Yıldız çiçeği, Asteraceae familyasından Dahlia cinsinden; gövdesi çalı, kökleri yumru şeklinde olan bir bitkidir.Bitkiye Dahlia ismini veren, 18. yüzyılda yaşayan İsveçli botanikçi, Anders Dahl’dır. Dahlia ülkemizde ‘yıldız çiçeği’ olarak bilinse de ‘dalya’ olarak da tanınmaktadır. Anavatanı Meksika olmakla beraber, bu ülkenin ulusal çiçeği olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda Washington eyaletinin başkenti Seattle’ın de resmi çiçeğidir.
Yıldız Çiçeğinin Özellikleri
Dahlia, geçmişten bu yana çok değerli bulunan, soğanları oldukça talep gören bir bitki olarak bilinmektedir. Yüksek meblağlara satılan dahlia bitkisinin soğanları, yıllar boyunca çiçekseverlerin bahçelerinde oldukça ilgi gördü. Ancak son yıllarda çok yıllık olan bu bitkinin pahalı olması sebebiyle, alternatif bir yöntem olarak, ‘tohumundan ekildiği yıl çiçek veren’ çeşitleri üretildi. Diğer soğanlı çeşidinden farklı olarak ve adını yıldız çiçeği olarak ifade ettiğimiz bu bitki, gelişim açısından daha hızlıdır. Bahar ayında ekilebilen yıldız çiçeği, aynı sezonda hemen çiçeklenebilmektedir.
Rengârenk ve ihtişamlı görüntüleriyle bahçelerde herkesi etkileyen yıldız çiçeği, ne kadar çok güneş görürse o kadar gelişen, sıcak seven bir bitkidir.Yaz ve sonbahar mevsiminde çiçek açan yıldız çiçeğinin katmanlı bir yapısı vardır. Zamanla katmanları azalarak, renginde değişimler olabilmektedir.
Yıldız Çiçeğinin Çeşitleri
Tür bakımından oldukça zengin olan yıldız çiçeği genel anlamda çiçek formu bakımından birbirine benzerlik gösterir. Yıldız çiçeğinin türlerini araştıran kaynakların çoğu bu bitkinin binlerce çeşidi olduğunu söylemektedir. Ayrıca yıldız çiçeğinin hibritleri de türetilmiştir. Değişik çeşitlerdeki yıldız çiçeğinin, çiçek boyutları, şekilleri, renkleri, gövde uzunlukları farklılık göstermektedir. Çiçeklerinin şekil açısından farklılıkları 11 ayrı kategoriye ayrılmıştır. Bitki uzunluğu olarak 30 santimetreden 2 metreye kadar değişen çeşitleri mevcuttur. Özetle, yıldız çiçeğinin hem çeşitleri, hem de o çeşitleri içerisindeki özellikleriyle binlerce farklı türü olduğu söylenebilir.
Çeşitlerinin özellikleri gibi bakımları ve ihtiyaçları da farklılık göstermektedir. Örneğin yapısı küçük olan bazı yıldız çiçekleri tohumdan kolayca yetişmektedirler. Kısa süre içinde hemen çiçeklerini açarlar. Açık havada ise, yumrusu saklanmışsa daha erken sürede de çiçekleri olgunlaşabilir.
Bakımı yönünden sümbül ve laleye benzeyen yıldız çiçeği, zahmetsiz sayılabilecek bir bitkidir.
Yıldız Çiçeğinin Ekimi
Yıldız çiçeğinin ekimi, kış mevsiminden ilkbahar başlangıcında kadar yapılabilir. Eğer karlı ve olumsuz hava koşullarından korunabilen bir alanınız varsa, bitkinizi erkenden fideleyerek sert havalar bittikten sonra, kalıcı yerlerini alarak sağlıklı bir çiçeklenme sağlayabilirler. Çiçeklenme dönemi ise, don olaylarının bittiği dönemden, yeniden başladığı döneme kadar sürebilir.
Yıldız Çiçeğinin Sıcaklık İhtiyacı
Çimlenme sırasındayken, yıldız çiçeği 18 ile 16 dereceye kadar hava sıcaklığına ihtiyaç duymaktadır. Çimlenme tamamlandıktan sonra hava sıcaklığının 12 derece olması yeterlidir. Hava akımını dengeli şekilde alan ve güneş gören konumlar, yıldız çiçeği için idealdir.
Sıcaklık ve güneşin etkisi yıldız çiçeğini olumlu yönde etkilese de bazı durumlarda, tam tersi etki bırakır. Özellikle yaz mevsiminde yüksek sıcaklıkların olduğu dönemlerde, kuraklığın da etkisiyle yapraklar ve çiçeklerinde kuruma meydana gelir. Mevsim koşullarının zorlu olduğu mevsimlerde, bitkinin yumrusu bahar mevsimine kadar toprakta korunabilirse, yıldız çiçeği yeniden verimli şekilde gelişim gösterecektir.
Yıldız Çiçeğinin Işık İhtiyacı
Yaz mevsiminde güneş gören yerlerinde gelişim görülürken, kış mevsiminde güneş görmeyen – toprak altındaki yerlerinde gelişim olmaktadır. Bu yönüyle diğer bitkilerden farklı olan yıldız çiçeğinin; dal, yaprak ve çiçeklerinin sağlıklı büyüyebilmesi için gün içinde en az 10 saat güneş görmeye ihtiyacı vardır.
Yıldız Çiçeğinin Toprak İhtiyacı
Yıldız çiçeği toprak konusunda çok seçici değildir. Mümkünse hava alan, hava akımı olan bir toprakta yetiştirilmelidir. Hava alan toprak, aynı zamanda su tutmayarak süzdüreceği için bitkinin kökleri için daha faydalıdır.
Yıldız çiçeğinin hemen hemen her toprakta sağlıklı gelişimi olabilse de, asitli topraklar tercih edilmelidir. Hali hazırda bulunan toprağınız elverişli değilse, içerisine perlit ekleyerek toprağın akımını artırabilirsiniz. Toprağın asidik yapısı uygun değilse, kestane ve torf karışımı kullanarak, daha ideal bir toprak sağlayabilirsiniz.
Yıldız çiçeği açtığı zaman, sıvı gübre desteği verilirse, toprağın altındaki yumrular da sonraki sene için daha sağlıklı olur. Yıldız çiçeğine gübre olarak yanmış sığır gübresi, kurutulmuş boynuztozu verilmesi tavsiye edilir.
Yıldız Çiçeğinin Su İhtiyacı
Yıldız çiçeğine sulama yaptıktan sonra toprak tamamen kurumadan yeniden sulama yapılmamalıdır. Yıldız çiçeğinin çok sık şekillerde ya da fazla miktarda sulanması doğru değildir. Yıldız çiçeği çok sulama yapılmadan da sağlıklı gelişim gösterebilmesiyle bilinmektedir. Ancak çok yüksek sıcaklıklarda sulama oranını artırabilirsiniz. Sulama yapılacak günlerde bitki dibinden hem sabah ve hem akşam sulanmalıdır. Sonbahar ayı itibariyle sulama sıklığı seyrekleşebilir.
Not: İlk sulamadan sonra, çiçeğinizin filizlendiğini görene kadar sadece toprak kuruduğunda sulayın. Bitkiniz filizlendikten sonra, 15 santimetre olana kadar sulama miktarını artırabilirsiniz. Haftada bir sulamak bu dönem için uygundur.
Yıldız çiçeği ihtiyacından fazla sulandığında köklerinde çürüme olma ihtimali vardır.
Yıldız Çiçeğinin Çoğaltılması
Yıldız çiçeğinin üretimi konusunda en çok tercih edilen yöntem köklenmiş ve sürmüş yumru grubunun ayrılmasıdır. Yıldız çiçeğinin yumruları birbirine ince uzantılarla bağlantılı haldedir. İstenen yumrular bu uzantılardan kesilerek dikkatli bir şekilde alınır. Yumrular alındıktan sonra 2-3 gün bekletilirse, kesilen yerler kabuklanır. Bu işlem yapılırken özellikle çimlenmenin olduğu yumrular tercih edilirse, çoğaltma daha başarılı gerçekleşir. Ayırma mevsimi, ilkbahar ya da sonbaharda olabilir.
Yumrular toprak altında korunduktan sonra, filiz verme zamanında bölünüp ayrı ayrı saksılara dikilebilir.
Eğer bitkinizin çok dallı olmasını isterseniz, budama ilk sürgünler 15 santimetre boyu geçmeden mutlaka yapılmalıdır. Budama yapılırken tepeden kesmeye özen gösterilmelidir. Eğer bitki çok güçlü ve kalın sürgünler verdiyse, biraz daha uzamasını bekleyerek (20 cm civarı kadar) yine tepeden kesebilirsiniz.
Çelikle üretim de mümkündür. Çelikle uyumlu olabilmesi için yumrular, kış mevsiminde 5 ve 8 santimetre kalınlığında torflu ve kumlu toprağa, tepe kısmı karışımın dışında bırakılarak, dikilir. Bu aşamada çiçeğe azar azar sulama yapılmalıdır. İki ya da üç haftadan sonra, genç sürgünler 5 ve 8 santimetre arasında büyüdüğünde ana bitkiden artık ayrılabilir. Tek bir yumrudan 15’den 50’ye kadar çelik alınabilir. Çelikler alındıktan sonra yumrunun dikildiği harcın içerisine dikilmektedir. Bu şekilde 20 ve 25 derece arasında iki hafta kadar köklenmeye bırakılır. Fidelerde yapraklar oluştuktan sonra uçları alınarak bitkilerin dallanması sağlanır.
Yıldız çiçeğinde aşı ile üretim ise kış ortasında serada yapılmaktadır.
Tohumlama yönteminde ise ilkbahar aylarını beklemek gerekir. Tohumlar ekildikten sonra üzeri ince bir harçla kapatılmalıdır. Ekilen tohumlar ortalama 25 derece sıcaklıkta 10 günde çimlenir. Tohumun ekiminden çiçeklenmeye kadar olan sürede ortalama 3 ay kadar beklenmelidir.
Yıldız Çiçeğini Neler Hasta Eder?
Yıldız çiçeğini eğer bahçenizde yetiştiriyorsanız, sümüklü böcekler ve salyangozlara karşı önlem almak gerekir. Yıldız çiçeği yetişirken, yani tazeyken dallarında zararlıları olma ihtimali daha yüksektir. Saksıda yetiştirilen yıldız çiçeğinde ise yaprak biti ve kırmızı örümcek görülme olasılığı fazladır.
Ek Bilgiler
Eğer yıldız çiçeği, minyatür çeşitlerinden değilse, yanına mutlaka değnek desteği dikmelisiniz. Çiçeğiniz büyüdükçe iple bağlamanız gerekebilir. Aksi takdirde bitkiniz devrilebilir ya da dalları kırılabilir.
Yıldız çiçeği, ayrıca lepidoptera türündeki kelebeklerin larvaları tarafından besin olarak tüketilirler.
Yıldız çiçeği, ilk kez 1872’de İspanyollar tarafından Meksika’da keşfedilmiştir. Oradan Hollanda’ya gönderilen birçok yıldız çiçeğinden, yalnızca bir tanesinin canlı kalabildiği söyleniyor.