama girdiklerinde annelerinden ayrılmak istemeyen ve kaygılanan çocuklardır. İnsanların yanında anne ve babalarının dibinden ayrılmaz ve onlara sokulurlar.
Bu kavram, bazen içe kapanık çocuklar ile karıştırılmaktadır. İçine kapanık ile çekingen çocukların farkını bir örnek üzerinden açıklayalım; içine kapanık olan çocuk kendi istemediği için oyuna katılmaz, kendi tercih ettiği aktiviteyi yapar. Fakat, çekingen çocuk, oyuna katılmak istese de cesaret edemediği için, çekindiği için oyuna katılamaz bu yüzden mecburen kendi kendine aktivite bulur. Çekingen çocuklar yeni ortamlara girmekten çekinir, temkinli yaklaşır.
Bu çocuklar, kontrollü, nazik ve kaygı ile kolay baş edemeyen çocuklardır. Diğer çocuklara göre sosyallikleri çok azdır. Çekingenliğin en önemli nedenlerinden birisi de; genetiktir. Araştırmalara göre, bebeklikte çekingen olan çocukların, yetişkinliklerinde de çekingen oldukları bulunmuştur.
Çekingen olan ve olmayan çocuklar doğdukları andan itibaren fiziksel olarak farklılık göstermeye başlamaktadırlar. Çekingen olan çocuklar, alerjiye daha fazla yatkındırlar, sindirim sorunları bulunmaktadır, kronik kabızlık yaşarlar ve kalp atışları hızlı olmaktadır. Bu bebeklerin motor aktiviteleri yüksektir, dil çıkarma, ellerini ve kollarını sallama, ağlama gibi hareketleri çok fazla olmaktadır.
Çekingenliği, insanlardan ve yeni durumlardan kaçma eğilimi şeklinde tanımlarsak; çekingen olan çocuklar tanıdık olmayan insanlara, yeni durumlara, yeni ortamlara karşı kaygı tepkisi gösterirler. Bu durumlara karşı aşırı hassas ve duyarlıdırlar. Bu çocuklar, çok kırılgandır. Kendileri kırılgan ve hassas olduğu için başkalarını da kırmaktan korkarlar.
Çekingenliğin oluşumunda genetiğin yanı sıra aile tutumları da çok önemli rol oynar.Yani bu özellik genetik olarak çocukta bulunsa da, çevresel yaşantılarımız, aile tutumları mutlaka bu özelliği şekillendirmekte büyük rol oynar. Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde, çocuğun davranışlarını aile tarafından olumsuz değerlendirilmesi bu özelliğin ortaya çıkmasında etkilidir.
Aile çocuğu bastırmışsa, çocuğun fikirlerini önemsememiş ise, bu gibi tutumlar çocukta çekinik karakterin oluşması üzerinde etkili olacaktır.
Peki, bu durumda çekingen çocukların aileleri ne yapmalıdır?
Aile, çocuğun yeni ortamlardaki, yeni durumlardaki duyarlılığına karşı hassas davranmalıdır. Çocuğu zorlamamalı fakat ona yol göstermeli, destek olmalıdır. Çocuklarına yeni durumlarla nasıl başa çıkabileceğini öğretmelidir.Yeni bir ortama gidiliyorsa, çocuğu o ortama karşı hazırlamalı, ortam hakkında ve kişiler hakkında bilgi verilmelidir.
Çocuğa karşı, aşırı korumacı tutum sergilememeli gereğinden fazla da yardım etmemeliyiz. Çocukların fikri önemsenmeli, onları ebeveyn olarak dinlemeli ve dinlediğimizi hissettirmeliyiz. Eğer bu şekilde davranırsak, çekingen çocuklara destek olmuş ve bir iylik yapmış oluruz.