Rüya görmeyen bir kimsenin varlığını düşünemeyiz. Fakat “rüya”nın ne olduğunu tam anlamıyla bilenlerin sayısı muhakkak ki pek fazla değildir. Kısa ve özlü bir tanımlamayla rüya beden uyku halindeyken hayatiyetini sürdürmesidir. Rüyalarhayatımızın uykuda olmadığımız uyanık zamanlarıyla bu bölümlerdeki olaylar ve durumlarla benzerlikler taşır. Gene de belirgin farklar vardır. Bir rüya vazıh (açık seçik) ve canlıya da belirsiz veya çok eski zamanlardan kalmaçizgileri silinmişrenkleri siyah-beyaz tonları uçuklaşmış fotoğraflar gibi olabilir. Bazıları akla yakın bir kısmı saçmadır. İçlerinde güzel olanlar da vardır korkunç ve ürkütücü olanlar da. Rüya daha ziyade görüntüler niteliğindedir. Fakat bu arada sesler de işitebiliriz. Bazı rüyalarımızda durum ve olaylarla ilgili olarak düşüncelerimizin duygularımızın bilincindeyizdir. Çoğunlukla uyanır uyanmaz görmüş olduğumuz rüyayı unuturuz. Bazen de bir rüyanın izlenimi etkisi bütün gün boyu sürer. Hatta daha fazla da uzayabilir. Rüyaların çoğu bir kez görülür. Buna karşılıkısrarla tekrar tekrar görülen rüyalar vardır.
Acaba niçin rüya görürüz?Uykudayken dış dünyadanuyanık halimizde bizi çevreleyen alemden bir bakıma kopmuşuzdur. Aslında Şekspir’in ünlü kahramanı ölümsüz Hamlet’in söylediği gibi “rüyasız bir uykunun çok daha iyi olacağı” muhakkaktır. Ancak bazı zamanlar zihnimiz bedenimizle birlikte uykuya dalmaz. Bizi tedirgin eden düşüncelerimiz olabilir. Uyku halinde de tedirgin edici uyarılarını sürdüren bu düşünceler rüyaların kaynağıdırlar. Bazı hallerde uyarılar dıştandır. Bir çalar saatin çalmasına ilişkin olarak gördüğümüz rüya gibi. Fakat uyarıların çoğu iç kökenlidir. Eğer karnımız açsa rüyamızda çeşitli yiyecekler şölen sofraları görürüz.Uykuyu etkileyen uyarısadece bedenimize ilişkin ihtiyaç ve gereksinmelerin sonucu değildir. Daha önemlileri zihnimizdeki kaynaklanır.
Sözgelimi beş yaşında bir çocuğunuzun süreden beri anne ve babasından bir takım gemici elbisesi almalarını istediğini düşünelim. Onlar da bunu almamış olsunlar. Çocuk rüyasında kendini gemici elbisesiyle açık denizlerde korsanlarla savaşırken görebilir. Bu tür rüyaların görülmesi tutku halindeki ve gerçekleşmeyen yerine getirilmeyen isteklerinin sonucudur. Kısaca söylemek gerekirsebaşka türlü bir açlık söz konusudur.
Rüyalar olmasa bu tedirgin edici uyarılar belki de-daha doğrusu kuvvetli bir ihtimalle-bizleri uykumuzdan uyandıracaktı. Dolayısıyla rüyalar bir nevi emniyet sübabı görevini yerine getirir. Tedirgin ediciköklütutku niteliğindekigerçekleştirilmemişbu nedenle zararlı olabilecek istekler düşünceler için boşalma yoludur.
En basit bir rüya biledolu saplantı halini almış isteklerin özlemlerin ifadesi olabilir. Hepimizin büyük hayalleri vardır. Bilincinde olmasak da bunları içimizde taşırız. Kimi insan milyoner olmanın kimi yıldız bir futbolcu sıfatıyla spor aleminde parlamanın hayalindedir. Bazıları daçeşitli nedenlerle gerçekleşmeyen duygusal bir kavuşmanın özlemi içindedir. Günlük hayat iş-güç sayısız gaile ve meşguliyet uyanık halimizdeyken bu istekleri düşünceleri hayal ve özlemleri geri iteronlardan ağır basar. Rüyalarımızbu istekdüşüncehayal ve özlemlerin doğrudan doğruya olmasa bile dolaylı veya sapa yollardan ifade edilmesidir.
Her rüya esas bakımından iki bölümdür. (1) Rüyada görülen şeyler (2) rüyanın gizli anlamı.
Rüyadaki görüntüler olaylar durumlar rüyanın asıl mesajını taşırlar amabu mesaj açık değildir. Özellikle Sigmund Freud (Fröyd) ve onu izleyen ruhbilimciler rüyaları çözümlemek rüyaların kapsadığı gizli mesajları açığa çıkarmak için rüyalardaki bazı sembollerden yararlanmışlardır.
Örneğin ana ve babalar rüyalarda kral kraliçe gibi yüksek düzeyde yönetmen egemenliklerini sürdüren kişiler Örneğin ana ve babalar rüyalarda kral kraliçe gibi yüksek düzeyde yönetmen egemenliklerini sürdüren kişiler olarak görülürler. Trenle yapılan bir yolculuk esnasında trenin karanlıksonsuz bir tünele girmesiyoklukölüm korkusunun buna ilişkin saplantı halindeki düşüncenin belirtisidir.