Kim derdi dünyanın öbür tarafıyla konuşmak mümkün olacak. Bir şehri aydınlatmak kimin aklına gelirdi? İnsanları bir kutudan izlemek, dünyaları cebinde taşımak, tüm dünyayı küçük bir alete sığdırmak hayal edilemezdi. Hız ayaklara bağlıydı, uçmak imkansızdı. Tarihte imkansız denilenler bugün gerçeğimiz oldu. Şimdi imkansız gördüklerimiz geleceğimiz olabilir mi?

İmkansız için günümüzde uç bir örnek var. Sanal gerçeklik diye bir şey çıkarmışlar. İstediğiniz gerçeklik bilgisayar ortamında üretiliyor. Gerçeklik gözlüğünü taktığınızda onun içinde yaşıyor gibisiniz. Giderek daha gerçek olan bu donanım insanın tüm duyu organlarına hitap edecek şekilde gelişiyor. Hayal gücünün de ötesine geçen bir imkan oluşturuluyor. Çağımızda imkansızın ancak geçiciliğinden felsefe yapılıyor.

Modern zamanlarda imkansızın çerçevesi daraldı. Çoğu insan artık hayal gücünü sınırlamıyor. Teknolojinin kehanetlerine baştan inanmaya ant içmişiz. Gelişmenin kesilmeyeceğini düşünmekte, geleceğin hayaller ölçüsünde olduğunu günlük sohbetlerde belirtmekteyiz. Geleceğin imkansızının teknolojiden başka bir şey olabileceğini gözden kaçırmaktayız. Gelecek öngörümüz bu yaşantının sekteye uğramasına imkan vermiyor. Teknolojinin büyüsü ve gelişmişliğin sarhoşluğu altında hiç bitmeyecek bir refah ön görüyoruz. Bu hayatın olumsuzluğuna hiç imkan vermiyoruz.

Herkes uçan arabaları görmeyi umuyor. Zamanda yolculuk ile Mars’a seyahat olanakları arasında imkansız olan hayatın sonlanması oluyor. Bireyin hayatında ölümüne şans vermemesi gibi toplum da yaşamayı sürdüreceğini sanıyor. Halbuki imkansız sanılan bu durum ve ancak bir komedi unsuru olan komplo teorileri çağımızın geçici imkansızları olabilir. İnsan kendi ölümüne de komplo teorisi olarak bakar, ancak ölüm imkansız haliyle gerçekleşir. Her ölüm beklenmedik bir olaydır. İnsanlık da imkansız şekilde olmaktadır. Hele ki modernite ile gözlerimizi bağlamış ve sevme gücünden alıp hayal gücüne vermişsek bu hayatın sona ermesi büyük olasılıkla yaklaşmaktadır.

Hayat imkansızla şaşırtmaktadır. Geleceğin bizim kontrolümüzde olmaması akla gelmektedir. Tasarladığımızdan tamamen farklı gelecekle karşılaşmak gariptir. İsteğimiz olacak sanıyoruz, olmadığı gibi, gerçeği de akıl edemiyoruz. Bu beklenmezlik ve imkan anlayışımız bizi hayrete düşürüyor. Belki de insanın kapasitesizliği hayattaki en büyük eğlencelerden biri olan hayrete yol açıyor. Sanki hayat beklenenin gerçekleşmesinden çok hayrete düşmek ile ilgili.

Gelecekte yaşamayı umduğunuz bir olayı düşünün. Acaba tam olarak tasarlayabilir misiniz? Zaman içerisinde tasarım ve imkansız değişerek sizi şaşırtacaktır. Geleceği görseniz bile mevcut referans noktanız, yani şimdi ona yönelik değişeceği için gerçeklik her zaman benzersiz olacaktır. Tarih boyunca insanın gelecek tasavvuru ve beklenmedik yaşam tarzı bunun kanıtıdır. Size kalan hayatın beklenmedik geçiciliğine şaşırmaktır.