tiyatro gibidir hayat
yönetmeni kader...
oyuncusu acılar...

seyircisi ise biz
oynayan benliğimiz.../ruhumuz

oyunu baştan yazamayız/değişmeyiz
acı/yı oynarken
susturamayız düşmanları...

mızrak gibi saplansada yüreğimize
replikler değişmez...

zorluklarla dolu olsada
önümüzdeki engeller
canımızı acıtsada
karşı gelemeyiz/yaşamalıyız...

kader yazılmış bir kere
herşey doğmadan başladığı gibi
doğarken kaderimize ağladığımız gibi...

sahnede ayağımız takılıp düşsekte
oyuna kaldığımız yerden devam ediyoruz
tıpkı
hayata devam ettiğimiz gibi...

ve
her seferinde severek oynuyoruz bu oyunu
umutlar besliyoruz yüreklerimizde
ne kadar zor olsada...

ayaklarımızın altına sabun koyulsada
kurallar yasakları unutsada
sen hayatı unutmuyorsun...

kader, kural/yasak tanır mı?
bu oyunda
bizler ne oyuncu ne seyirciyiz...

aslında,
oyun içinde gerçek olan bizleriz
hayatımız doğaçlama tiyatrodur...