Kitabın Adı Gelecek Korkusu "Şok"
Kitabın Yazarı Alvin TOFFLER
Yayınevi ve Adresi Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul
Basım Yılı 1981
KİTABIN ÖZETİ
Kitabın yazarı Alvin TOFFLER, eserinde geleceğin belirsizliği, süratle değişim ve değişime ayak uydurabilme üzerinde durmuştur. Değişimin baskısına uğrayan insanlara neler olduğu, geleceğe uyum sağlama veya uyum sağlayamama nedenleri vurgulanmıştır.
Yakınlarda varacağımız evreler incelendiğinde, içinde yaşadığımız çevre, çalıştığımız örgütler, dostluklar, arkadaşlıklar ve aile yaşamının geleceği, ele alınmıştır. Günümüzde değişim akıntısı öylesine güçlüdür ki, kurumları alt üst etmekte, değerleri değiştirmekte, köklerimizi kurutmaktadır.
Geçmişte, sosyal değişimin evreleri, birbirini izlerken insanoğlunun bilinci hiçbir zaman olayı aşamamış, hep onu izlemiştir. Çünkü değişim yavaş olmuştur. İnsanoğlu bilinçsizce ve organik bir uyum içerisine girmiştir. Günümüzde bilinçsiz uyum, artık yeterli değildir. Geni değiştirecek düzeye gelmekte olan insan, evrimleşmenin bilinçli denetimi peşindedir. Değişimin dalgaları üzerinde, sonu belirsiz yolculuğunu sürdürürken, gelecek şokundan korunmak için, evrimleşme sürecine egemen olmak, geleceği insanca gereksinmelere göre biçimlendirmek zorundadır. Geleceğe karşı ayaklanacağına, geleceği beklemek ve biçimlendirmek amacına yönelmelidir.
Çağımızda değişimin hızı, başlı başına temel bir güçtür. Bu hızlanan itme, sosyolojik olduğu kadar kişisel ve psikolojik sonuçlar da doğurmaktadır. İnsanoğlu, kendi kişisel işlerinde olduğu gibi toplum içinde de, değişimin hızını denetlemeyi en kısa zamanda öğrenemezse, kitle halinde uyum sağlayamamanın kötü sonuçlarıyla karşılaşacak demektir.
Kitabın birinci bölümünde kalıcılığın, ölümsüzlüğün yok olduğu, değişimin kaçınılmazlığı vurgulanmıştır. İkinci bölümde geçicilik, gereksinimler, insanlararası ilişkiler, gerçeğin zihinsel modeli belirlenmiştir. Üçüncü bölümde yenilikler, dördüncü bölümde çeşitlilik incelenmiştir. Beşinci bölümde uyum sağlama yeteneğinin sınırları ve altıncı bölümde ise yaşamı sürdürebilmenin yöntemleri ortaya konmuştur.
Bu kitap insan organizmasının belirli sınırlar içindeki değişimi emebileceğini savunmaktadır. Bu sınırları saptamadan, hiç durmaksızın hızı artacak olan değişim süreci, insanların dayanamayacakları bir düzeye varabilir. Bireyleri gelecek şoku diye adlandırdığımız çok özel bir durumun içine atabiliriz. Gelecek şokunu, insan organizmasının fiziksel uyum sağlama sistemiyle karar verme süresinin aşırı yüklenmesi sonucu oluşan fiziksel ve ruhsal bir sıkıntı olarak tanımlayabiliriz. Değişik kişiler gelecek şokununa karşı değişik tepkiler gösterirler. Bu belirtiler kaygı, yardımcı otoriteye karşı düşmanlık, bunalım, duygusuzluk vb. görünümler kazanırlar. Ardından sosyal, entellektüel ve duygusal uğraşlardan ellerini eteklerini çeker, kabuklarına çekilmeye çabalarlar.
Sosyal gelecek toplulukları kalıcı kurumlar olmamalıdırlar. Temsilcilerin belirli aralıklarla değiştirilmeleri de yararlı olur. Günümüzde vatandaşların karar alma jürilerinde yer almaları beklenir. Sosyal gelecek toplulukları, aynı biçimde düzenlenebilir. Gelecek üzerine danışmanlık yapması için sürekli olarak yeni üyeler biraraya getirilebilir.
Umut verici olan, yeni teknolojiyi geleceğe dönük biçimde kullandığımızda, demokratik karar alma süreci içerisinde büyük aşamalar yapabileceğimiz gerçeğidir. Geliştirilmiş iletişim araçları, sosyal gelecek topluluklarının bir oda içinde toplanmaları zorunluğunu ortadan kaldırmaktadır.
Bu kitabın amacı, gelecekte uzlaşabilmemize yardımcı olmak; kişilerin tepkilerini derinlemesine inceleyerek, kişisel ve toplumsal değişime uydurma olanaklarını sağlamaktır. Evrimsel yazgımıza kılavuzluk etmeye, insanca bir geleceği kurmaya başlamadan önce ilk yapacağımız iş, gelecek şokuyla ilgili tehditleri, hızlı değişimin getireceği sorunları önlemektir. Öncelikle savaşın, ekolojik dengeye yönelik saldırının, ırksal sorunların, zengin ile yoksul arasındaki ayrımın, gençlik sorunlarının ve kitle halinde yükselen, akılcı olmayan davranışların üzerine eğilmemiz gereklidir.
Tarih boyu sürüp gelen bu kanseri iyileştirmek kolay değildir. Ayrıca belirtilen hızla, görülmeye başlayan gelecek şokunu iyileştirmek için elimizde büyülü ilaç yoktur. Gerçekte kitabın temel amacı teşhistir. Çünkü teşhis iyileştirmeye giden yolda en önemli adımdır. Sorunların bilincine varmadan kendimize yardımcı olamayız.
Sonuç olarak kitap; değişimin kaçınılmaz olduğunu ve değişime kişilerin vereceği tepkilerin farklı olduğunu, ancak değişime uyum sağlayanların mutlu ve başarılı olacaklarını vurgulamaktadır. Ayrıca fazla vurgulamadan okuyucuyu değişikliğe hazırlamayı amaçlamıştır. Hızlı değişime başarılı bir uyum sağlamak istiyorsak, geleceğe yeni bir açıdan bakmak ve uyum göstermek için çaba harcamalıyız. Böylece geleceği entellektüel bir gereç olarak kullanabilir ve toplumsal sorunlarımızı çözebiliriz.