Kurtpençesi (Lycopodium clavatum), yöresel olarak , kurtayağı , kibritotu ve yer yosunu adlarıyla anılır . Her zaman yeşil olan bu yosunsu bitki , iki metreye kadar varan tutunma filizleri ile ormanların zeminlerinde kök salarak uzanır . Bu filizlerden , 7-10cm uzunluğunda , süpürgeotunu andıran , ama ondan çok daha yumuşak ve sık yapraklı pek çok dallara ayrılan saplar fışkırır. Çok yıllık, otsu ve çiçeksiz bir bitkidir. Kuzey-doğu Anadolu (Trabzon, Rize, Çoruh) dağlarının nemli kısımlarında (Orman açıklıkları) yetişir.çeşitli alkaloitler içerir. Dört yaşındaki bitki, göbek tozu diye adlandırılan sarı çiçek (spor ) tozlarını içeren, sarımsı başaklar oluşturur. Bu toz , sürtünmeyle tahriş olmuş deriyi tedavi etmekle kullanılır . Kurtpençesi , radyum içeren bir şifalı bitkidir ve uzun kolları , sarı çiçek tozu içeren başakları ile, öteki yosunsu bitkilerden kolayca ayırt edilebilir . Denizden yüksekliği 600 metreden fazla olan ormanların kuzey yönlerinde ve kıyılarında yetişir. Güneş ışınlarının altında kaldığında yaşama gücünü yitirdiği için, üstündeki ağaçlar kesildiğinde sararır ve sonra da tümüyle yok olur. Kurtpençesi, Avusturya ve Almanya da doğayı koruma yasası kapsamındadır. Bitki toptancıları , kaliteli olmaları için, bu bitkiyi kuzey ülkelerinden sağlamaktadırlar. Eklemler deforme olmuş olsalar bile, romatizma ve gut hastalıklarında , kronik kabızlıkta ve basurda kurtpençesi çayı önerilir . Ama , ishalden şikayetçi olanlar ondan uzak durmalıdırlar, çünkü bu durumda bağırsak kramplarına yol açabilir. Bitki hiçbir zaman kaynatılmamalı, yalnızca kaynar suyla, haşlanmalıdır. Bitki , tüm idrar ve cinsel organ hastalıkları , testis (erbezi ) ağrıları ve sertleşmeleri , böbrek kumu ve böbrek sancılarında kullanılır. Karaciğer iltihabında , karaciğer katılgandoku urlarında , kötü karakterli olsalar bile, bitki kullanılabilir. İyileşmekte olan hastanın eski gücüne en kısa sürede kavuşmasına da yardım eder.

Tanıdığım (M.Treben) yaşlı bir hanımın eşi, yıllardır geceleri nefes darlığı çekiyor ve doktorlar bu hastalığı kalp astımı olarak tedavi etmeye çalışıyorlardı. Günün birinde durumu yine kötüleşmişti. “Eğer çalışmaya hemen son vermezseniz 8 gün içinde ölebilirsiniz!” Bu sözleri söyleyen doktor, onu bir hastaneye göndermiş. Karısından duyduğuma göre, meğerse karaciğer sertleşmesinin (siroz) son aşamasındaymış. Bu tür nefes darlıkları sirozla birlikte hep görülür. Bir süre sonra iyileşemeyeceği sonucuna varılarak hastaneden evine gönderildi. Benim (M.Treben) öğüdüme uyan karısı, etkisini çok çabuk gösteren kurtpençesi aldı. İçtiği ilk bardak çaydan sonra, yıllardır çekmekte olduğu nefes darlığından kurtulduğunu söylersem, siz de benim (M.Treben) gibi bunun bir mucize olduğunu düşünmez misiniz ? Eğer tanıdıklarınızdan birinin siroz hastası olduğunu, hatta hiçbir umut kalmadığını duyacak olsanız bile, bu kişilere cesaret verin ve onlara, doğal tedavi ilminde çok önemli yeri olan kurtpençesinden söz edin. Akla gelebilecek en kötü ve umutsuz karaciğer hastalıklarına yakalanmış kimseler bile, bu bitki sayesinde hayata dönebilirler ! Küçük bir grupla katıldığım bir orman gezintisinde, yol arkadaşım Biyolog Dr. Bruno Weinmeister’e , siroz ve karaciğer kanserini iyileştirebilen kurtpençesi hakkında bilgi verdim. Bunun üzerine, bana (M.Treben) şu olayı anlattı : "Genç bir öğrenciyken, birkaç arkadaşı ile birlikte dağlara doğru yürüyüşe çıkmışlar. Kulübeye dönerken, bodur çamların arasında bulduğu bir kurtpençesi filizini haşarıca bir davranışla şapkasına dolamış. Kulübeye vardıklarında, arkadaşlarından birinin bacağına kramp girmiş ve dizden aşağısı ters dönen bacağının ağrısına dayanamıyormuş. Gösterdikleri çabaların hiçbiri olumlu sonuç vermemiş. Bu arada genç Weinmeister, birden gelen bir ilhamla, şapkasındaki kurtpençesi filizini çıkarıp, kramplı bacağa aşağıdan yukarıya sarmış. Bacak hemen o an normal durumuna dönüvermiş. Ama o, bunun yalnızca bir rastlantı olduğunu düşünmüş. Kramp, belki de bitki olmadan da geçebilirdi, demiş kendi kendine. Daha sonra eve dönerlerken, baldır kramplarından sık sık şikayet eden ev sahibi hanım için bir miktar bitki filizi toplamış. Bunlar, kadının kramplarına hemen son vermiş. Dr. Weinmeister, yıllar sonra bu konuyu bir uzman doktora anlatmış. Bu doktor ona bitkinin, radyum içerdiğini söylemiş. O zamandan beri, ayak ve baldır krampları, kurtpençesi bitki yastıkları ile tedavi edilmeye başlanmış."

Bir tanıdığım (M.Treben'in) idrar tutukluğu yüzünden hastaneye yatmak zorunda kalmıştı. Kolunun üst bölümü de iyice şişmişti bu arada. Ama hastaneden çıktığında durumunda bir değişiklik olmamıştı. İyi bir rastlantı olarak, o sırada evimde kurtpençesi vardı. Çünkü, 86 yaşındaki kaynanamın bacağına sık sık kramp giriyordu. Bu tanıdık hanımın rahatsızlığının mesane krampı olabileceği hakkındaki kuşkularım, kurutulmuş bitki ile doldurulmuş yastığı mesanenin üstüne bastırdığımda doğrulandı ve hasta iki dakika sonra normal olarak idrar dışkılamaya başladı. Bu bitki yastığını daha birkaç gün mesane bölgesine uygulamayı sürdürdü ve kolunda toplanmış olan sıvı da yavaş yavaş dağıldı. Ben de (M.Treben) yıllardır yüksek tansiyon sıkıntısı çektim. Bu durum genellikle , böbreklerin fazla çalışmasından kaynaklanabiliyor. Böylece, kurtpençesi ile doldurulmuş bir yastığı geceleyin böbreklerimin üstüne koydum. Ertesi gün, tansiyonum 20’den 16,5’e düşmüştü. O zamandan beri, taze kurtpençesi ile dolu bir yastığı böbreklerimin üstüne koyarım. Baldır kramplarında, kurtpençesi bir tülbende yatırılarak bacağa sarılır, ayrıca ayak banyoları da yapılabilir . Mesane kramplarında ise, yarım banyo yapmak gerekir. Savaş ve kaza yaralarından sonra, genellikle kramplara yol açan yara izleri kalabilir. Savaşta sırtından yaralanmış olan bir eski askerin yarası, içine bir yumruk sığabilecek kadar büyüktü. Bu yara izi sık sık, sonunda tüm bedenden ter boşalmasıyla son bulan ağrılı kramplara yol açıyordu. Kafa derisine kadar çıkıyordu ağrılar. Bu adamı, 30 yıldır çekmekte olduğu bu cehennem azabından, kurtpençesi yastığı ve banyoları ile kurtarabildim (M.Treben). Bazı bitki satıcılarında bulunabilen, göbek tozu olarak da adlandırılan kurtpençesi tozu (sporu ), uzun süre yatmaktan oluşan yaraları kısa sürede kapatmakta da başarıyla kullanılabilir. Kurtpençesi tozu, açık yaraların üstüne azar azar serpilir. Genellikle, ilk uygulamadan hemen sonra belirgin bir rahatlama sağlar. Şifalı bitkilerle benim gibi (M.Treben) yakın bir ilişki kurmuş ve onların yardımıyla, mucize olarak tanımlanabilecek başarılar kazanmış kişiler, Yaradanın bu bitkileri ayaklarımızın altına serdiğini düşünmelidirler! Ama ne yazık ki, pek çok insan onların üstünden dikkatsizce geçip gidiyor ve o tanrısal gücü fark edemiyorlar! Çay hazırlamak : Bitki yastığı :

Göbek Tozu (Kurtpençesi Sporu-Tozu) :

Kurtpençesi' nin olgun sporlarıdır. Göbektozu elde etmek için, tam olgunluktan (4 yaşındaki bitki) birkaç gün önce, başaklar toplanır, ufalanır ve açığa çıkan sporlar kıl eleklerden elenerek ayrılır. Bitki Anadolu' da yetiştiği halde göbektozu elde edilmemekte ve ihtiyaç ithalat yoluyla karşılanmaktadır.Yaraların üstüne serpilerek veya tentür halinde kullanılr.

Dış Görünüş : Çok ince, soluk sarı renkli ve hareketli bir tozdur. Suya atılınca dibe batmaz ve su yüzünde yüzer. Ateşe atıldığında parlak bir alev ile yanar. Tatsız ve kokusuzdur.

Bileşim : Sabit yağ (%50 civarında), mum ve şekerler, bitkinin diğer bölümlerinde taşıdığı alkoloidlerden çok az miktar, flavonlar ve triterpenler taşımaktadır.

Etki ve Kullanılış : Deri hastalıklarında ve özellikle çocuklarda rastlanan pişiklerde yatıştırıcı olarak kullanılmaktadır. İltihaplı yaraları rahatlatır. Bir serinleme eşliğinde ağrılar sona erer. Özellikle, uzun süre yatmaktan kaynaklanan yaralara karşı çok başarılıdır. Yaraların üstüne serpilerek kullanılır.

Katıştırma : Göbektozuna bazen çam poleni, talk, nişasta veya dekstrin katılmaktadır. Bu gibi haller kül miktarı tayini veya mikroskobik inceleme ile kolayca meydana çıkarılabilir.

Kurtpençesi Tentürü :

Tentürün, D3, D4,D5 veya D6 inceltileri genellikle, ürüner sistem ve cinsel sistem hastalıklarına karşı, günde 2-3 kere, 10-15 damla, yarım yemek kaşığı ılık suya eklenerek alınır, sürekli alınabilir. Aşağıdaki hastalıklara karşı ise, bitki tentürü özellikle önerilir: karaciğer büyümesi, böbrek kumu, idrar kesesi krampları, kolikler, romatizma, gut, gaz şişkinliği, bronşit, kabızlık, hemoroit (basur) ve varis. Ayrıca, ateşli hastalıklardan veya sinirsel hastalıklardan sonra bir türlü eski gücüne ulaşamayan kişilere de önerilir.